Ferai Tınç: Kıbrıs için Türk açılımı ilgi gördü

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

CENEVRE'de işler hiç de fena gitmiyor.

Haber yasağı olduğu için kimsenin ağzını bıçak açmıyor ama yaptığım nabız yoklamalarından anladığım kadarıyla Türk tarafının masaya getirdiği fikirler, gerek BM temsilcilerinin gerekse gözlemci ordusunun dikkatini çekiyor.

Bazı tedirgin Ankaralıların, KKTC'nin içişlerini düzene sokma uğraşıları, işin esasını gözden kaçırıyor.

‘Düş’ deyince düşmeyen hükümet yüzünden bazı tedirgin Ankaralıların sinirleri bozuluyor ve Cenevre'de dünyanın dikkatini çeken yeni yaklaşımlar yerine kamuoyuna, çözümler değil sorunlar ve dedikoduları yansıyor.

Ankara tedirginliği ise, Rum kesimi ile AB arasında ilerleyen tam üyelik görüşmelerinin Kıbrıs Türklerini baştan çıkartabileceği hesaplarından kaynaklanıyor. Güvensizlikten ileri geliyor.

Türklerin, haklarından vaz geçerek, Rum çözümüne yanaşmalarından endişe ediliyor.

Oysa aksini gösteren küçük bir örnek. Birkaç gün önce bir grup Yeşil Hat'ta BM yetkililerine kendi durumlarından şikaylet eden bir mektup veriyor. Aralarında sendikacılar da bulunan bir muhalefet grubu. Ama istekleri arasında bir tane var ki. Bugün Ada'da kimden yana olursa olsun herkesin amacını seslendiren bir istek bu.

Rumlarla eşit olmak. Egemen olmak.

* * *

YUNAN gazetelerine geçen hafta bir haber yansıdı. Habere göre, Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Glafkos Klerides, Cenevre görüşmelerinden çekilebileceğini söylemiş.

Klerides, BM Genel Sekreteri Alvaro De Soto'ya, ‘Türk tarafına cesaret verici tutumdasınız. Eğer amacınız, Denktaş’ın müzakere masasında kalmasını sağlamaksa o zaman masada bir tek o kalacak' demiş.

Bugünlerde yansıyan haberleri iyi süzgeçten geçirmek gerekiyor ama Klerides gerçekten sıkıntılı olabilir. Çünkü şu anda ortada tartışılan fikirler Türk tarafının hazırladığı paketten çıkıyor.

Türk tarafının, bir kısmı Rum basınına da sızan paketi İsviçre ve Belçikalı uzmanların da katkısıyla hazırlandı.

Paketin felsefî iskeleti, siyasi olarak iki eşit halkın kurumlarıyla birlikte işbirliğine dayanıyor.

Paketin iki önemli açılımı var. Federasyon tezine kapıyı açık tutması ve Kıbrıs'ın Avrupa Birliği üyeliğini çözüm çerçevesinin içine oturtması.

KKTC'nin konfederasyon tezi bir sürecin başlangıcı olarak sunuluyor.

Amerikan, İsviçre federasyonları, Almanya konfederasyonu örnek alınıyor ve başlangıçta konfederasyon biçiminde atılan ihtiyatlı adımlardan sonra, güven ortamının artmasıyla evrim süreci içinde federal bir noktaya gelineceğine dikkat çekiliyor.

Paketin esası, taraflar arasında sağlıklı uyuma dayanıyor. Birlikte yaşamanın özü bu zaten.

Uyumu sağlamak üzere pakette değişik aşamalar var. Anlaşma öncesi, anlaşma ve anlaşma sonrası dönemler.

Paketin en önemli yanı Avrupa Birliği perspektifinin her aşamada var olması.

Kıbrıs Türkleri, Avrupa hedefi ile çözüm sürecini birbirinden ayırmıyor. Doğru olan da bu. AB de, Kıbrıs ile üyelik görüşmelerine başlama kararını çözümü hızlandırmak için aldığını söylemiyor mu?

Bir başka önemli hedef de, Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik rekabet gücünün Kıbrıs Rum toplumuyla dengelenmesi.

İşte Cenevre'de bunlar konuşuluyor. İlerleme var mı? Evet demek için erken. Ama tıkanma olmaması bile bir şeylerin yürüdüğünü gösteriyor.

Kıbrıs Türkleri görüşme masasına yeni fikirler ve açılımlarla oturuyor, ama içerde eski oyunlar devam ediyor.

Şimdi KKTC'de Türk tarafının yanında yer alma, iç sorunlarını uzlaştırma ve demokrasi taleplerini ciddiyle alma zamanı, taraf tutup halkı Türkiye yanlıları ve karşıtları diye bölme değil.

Yazarın Tüm Yazıları