Ferai Tınç: İlk kez sahipsiz kalmadık

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

NİCE

AVRUPA zirvelerinde biz Türk gazeteciler hep başka ülkelerin sözcülerinin yanına sokulur ve kendi basın mensuplarına anlattıklarından içeride olan biteni öğrenirdik.

Üye ve aday ülkelerin liderleri basın toplantıları düzenlerken, onlara ayrılan küçük odalara koşar ve Türkiye hakkında konuşulanları anlamaya çalışırdık.

Avrupa'da bir şeyler olurdu ve biz dışarıdan izlerdik.

Artık değişiyor. Dün biz de haberleri kendi sözcülerimizden aldık.

Avrupa'da bir şeyler oluyor ve biz de onun içindeyiz.

İşte, Avrupa Birliği bu demek.

Tartışma, pazarlık ve uzlaşmanın hakim olduğu bir platformda çelişkilerle, zıtlıklarla birlikte yaşamasını bilmek.

Katılım Ortaklığı Belgesi'nin kabul edilmesiyle Türkiye, Avrupa kararının artık siyasi bir irade olduğunu gösterdi.

Ama bu bir ilk adım. Şimdi aynı kararlılığı yola devam etmekte de ortaya koymak gerekiyor.

Bazıları, 'Katılım Ortaklığı'nda yer alan her şeyi yapmak zorunda değiliz' diyor.

Tabii eğer işi ağırdan almak istiyor ve yakaladığımız momentumu kaybetmeyi göze alıyorsak o belgeyi çerçeveleyip asabiliriz.

Ama bir yıl sonraki zirvede, Türk gazeteciler diğer adayların Avrupa kapılarını nasıl zorladıklarına tanık olurken, geçen zamana yanarız.

* * *

'ŞİMDİ ulusal programımızı hazırlayacağız!' diyen Başbakan Ecevit, dün Avrupa Konferansı'na katıldıktan sonra düzenlediği basın toplantısında, Katılım Ortaklığı Belgesi'nin kabul edilmesinden sonra topun artık bizim kalemizde olduğunu bu sözlerle zımnen dile getirdi.

Bunun anlamı şudur: Katılım Ortaklığı'nda yer alan öncelikle kısa vadeli hedefler konusunda Türkiye'nin kendi programını hazırlaması. Aralık ortasına kadar bu konuyu tartışıp, sonuca bağlamak önümüzdeki yıldan itibaren harekete geçmenin yolunu açacaktır.

* * *

NİCE, Maastricht, Kopenhag gibi Avrupa Birliği tarihine damgasını vuran zirvelerden biri. Ulusal devlet kavramının en fazla baskı altına girdiği bu zirve, Avrupa Birliği ülkeleri için bile hükümranlık haklarının devrinin çok zor olduğunu gösteriyor.

Günlerden beri, Avrupa'nın hükümetler üstü bir hükümet mi, yoksa bir serbest pazar ortamı mı olacağı konusunda süren tartışmalar bu zirve sonucunda belli bir noktaya bağlanacak ve Avrupa yeni bir sayfa açacak.

Nice, Türkiye açısından da tarihi bir önem taşıyor. Türkiye, Avrupa'nın yeni potansiyel üyeleri arasında yerini alıyor.

Bu, sadece biz Türk gazetecilerin Avrupa zirvelerinde sahipsiz kalmaması açısından değil, Avrupa'nın yeniden yapılanma döneminde kendi katkısını da sunmasına yol açıyor.

Değişme ve değiştirme dönemi başlıyor.

Yazarın Tüm Yazıları