Ferai Tınç: Her şeye rağmen Yılmaz da iyimser

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

MESUT Yılmaz, Türkiye-Yunanistan ilişkilerine geri döndü. Mitçotakis ve Özal'ın başlattığı ve hayal kırıklığı ile sonuçlanan Davos sürecinden yıllar sonra sonra Yılmaz, yakınlaşma sürecinde yeniden rol alıyor.

Türk ve Yunan Dışişleri Bakanları'nın gayretleriyle ilerleyen yeni yakınlaşma dönemi en kritik günlerini yaşarken, ‘‘Yunanlılarla el sıkıştıktan sonra parmakları saymak gerekir’’ sözleriyle ortalığı karıştıran Yılmaz dün Atina'da ortalığı yatıştırdı.

Yılmaz, ‘‘O sözler şakaydı’’ dedi, sonra da tarihi Grand Britania Oteli'nde Okay Gönensin ve Murat Yetkin'in de hazır bulunduğu sohbetimiz sırasında dikkat çekici bir değerlendirme yaptı.

Limni krizine ve bir süre önce Başbakan Ecevit ile Yunanistan Başbakan'ı Simitis'in Üsküp'teki görüşmelerinin olumsuzluğuna rağmen, Yılmaz, ‘‘Türk-Yunan ilişkilerinde son bir yılda geldiğimiz noktanın, 50'lerden beri geldiğimiz en iyi nokta’’ olduğunu düşünüyor.

* * *

‘‘DİYALOG sabır ister’’ diyen Mesut Yılmaz'a göre Yunanistan diyalogu tek taraflı bir alma süreci olarak algılıyor. ‘‘Biz hakiki diyalog istiyoruz’’ diyor Yılmaz, ‘‘Diyalog kavramında tam bir anlayış birliğimiz yok.’’

Ama olumsuz değil.

1991 yılında Paris'te ipleri koparttığı o meşhur görüşmeden sonra dün yine Mitçotakis ile bir araya geliyor Yılmaz. Mitçotakis yine aynı yaklaşımı sergiliyor. Kıbrıs çözülmeden Türk-Yunan yakınlaşması olmayacağını söylüyor. Fakat bu kez Yılmaz farklı ayrılıyor görüşmeden.

Her ne kadar, gerçek bir diyalog ortamı oluştuğuna inanmasa da, ‘‘Diyaloga devam etmeliyiz. Başka yolumuz yok’’ diyor.

Ama, Yunan kamuoyunda köklü bir değişikliğin hemen gerçekleşmeyeceğini, böyle bir beklentinin yanlış olacağını vurguluyor.

* * *

TÜRK-Yunan İş Konseyi, Atina da diyalog yanlıları ile şahinler arasındaki çelişkilerin keskinleştiği bir dönemde gerçekleşiyor. Ama bu kez tablo farklı.

Artık diyalog yanlılarının sesi daha güçlü çıkıyor. Örneğin, Başbakan Simitis önceki gün Meclis'te muhalefetin salvolarına göğüs gererek, ‘‘Diyalog sürecek’’ diyor.

İki Dışişleri Bakanı, Budapeşte'de güvenlik önlemlerinin uygulanması konusunda mutabakata varıyor. Siyasi diyalog sürecine paralel olarak askerler arasında da diyalog başlaması kararlaştırılıyor.

İniş ve çıkışlara rağmen, yakınlaşma devam ediyor.

Mesut Yılmaz, ‘‘Ben bu sürece ütopist bakmıyorum, realist bakıyorum’’ diyor.

‘‘Ütopist’’ derken kimi kast ediyor? Açıklamıyor.

Ama realist bakışa göre de Türkiye ile Yunanistan arasında diyalogdan başka yol görünmüyor.

9 KASIM'DA HÜKÜMET'TE AB ZİRVESİ

BAŞBAKAN Yardımcısı Mesut Yılmaz, Atina'da Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin sorunları ortadan kaldıracağı mesajını da veriyor. Türkiye'nin de bu konuda adım atması gerektiğini söylüyor. MHP'yi ikna etmek için Kongre'den sonra Bahçeli ile görüşüp görüşmeyeceğini soruyoruz. İkili bir görüşme olmayacağını söylüyor. Ama Katılım Ortaklığı Belgesi'nin açıklanmasının hemen ertesinde, 9 Kasım'da hükümet zirvesinin toplanacağını haber veriyor. Katılım Ortaklığı Belgesi'nin değerlendirileceği bu toplantıda, Türkiye'nin tepkisi şekillenecek. ‘‘Belge beğenilmezse zirveden nasıl bir mesaj çıkacak? AB yolundan geri dönüş ihtimali var mı?

Bir hafta sonra göreceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları