Ferai Tınç: HADEP de merkezde yer arıyor

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

HAFTA sonu olmasının etkisini hesaba katsak bile, HADEP Genel Başkanı'nın basınla sohbet toplantısına ilgi azdı.

Yıllar önce DEP'in İstanbul'da düzenlediği basın toplantılarını anımsadım, HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir'i dinlemek için Maçka Oteli'ne gittiğimde.

Leyla Zana'yı, Hatip Dicle'yi ve diğerlerini çok geniş bir köşe yazarı ve muhabir topluluğu dinlerdi.

HADEP'in basın toplantısında ise ne bir zamanların keskin politikacıları vardı, ne de gazeteci ilgisi.

Bunun nedeni, sadece HADEP'lilerin sandığı gibi basının kendilerine karşı önyargılı olmasından mı kaynaklanıyordu?

Sanmıyorum. Çünkü basının ilgisinin, bir olayın kamuoyu gündemindeki önem sırasını gösteren en doğru ölçek olduğunu biliyorum.

Olayın kamuoyu içindeki ağırlığı, basının ilgisi ile doğru orantılıdır genelde.

HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir, konuşmasında Kürt partisi olmadıklarını vurguluyor. 'Biz Türkiye'nin partisiyiz' diyor.

Ama parti olarak kendilerini halka anlatamadıklarını söylüyor. Bunun nedenini de 'Türkiye'nin sorunlarına yaklaşım konusunda acizlik yaşadık' diye açıklıyor.

Kürt sorununu her şeyin önüne koymanın hata olduğu noktasına gelmiş parti. 'Oysa halkın başka dertleri de vardı' diyorlar.

Kürt sorunuyla ilgili yeni bir yaklaşım ortaya koyuyorlar. Bunun, demokratikleşme sorunu içinde ele alınması gerektiğini açıklıyorlar..

Artık 'Türkiye'nin tüm sorunlarına aynı duyarlığı gösterme bilinciyle çalışmak' istiyorlar.

Ve merkeze yelken açıyorlar.

* * *

HADEP'in kendisine merkez solda yer arama kararı ne anlama geliyor?

Her şeyden önce, Güneydoğu'dan alınan oyların partiyi iktidara taşımaya ya da parlamentoda etkili bir muhalefet haline getirmeye yetmediği ve yetmeyeceği anlaşılıyor.

İkincisi 'Kürtçülüğün', oy potansiyeli yüksek büyük kentlerde, özellikle de İstanbul'daki Kürt kökenli kitlenin oylarını almak için yetmediği ortaya çıkıyor.

Parti'nin, geçen seçimlerde İstanbul'da yaşayan Kürt kökenli seçmenlerin sadece yüzde 16'sından oy almaları bunun göstergesi.

O nedenle, özellikle İstanbul'da emekçilerin sorunlarına öncelik veren çalışma programları üzerinde duruluyor artık.

* * *

ÖNCE Fazilet, ardından MHP, şimdi de HADEP. İdeoloji partileri, merkezde yer kapmak için sıraya girmiş görünüyorlar.

Radikal çizgi, sadece yasalara ya da devlet baskısına tosladığı için gerilemiyor, tutunamamasının en önemlisi sebebi kitle temeli bulamaması.

Bu partiler ise, bir yandan (kendilerini iktidara taşımaya yetmeyen) eski taraftarlarına sempatik görünmek için geçmişin anlayışlarını içlerinde barındırmaya çalışıyor, diğer taraftan da yenileşmek istiyorlar.

Ama olmuyor. Takiye tuzağı, merkez yolcularının ayağına dolaşıyor.

Türkiye özeleştiriyi bilmiyor. Onu yapmadıkça da doğru siyasetlere yönelmek kolay değil.

Ne söylesen suç sayılan, düşünce özgürlüğü sınırları bu kadar dar bir ortamda gerçek özeleştiri yapabilmek tabii ki mümkün değil.

O yüzden de halktan kopuk partiler, etkisiz siyasetçiler ve ilgi görmeyen toplantılarla Türkiye, sorunlarını konuşup DURUYOR.

Yazarın Tüm Yazıları