Ferai Tınç: Bakü-Ceyhan zora girmez, zaten zorda

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

YENİ ABD Başkanı Bush'un, Türkiye karşıtı tavrıyla tanınan eski bir Senatörü, Enerji Bakanlığına getirmesi, ‘‘Bakü-Ceyhan suya düşer mi?’’ endişelerine neden oldu.

Bakü-Ceyhan, Türkiye'nin Sovyet sonrası vizyonunun en önemli projelerinden biriydi.

O dönemde Türkiye, bölgesel güç olma fırsatına her zamankinden daha yakındı.

Ama, güçlü demokrasi, hukuk devleti ve sağlam ekonomik alt yapısı olmayan bir ülkenin böyle bir rol üstlenemeyeceği birkaç yıl içinde ortaya çıktı.

Büyük projelerde, yönlendirici değil yönlendirilen konumuna hızla kayıldı.

Dünya petrol devlerinin projelerinin hayata geçirilmesi için, canı gönülden çaba harcandı.

Bakü-Ceyhan bir kenara bırakıldı, erken petrol boru hattı için seferber olundu ve Hazar petrolünü Gürcistan üzerinden Karadeniz'e çıkartan Bakü-Supsa anlaşması imzalandı.

Beş yıl önceydi. Zamanın Başbakanı (Çiller), Bakü-Supsa kararını ‘‘Türkiye'nin büyük başarısı’’ olarak sunmuş, ‘‘Güneydoğu'ya hayırlı olsun’’ temennisiyle noktalamıştı açıklamasını.

İşte Bakü-Ceyhan o tarihte zora girmişti.

* * *

YENİ yönetimin, Amerikan politikalarında değişikliklere neden olması, Enerji Bakanı Spencer Abraham'ın da enerji politikalarına damgasını vurması kaçınılmaz.

Ancak ben köklü bir değişim beklemiyorum. Çünkü zaten, Amerikan Yönetimi, Bakü-Ceyhan projesine dört elle sarılmış değildi.

Sayılarını artık aklımda tutamadığım anlaşmalar sonucunda şuanda yapılan, bu projenin temel mühendislik çalışmaları.

Ayrıntılı çalışmanın gerekli olup olmadığı bundan sonraki aşamada belli olacak.

Ortada, 10 yıldan beri hala bir karar yok.

Yani, bu güzergahta işler ağır aksak ve yavaş ilerliyor.

Bush Yönetimi için hazırlanan raporlarda da, Bakü-Supsa hattının Hazar havzası petrolleri güzergahını çeşitlendirmek için yeterli olduğu yorumlarının yapılması da yeni bir şey değil, Supsa'nın genişletilmesi uzun zamandan beri gündemde.

* * *

BUSH'un yeni Enerji Bakanı Spencer Abraham, Michigan Otomotiv sanayiinin temsilcisi olarak, öncelikle ucuz petrol bulma sorunuyla karşı karşıya. Bu durumdaki bir bakanın Hazar Havzası petrollerine ilgisiz kalması mümkün değil. Ancak, o da kendinden önceki yönetimler gibi bu işi ucuza mal etmeye çalışacak.

Maliyeti Türkiye'nin üstlenmesini isteyecek. Öncekiler gibi.

İran güzergahı, bugün hala gerçekçi değil.

Bu yüzden Bakü-Ceyhan masada duracak, yeni bakan yapsa yapsa, güzergaha Ermenistan'ın da dahil edilmesini isteyebilir.

Bu, Türkiye açısından mahsurlu değil. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorunların çözülmesi durumunda Kafkasya'nın kendisini toparlaması açısından olumlu bir adım bile olabilir.

* * *

BAKÜ-Ceyhan, şimdi zora girmiyor. Zaten zordaydı. Ayrıca, Amerikan Enerji Bakanı kim olursa olsun, ABD'nin petrol kaynaklarını çeşitlendirme stratejisi değişmedikçe, Bakü-Ceyhan hep masada duracak.

Bakü-Ceyhan'da önemli olan ne ABD Enerji Bakanı, ne Bush yönetimi, ne de şirketler.

Önemli olan Türkiye'nin kendi çıkarlarının farkında olması.

Yazarın Tüm Yazıları