Ferai Tınç: Arafat'ın ziyareti ve Türkiye'nin rolü






Ferai TINÇ
Haberin Devamı

İSRAİL'deki gelişmeler Türkiye'yi, istemese de bölgede daha aktif bir rol üstlenmeye zorluyor. Bugüne kadar Türkiye, Filistin ile İsrail arasında iletişime yardımcı oluyordu.

Türkiye, arabuluculuğa soyunmadan, tarafların birbirini daha iyi anlayabilmesi için zaman zaman devreye girdi ancak, eşit uzaklık ilkesini korudu.

Bu da ancak talep geldiği zaman yapıldı. İsmail Cem bu konunun altını hep çizdi.

Şaron ile birlikte bu dönem kapanıyor.

Filistin lideri Yaser Arafat'ın önceki sabah Ankara'ya sürpriz ziyareti, Türkiye'den beklentinin arttığını ortaya koyuyor.

* * *

İSRAİL, tabularına geri dönüyor. Eski Başbakan Benyamin Netanyahu, 13 Şubat tarihli Le Monde Gazetesi'nde yayınlanan makalesinde, ‘‘Ulusumuz, hiçbir zaman pazarlık konusu yapılmayacak değerler temel alınarak kurulmuştur’’ diyor.

Barak'ın, Filistinlilere temel ilkelerde taviz verdiğini ileri sürüyor Netanyahu.

Kudüs'ün tartışmaya açılması, Lübnan vadisinin Filistin'e bırakılması ve 67 sınırına dönülmesi konularında geri adım atması Barak'ın yenilgisinin nedeni Netanyahu'ya göre.

Eski Başbakan, ‘‘Halk, barış istemediği için değil, ulusal güvenliğini tehdit altında hissettiği için Şaron'a oy verdi’’ diyor.

Nitekim, Şaron, seçilir seçilmez, yepyeni bir barıştan söz ediyor. Barış sürecinde bugüne kadar yapılan görüşme ve pazarlıkların hiçbir yere götürmediğini ileri sürüyor.

Ne Kudüs'ün paylaşımı, ne de Filistinlilere verilen diğer tavizler. Hepsi bir kalemle çiziliyor. ‘‘Sil baştan’’ yapılacağı izlenimi veriliyor.

Filistinlilerle görüşmeye başlamak için de koşul koyuyor. ‘‘Şiddet'e son ver’’ diyor Arafat'a.

Kendi koşullarını dayatmak için de Filistin'i kıskaca alıyor, açlıkla terbiye yolunu seçiyor.

Şaron, İşçi Partisi ile hükümet kurmayı başardıktan sonra yine bu sert tutum böyle devam edecek mi bilmiyorum, ama Arafat üzerindeki baskının süreceği kesin.

Hatta, şiddetin tırmanacağı ve her iki tarafın da sonunda yılıp, kendi tabularını aşacakları da var, bölgeyle ilgili dinlediğim senaryolarda.

* * *

ORTADOĞU barış sürecinin ağır darbe yediği bir sırada, Türkiye'den beklenti artıyor. Üstelik de her iki taraftan gelen bir talep bu.

Arafat'ın Ankara'da, ‘‘Siz daha fazla devreye girin’’ demesi bunu gösteriyordu. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu uluslar arası gözlemcilerin, barış gücüne dönüştürülerek tüm Filistin topraklarına yayılmasını istemesi, şu anda Filistin toprakları üzerindeki İsrail kuşatmasının kaldırılması için girişim talebinde bulunması beklentinin arttığının kanıtı.

Aynı sıralarda İsmail Cem'i telefonla arayan İsrail Dışişleri Bakanı'nın, ‘‘Arafat'ın şiddete son vermesi için ikna edilmesini’’ istemesi de bunu gösteriyor.

Şimdi her iki taraf da Türkiye'den, diğerini ‘‘ikna edici’’ bir rol oynamasını bekliyor. Tarafsızlık değil, tam tersi taraf tutma beklentisi artık öne geçiyor.

İşte zorluk da burada, taraf tutmadan, taraflara sözünü geçirebilen ülke olmak.

Yazarın Tüm Yazıları