Erdoğan’ın eşitlik anlayışı sorunlu

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, "Biz modern dünyanın düştüğü hataya düşerek, kadın ve erkeği birbirine kırdırma hatasına düşmeyeceğiz" diyor.

AKP tarafından düzenlenen Kadın Şura’sında konuşan Başbakan, "hanım kardeşlerini erkeklerin ianesine teslim etmeyeceklerini" söylüyor.

Kadınların siyasi hayata katılmalarını teşvik edecek "kota"ya karşı çıkmasının nedeni bu.

Erkeklerin ianesine teslim etmemek!

Siyaset otobüs mü? Erkekler kalksın hanım kardeşlerine yer versin, değil mi ama?

Neyse Başbakanımızın gözü aydın.Uzun zamandır binmediği için bilmiyordur ben söyleyeyim, artık otobüslerde de erkekler kadınlara yer vermiyor.

Böylece erkek ianesine muhtaç olmadan, ayakta, itiş kakış durağımıza kadar gidebilme özgürlüğünü elde etmiş bulunuyoruz.

* * *

KADIN hakları mücadelesinin "modern dünyanın hatası" olduğu anlayışı 1980’lerden sonra özellikle Ortadoğu’da siyasi İslam’ın yükselmesi ile birlikte yaygın biçimde savunulmaya başlandı.

"Emperyalist Batı, insan hakları ve kadının evrensel hakları kılıfı altında aslında kültür emperyalizmini dayatmaktadır. Oysa, farklı kültürlerde hakların tarifi de farklılaşır. Müslüman ülkelerde, insan hakları ve kadınların durumu dini ve kültürel özellikler çerçevesinde değerlendirilmelidir."

Sanki Batı’da da kadınlar, eşitlik mücadelesi verirken karşılarında Kilise ve gelenekleri bulmamışlar gibi Müslümanları farklılaştıran bu yorum, sadece siyasi İslam’ın değil, Ortadoğu’nun baskı rejimlerinin de işine geldi.

* * *

DİNİ
ve etnik haklar için mücadele demokratik de, kadınların siyasette ve hayatın her alanında eşit biçimde temsili neden "modern dünyanın hatası" oluyor?

Başbakan’a göre, kadının parlamentoda, yerel yönetimlerde, bürokraside yer alması, karar mekanizmalarında görünür hale gelmesi için geçici bir süre kota uygulanması "modern dünyanın hatası".

Ama sosyal yardımlaşmada, Başbakan’a göre kadının payı büyük. Ve bu takdire değer.

Kadına iktidar kapalı, partileri iktidara taşıyacak olan seçim öncesi çalışma alanı sonuna kadar açık!

* * *

MAALESEF, kadınların elde ettikleri kazanımlarla ilgili Ortadoğu’da örnek teşkil edecek bir durum bulamadığım için Batı’dan bir örnek veriyorum.

Fransa’da Sosyalist Parti, kadınlar için ilk kez yüzde 30’luk kota uygulaması başlattığında parlamentoya ve yerel yönetimlere seçilen Sosyalist kadın oranı yüzde 17’ye ulaşmıştı. Kota uygulamayan sağ partilerde bu oran ise yüzde 4’lerdeydi. 2000 yılında eşitlik yasasının kabulüyle birlikte ise yerel, bölgesel, Avrupa Parlamentosu ve Senato seçimlerinden sonra bu kurumlardaki Fransız kadın siyasetçi oranı yüzde 48’e yükseldi.

Şimdi soruyorum, bu "modern dünyanın düştüğü bir hata" mı?

Kota uygulamasıyla Fransa’da kadınlar "mal" mı oldu?
Yazarın Tüm Yazıları