Enerji pistinde tehlikeli dans

1990’lar Hazar petrolünün batı pazarlarına nasıl çıkartılacağı tartışmalarıyla geçti. Bakü-Tiflis-Ceyhan hattı hayata geçene kadar enerji pistinde, hem siyasi hem de ekonomik açıdan büyük çekişmelere tanık olduk.

İkibinlerin rekabet alanı Avrupa Birliği.

Avrupa’nın Rusya doğal gazına bağımlılığını azaltacak yeni projeleri kapsıyor bu oyun.

Rusya’nın Ukrayna’ya gönderdiği doğal gazı siyasi nedenlerle kesmesinden bu yana alternatif kaynak arayışında giren Avrupa, Hazar gazını Avrupa’ya taşıyacak 4.6 milyar dolarlık Nabucco projesine bel bağlamış durumda. Ama bu proje bir türlü start alamadı. Gecikiyor.

Avrupa Birliği- Türkiye ilişkilerinin tartışıldığı platformlarda, enerji konusunun giderek ön plana çıkması da bu yüzden.

Rus gazına bağımlılığı azaltacak bir projenin, enerji rekabetinin iyice kızıştığı bir dönemde öyle kolayca gerçekleşmesini beklemek saflık olur. Nitekim, iki yıl önce daha uygulanabilir gibi görünen bu proje ile ilgili iddialar, çekişmeler, pazarlıklar ve hesaplaşmalar önümüzdeki dönemde daha da kızışacak gibi duruyor.

* * *

HERHANGİ
bir boru hattı projesinin gerçekleşmesinde en önemli faktörlerden biri, içinden geçecek olan maddenin garanti edilmesidir.

Nabucco projesinde bu garanti başta İran gazıydı. Ama, nükleer faaliyeti yüzünden yaptırımlarla karşı karşıya kalan İran ile sorun aşılmadıkça bu mümkün değil.

Şimdi, Azerbaycan’ın Şahdeniz yataklarından çıkartılacak gaz ağırlık taşıyor. Ardından Türkmenistan gazının da buraya eklenebileceği öngörülüyor.

Rusya bu projeye karşı çıkıyor. Avrupa pazarındaki hissesini kaybetmek istemeyen Gazprom, böyle bir taahhütte bulunması halinde, Azerbaycan’a verdiği gazı keseceğini ima etti.

Türkmenistan gazının önce Şahdeniz’e oradan Türkiye üzerinden batıya taşınmasını öngören Trans-Hazar projesi de Rusya’nın engeliyle karşılaşıyor. Gazprom, bu ülkelerden ucuza aldığı gazı iki misline Avrupa’ya satma fırsatını kaptırmak istemiyor anlaşılır bir şekilde.

* * *

NABUCCO
’nun tek pürüzü bu değil.

Bazı gözlemciler, Türkiye’nin de son zamanlarda bu konuda ayak sürdüğünü düşünüyor.

Türkiye’den başlayıp, Bulgaristan, Romanya, Macaristan üzerinden geçip Avusturya’da son bulacak bir hattın, hem de Türkiye ile AB arasındaki en sağlam ortaklık noktalarından biri olacak böyle bir girişime neden Türkiye soğuk baksın?

Hayır soğuk değil. Ama örneğin Türkiye’yi Avrupa’da istemeyenlerin başını çekenlerden olan Avusturya ile, hiç bir şey yokmuşçasına sırf bu konuları oturup konuşmak kimsenin içinden gelmiyor anlaşılan.

* * *

TÜRKİYE
doğal gaz pazarının yüzde 65’ini elinde bulunduran Rusya da Nabucco’ya karşı, "Bluestream"in yanına Türkiye üzerinden güney Avrupa’ya yönelecek yeni "Southstream" doğal gaz boru hattı projesini öneriyor. ABD ise buna karşı. Rusya’nın enerji tekeli kurmasını istemiyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in, Samsun-Ceyhan petrol boru hattını bypass etmek için Bulgaristan ve Yunanistan ile Burgaz-Dedeağaç boru hattı projesini imzalamak üzere bu hafta Yunanistan’a gitmesi, enerji pistinde paylaşım dansının büyük bir hızla sürdüğünü gösteriyor.

Enerji konusu Avrupa Birliği sürecinde, Türkiye’nin mutlaka en iyi biçimde yararlanması gereken bir kart.

Ancak, bu pist öyle kaygan ki, ayaklarının üzerinde durma kaygısıyla birinden kaçarken, diğer rakibin kucağında kendinizi bulabilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları