Ellerindeyse heyecanlanmasınlar

Güncelleme Tarihi:

Ellerindeyse heyecanlanmasınlar
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2008 13:57

‘İnsanlar bana neden milyonlarca insanın bu oyunu sevdiğini soruyor, onlara bu maçı izlettirin ve hangi milletten olurlarsa olsunlar, ellerindeyse heyecanlanmamalarını isteyin’

Haberin Devamı

Andy Gray – Eski Futbolcu / Yorumcu

 ESPN TV (Türkiye - Çek Cumhuriyeti Euro 2008 maçında Türkiye durumu 2-2 yaptığında)

Edip Uras yazıyor

Futbol, içinde barındırdığı ‘mucize’ kıvılcımları sayesinde dünyanın sevgilisi... Krizlerin en karanlığına girdiğimiz bugünlerde, geçen yılın Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finalisti Fenerbahçe, kendi kendine yarattığı kriz sayesinde bugünlerde ‘galibiyetin ne olduğunu bile bilmeyen’ etiketiyle fişlenmek durumunda...

Arsenal deplasmanında aldığı 1 puana, oradan Şampiyonlar Ligi’ne devam şansı çıkardığı için sevindik sevinmesine ama sahadaki iki takımın oyun anlayışı farkı uzun yıllardır bu seviye maçlarda görmediğimiz kadar büyüktü.

Haberin Devamı

Tüm maçı bir korku filmi havasında izlemek, geçen yılki Fenerbahçe’nin bize unutturduğu eski bir milli hastalıktı…

Çarşamba akşamı kabus geri döndü, rakip kaleciyi görünce eski bir arkadaşımızı görmüş gibi sevindik.

Maçtan önce kaf dağının ardındaymış gibi gözüken Emirates puanı maçın sonunda mucizenin ta kendisiydi. Rating’lerde Fenerbahçeli’den çok Galatasaraylılar’ın rağbet ettiği Arsenal maçı tam da böyle bir mucize ortamı için uygundu aslında. Umudun olduğu yerde mucizenin ne işi olur.

Galatasaray…

UEFA Kupası’nı bir kez daha bu sefer Kadıköy’de kaldırmak isteyen Galatasaray, sezona kaliteli bir kadro ama biraz engebeli bir başlangıçla girdi.

Gün geçtikçe tüm eksiklerine rağmen futbolunu geliştiren sarı kırmızılıların dün gece Portekiz’de Benfica karşısında sergiledikleri oyun gelecek için pırıltılar saçtı. Orta alandaki hareketlilik, kanat hücum organizasyonları ve en önemlisi topu ve maçı kazanma isteği Portekizli Kartallar’ı kendi yuvalarında dağıttı. Taraftarlarının memnuniyetsizliği onca kilometre öteden televizyon ekranlarından hissedildi.

Maçın ilk dakikasından itibaren çok önemli silahları olan rakibi karşısında bir sürü pozisyon buldu. Değerlendirdiklerinin yanında kullanamadığı pozisyonlarla da farkı kaçırdı. Bir önceki gece İngiltere’deki tek taraflı mücadeleden sonra temiz havaya çıkmış gibi olduk, güzel bir maç izledik.

Haberin Devamı

Pazar günü Şükrü Saracoğlu’ndaki randevu ise derbilerin derbisinin başrol takımlarını uzun yıllardır rastlamadığımız bir oyun ve anlayış uçurumunda yakaladı. Özellikle Fenerbahçe’nin Aurelio’nun gidişi ile kendi kendini eksilttiği alanda Ayhan’ın oyunu iki takım arasındaki en büyük fark olarak göze çarpıyor.

Son maçlarda her iki kalecinin oyunu da göz kamaştırıcı olsa da, Fenerbahçe defansının birbirini anlamama ısrarı geçen yılki örnekte olduğu gibi Kadıköylüler’in canını yakabilir.

Bu maçlardan önce ‘bu derbilerin sonucu belli olmaz’ gibisinden yorumlar biraz havada kalıyor.

Futbolda hiçbir maçın sonucunun belli olmadığını zaten biliyoruz, bunu söylemek için yorumcu olmaya gerek yok. Maç öncesi tahminlerin ‘kağıt üzerinde’ ve ‘çimler üzerinde’ olmak üzere iki bölümü var.

Haberin Devamı

Bir ekip kağıt üzerinde çok üstün bile gözükse, çimler üzerindeki ilk birkaç dakika tüm bir maçın kaderini değiştirebilir. Kağıtlar Galatasaray diyor, çimlerin ne diyeceğini Pazar günü göreceğiz.

İki ekip arasında derbi öncesi bunca uçurumu en son bundan 6 yıl önce görmüştük. Maç öncesi Fenerbahçe’li taraftarlar Lorant’ın ne zaman gideceğini sorgularken hiç beklenmedik bir tarihi mucize, aslında oyun akışının çok da belli etmediği bir 90 dakikanın sonunda kendini göstermişti.

Çarşamba gecesi Emirates’deki maçın ilk 15 dakikasını seyreden hangi futbol aşığı o maçın golsüz bitebileceğine inanırdı ki.

Futbolun güzelliğine güzellik katan da, bu kadar insanın maç öncesinde ve sonrasında çenesini ve klavyesini yormasına neden olan da işte budur.

Haberin Devamı

Yıllar önce Fenerbahçe’nin kaptanlarından Müjdat’ın bir maç öncesinde (ki o maçta da tek kale oynayan Galatasaray Kayhan’ın tek golüne boyun eğmişti) mikrofonlara dediği gibi: ‘Bana göre şu ana kadar söylenen herşey yalandı, gerçek birazdan başlayacak.’ Gerçekleri yazmak için Pazartesi’yi bekleyeceğiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!