Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2008 23:36
TÜRKİYE ’den dünya gazeteciliğine önemli bir katkı sağladık son yıllarda.
Gazeteciler, başka gazetecilere ve başka gazetelere, aynı Türkiye’ye nizam intizam vermeye çalışmaları gibi bir ciddiyetle yol yordam öğretiyorlar. Oysa hem burada hem de dünyada aynı meslek mensupları birbirlerine biraz daha hoşgörü ile bakar(dı).Son örnek
Taha Kıvanç/Fehmi Koru’dan. 19 Şubat 2008 günü Taha Kıvanç imzası ile yazdığı yazıda Fehmi Koru şöyle diyor: "Başkalarının işaret ettiği bir hatayı kendi gazetelerinde düzeltmezlerdi eskiden; şimdi de genellikle haftada bir yayımlanan okur temsilcisi sütununda yapılıyor düzeltmeler... O da tuhaf bir biçimde. Okur temsilcisinin ’Ne dersin?’ diye sorduğu Milliyet yazı işleri ’Türban yasağı kalksın bildirisine imza koyan aydınları kategorize etmemiz yanlıştı’ cevabını veriyor; bu cevabın çıktığı gün, aynı
haber Hürriyet’te de yayımlanıyor, ama Hürriyet okur temsilcisi yazı işlerine ’Bu ne iş?’ diye sormuyor."Sormuyor çünkü bir sorun olduğunu düşünmüyor. Bu bildiri ile ilgili ayrıntı aktarılırken, bildirinin öncülüğünü yapanların akp’ye yakınlıkları aday, milletvekili eşi, danışman, doğruysa ki doğru, bu kişilerin akp ile ilgilerinin, ilişkilerinin okura anlatılmaması haberi eksik kılardı. O nedenle Hürriyet’in haberinde bir sorun yok.Kaldı ki, bu bildirinin yayımlanmasından sonra, bir başka grubun, yalnızca türbanı değil, özgürlüklerin tümünü öne çıkartan bir başka bildiriyi imzalamalarının, Hürriyet’in haberinde öne çıkan akp’lilik olgusundan bağımsız olduğunu söylemek kolay mı?Taha Kıvanç’ın öteki yarısı Fehmi Koru, belli ki bir gazete yazarının işlevleri arasında, diğer gazeteleri eleştirmenin ötesinde Başbakan sözcülüğünün bulunduğunu da düşünüyor. Ve bu ek görevin verdiği güçle, o bildiricilere uyarılarda bulunup, bunun karşılığını da onlardan hayli sert biçimde alıyor.Bir de şu var: Taha Kıvanç’ın yazısını yazdığı gün, gazetesinin manşeti şöyleydi: "Evde tek başına". Spotta ise, "40 yıllık başörtüsü yasağını sona erdiren düzenlemeye karşı çıkan chp lideri, üniversite camiasının yanı sıra kendi ailesinde bile destek bulamadı. Baykal’ın profesör oğlu ile kızı yasakçı bildiriyi imzalamadı" deniyor.Şimdi; Taha Kıvanç’ın gazetesi bir durumun gerçekleşmemesini vesile ederek ana muhalefet liderine ailesi üzerinden, yani bel altından vuruyor ve Taha Kıvanç, aynı gün, Hürriyet’i, bir habere doğruluğu tartışılmayan unsurlar eklediği için eleştiriyor. "Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" sevdiğim laflardan biridir. Ekşi Sözlük, bu deyimi, "kendi gözündeki merteği görmeden karşısındakine gözündeki çöpü nasıl çıkaracağı üzerine konferans verenlerin ahvalinden bir hal" ya da "öğüt veren insanın öncelikle kendisinin verdiği öğüde uygun ölçüleri taşımamasını ifade eden sitemkar söz" şeklinde tanımlıyor.Taha Kıvanç/Fehmi Koru ikilisinin bu sözü iyice öğrenmelerinde, belli ki ciddi kamu yararı var.
Okurdan kısacaGüzelliği tensel sığlığa hapsetmeyinAli Rıza Saral: "Neden hep çok genç, pürüzsüz güzellerin resimlerini basıyorsunuz? Bunlara bakan herkes 20-25 yaşlarında mı? Niye çoğunlukla Batılı, sarışın kadınların resimleri? Batı’da bile bu kadar dengesiz bir resim anlayışı yok... Hatırlıyorum, Almanya’nın önde gelen ciddi ve tutucu bir dergisinde Vivian Westwood’un 60 küsur yaşlarındaki resimleri, o yaşta büyük cesaret dedirten resimleri basılmıştı. Niye güzelliği yalnız fiziki ve tensel bir sığlığa hapsediyorsunuz? Niye hep en kolay ve ucuza bulduğunuz resimleri basıyorsunuz?"
Doğrusunu basınAyşe Atalık: "21 Şubat’ta gazetenizin 19. sayfasında Vakıflar Yasası ile ilgili olarak kullanılan fotoğraf Fener Rum Lisesi’ne aittir, Patrikhane’nin değildir. Düzeltmenizi rica ederim. Doğrusu bu tür fotoğraf hataları Hürriyet’e yakışmıyor."
Ulusal gazete olunİlker Öncen: "Biz İzmirliler aylardır emek harcadığımız EXPO 2015 adaylığı ile ilgili son aşamaya geldik. Ancak ne yazık ki ’ulusal’ basınımız istanbul’un yerel basını olmayı sürdürüyor. Ne gelişmelerden bir haber aktarıyorsunuz, ne de gerekli desteği veriyorsunuz. Dünyanın izmir’in neler yaptığından sizden daha çok haberi ve bilgisi var. Bu uyarımızı dikkate almanız dileklerimle."