Güncelleme Tarihi:
Kamu-Sen ve DİSK'in hukukçularının verdiği bilgiye göre çalışanların, öncelikle işyerlerine dilekçe vererek, hesaba yapılan kesintilerini öğrenmeleri, ayrıca bunun ödenmesini talep etmeleri gerekiyor.
Talep dilekçesine yanıt verilmesi için 60 gün beklenmesi gerekiyor. Bu talep dilekçesine olumsuz yanıt verilmesi veya hiç yanıt verilmemesi halinde, dilekçenin verilmesinden itibaren 60 gün sonra, dava açma hakkı doÄŸuyor. Çalışanların bulundukları yerdeki idare mahkemelerine açabilecekleri, dava konusunda, bir zaman aşımı söz konusu olmadığı belirtiliyor.Â
  Â
Hukukçular, bunun bir ''tam yargı'' davası olduÄŸunu ve herkesin alacağı miktarın farklı olması nedeniyle, alınacak miktarın bilinmesi ve ona göre dava açılması gerektiÄŸini ifade etti.Â
Diğer taraftan, mahkemelerde binlerce davanın açılması halinde, bu davaların birleştirilemeyeceği, ancak bir davanın sonuçlanması halinde, diğer davalara örnek teşkil etmesi nedeniyle, diğer davaların sonuçlanmasının da hızlanacağı kaydediliyor.
Hukukçular, davaların açılması için harç yatırılması gerektiğine işaret ederken, bölge idare mahkemelerinde harcın tutar üzerinden yüzde 13.5 olduğuna, ayrıca 45-50 milyon liradan başlayan dava masrafı alındığına, avukatlık ücretlerinin de pazarlığa bağlı olarak, yüzde 5-10'dan başladığına dikkat çektiler.
 Â
2003 yılında mahkeme harçlarının daha da artacağı belirtiliyor.
   Â
"ÖRNEK DAVA'NIN SONUCU BEKLENSÄ°N" TAVSÄ°YESÄ°Â
   Â
DÄ°SK hukukçuları, çalışanların hemen dava açmasının sakıncalarına iÅŸaret ederken, öncelikle evraklarını tamamlamaları gerektiÄŸini vurguluyorlar.Â
Davanın açılması açısından bir zaman aşımı olmadığını vurgulayan hukukçular, öncelikle belgelerinin tamamlanması gerektiÄŸini söylediler. Kesintilere iliÅŸkin belgelerin ÅŸirketlerde, iÅŸyerlerinde tutulduÄŸunu hatırlatan hukukçular, bunun da hukuki bir sorun olduÄŸuna iÅŸaret ederken, ''Çalışanlar bu iÅŸte taraf deÄŸil, zorunlu uygulama, ama belgelerini sizden istiyor'' dediler.Â
Çalışanların sadece emeklilik aÅŸamasında hesapta biriken paraları tam olarak alabildiÄŸini, bu sırada da eksik ödemelerin, kesintilerin zamanında yatırılıp yatırılmadığının ortaya çıktığını anlatan hukukçular, bu nedenle belgelerin eksiksiz olarak tamamlanmasının önemine iÅŸaret ettiler.Â
  Â
Hukukçular, davalarla ilgili en küçük hatanın diÄŸer davaları da etkileyeceÄŸini vurgularken, bu nedenle bu konuda çok sayıda dava deÄŸil, sendikaların öncülüğünde birkaç örnek dava açılmasının daha yararlı olacağını, bu davanın sonucunun diÄŸer davalarda örnek teÅŸkil edebileceÄŸini belirtiyorlar.Â
Â
DİSK hukukçuları, Emek Platformu olarak, sadece zorunlu tasarrufta biriken paranın geri ödenmesini değil, biriken paranın düşük nemalandırılması nedeniyle uğranan gelir kaybının da telafisinin istendiğini belirterek, dolara bağlı nemalanma halinde biriken paranın daha fazla olacağını kaydettiler.
HÃœKÃœMETÄ°N DÃœZENLEMESÄ°, MAHKEMELERÄ°N KARARINI ETKÄ°LEYECEK
Â
DiÄŸer taraftan, hükümetin dava sürecinde konu ile ilgili yapacağı düzenlemenin dava sürecini de etkileyeceÄŸine dikkat çekildi.Â
SSK emeklileri ile ilgili 29 günlük bir alacak davasında, sonradan bir düzenleme yapılarak ödemenin gerçekleştirildiği hatırlatılarak, dava sürecinde hükümetin ödemeler yönünde bir düzenleme yapmasının davayı etkileyeceği belirtildi. Hükümetin ödemelere ilişkin planı içeren yasal düzenleme yapması halinde, mahkeme, davayı kapatabilecek. Bu durumda da çalışanların yaptığı masraf boşa gidecek.
Ancak hükümetin dava sonuçlanana kadar bir ödeme planı çıkarmaması halinde, davayı kazanan çalışanların, hesapta biriken parayı, yasal faiziyle birlikte alabileceği söyleniyor.
Uzmanlar, mevcut durumda, emekliler dışında, tasarruf kesintisi kesinti yapılan tüm hak sahiplerinin, sistemde kaldığı süre gözetilmeksizin dava açma hakkına sahip olduğunu belirtiyorlar.