Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin ayçiçek ham yağ ihtiyacının üçte ikisini ithal ettiğini belirten Küçükbay, yerli üreticiyi koruma maksatlı uluslararası piyasalardaki fiyatlara eklenen yüksek vergi oranlarının tüketiciyi zora soktuğunu savundu. Küçükbay, "Yerli üretim gerekli miktarlarda olmadığı için ithalat kaçınılmaz oluyor. Uluslararası piyasalarda CIF bir ton bedeli 850 dolar olan ham ayçiçek yağı için 540 dolar vergi ödüyoruz. Bu hesapla maalesef ürünün üzerinde yüzde 65 gibi çok yüksek bir vergi yükü bulunmaktadır. Halkımızın temel gıdalarının başında gelen ayçiçek yağı için bu vergi oranı çok yüksektir. Acilen makul seviyelere düşürülmesi gerekir" dedi.
KANOLA KETEN SOYA VE PAMUK YAĞI
Kanola yağı ithalatındaki vergi oranının sadece yüzde 10 olduğunu belirten Ahmet Küçükbay, "Pamuk ve kanola yağı ile ayçiçek yağı arasında tonda 1200 TL’ye varan fiyat farkı var. Bu da yüzde 40’a denk geliyor. Neticede hilebazlar zeytinyağında olduğu gibi ayçiçeğinde de tağşişe başvuruyorö tüketiciyi kandırıyor" diye konuştu.
EN FAZLA BÜYÜK AMBALAJDA
"1 ya da 2 litrelik ambalajlarda tağşişçiler dikkatli davranıyorlar. Ev dışı tüketimde 5, 10 ve 18 litrelik ambalajlarda tağşiş olayı had safhada" diyen Küçükbay, tüketiciyi özellikle büyük boy ambalajlar konusunda uyardı. 5, 10 ve 18 litrelik ayçiçek ambalajlarında kanola, keten, soya ve pamuk yağı karışımlarının yüksek olduğunu söyledi.
"YERLİ ÜRETİCİYE DESTEK ARTIRILMALI"
Ahmet Küçükbay, tağşişin önüne geçmek için alınacak tedbirler hakkında şu önerilerde bulundu: "Ayçiçek yağı üretimini artırmak için kilo başına doğrudan desteğin en az 60 kuruşa çıkarılması ve ithal vergilerinin de diğer tohum ve ham yağlar seviyesine çekilmesi gerekir. Yerli üretimi desteklersek hem fiyatları düşürmüş hem de tağşişin önüne geçmiş oluruz. Müstahsil de bunu beklemektedir" dedi.
TAĞŞİŞİN DENETİMİ VE CEZASI
Ahmet Küçükbay, tağşiş denetimi ve cezalandırılması konularında da görüşlerini şöyle dile getirdi:
"Bilhassa küçük ve sadece dolum yapan işletme şartları göz önünde alındığında; haksız ticari kazanç ve tüketiciyi aldatma gibi amaç gütmeyen azami yüzde 3 gibi bir bulaşma riski göz önünde bulundurulup tolerans kabul edilebilir. Bu oranı aşan durumlarda (5,10 ve18 litre ambalajlı yağların kontrollerinde yüzde 100’e varan oranda farklı yağlar çıktığı görülmektedir) üretici firmaya birincide 10, ikincide 20, üçüncüde 30 misli para ve meslekten men edilme gibi cezalar uygulanmalıdır ki caydırıcı hale gelsin. Aksi halde bu işlere tevessül eden hilebazlar bu haksız kazançtan ve halkımızı aldatmaktan asla vazgeçmezler."
"HAKSIZ REKABET KAN KAYBETTİRİYOR"
Setörde önemli miktarda vergi kaybı ve haksız rekabete sebep olduğunu belirttiği iki konuya da dikkat çeken Küçükbay, özellikle boya sanayyiinde kullanılmak üzere yapılan vergisiz ham ayçiçek yağı ithalatı ve Bosna-Hersek’ten yapılan vergisiz ithalatların sektördeki dengeleri alt üst ettiğini belirtti. Özellikle boya sanayiinde kullanılmak üzere her yıl artan tonajlarda ham ayçiçek yağının, vergiden muaf şekilde ithal edildiğini dile getiren Küçükbüay, "2014 yılı için bu miktar 64 bin tondu. Halbuki boya sanayi için sadece yem sanayisinde kullanımı serbest olan soya yağı veya gıdada çok tercih edilmeyen ve daha ucuz olan keten yağları kullanılabilir. Neden ayçiçek? Bu araştırılması gereken bir konudur" dedi.
Bosna-Hersek’ten yapılan ve gümrük vergisinden muaf bırakılan ham veya rafine ayçiçek yağ ithalat miktarının aylık 5 bin tonlara yaklaştığına işaret eden Ahmet Küçükbay, "Bosna’da yetişen bu miktarlarda bir ürün yok; muhtemelen komşu ülkelerden alınıp Türkiye’ye ihraç ediliyor. Bu ithalatlar da sektörde fiyat dengelerini bozmakta; haksız rekabete ve vergi kayıplarına sebep olmaktadır. Bu konunun da iyi incelenmesi gerekir" diye konuştu.
Fiyatı artan zeytinyağında da tağşişin sürdüğünü belirten Ahmet Küçükbay, vatandaşları dikkatli olmaları, markalı ürünleri tercih etmeleri konusunda uyardı.