Güncelleme Tarihi:
Genetik anavatanı Türkiye olan zeytinin tarımsal, ekonomik ve sosyal yönlerden büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Aslan, zeytinciliğin Türkiye tarımının yüzde 3.5'ini oluşturduğunu, bu rakamın küçünsenmeyecek ölçüde olduğunu söyledi.
Zeytinin başta Ege Bölgesi olmak üzere Türkiye için stratejik bir ürün ve geçim kaynağı olduğunu belirten Aslan, "Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin ıslahı ve Yabanilerin Araştırılması Hakkında Kanun Değişikliği’ne Dair Kanun Tasarısı’nın dördüncü maddesi gizli ve örtülü bir amacı güdüyor. Bu gizli amaç, zeytinlikleri ‘madenlere, enerji yatırımlarına, nükleer santrallere, konut ve AVM inşaat alanlarına açmak, bu alanları TOKİ’ye tahsis etmek’ şeklindedir. Çünkü tasarıya göre 25 dönümden küçük zeytinlikler sıradan arazi kabul edilecek. Ülkemizde zeytinliklerin ortalama büyüklüğü 10 dönüm olduğuna göre, zeytinliklerin çok büyük bir bölümü sökülecektir. Bu kanun tasarısı zeytinciliğin ölüm fermanıdır” dedi.
MÜSTEŞAR YARDIMCISININ SÖZLERİ
Tasarının meclis komisyonunda görüşülmesi sırasında enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İlker Sert’in "Zeytinlikler nedeniyle 20 milyar dolarlık Akkuyu NÜKLEER Santrali’ne ruhsat alamama riskiyle karşı karşıyayız" sözlerinin hedeflenen amacı net bir şekilde gözler önüne serdiğine işaret eden Aslan, "Oysa Türk zeytinciliği son yıllarda büyük bir gelişme içinde. 2000 yılında 97 milyon 770 bin olan ZEYTİN ağacı yüzde 70’lik bir artışla 167 milyon 30 bine ulaştı. Son iki yıllık ortalamaya göre zeytinyağı üretimi 165 bin ton zeytin üretimi 450 bin tondur. Bunların toplam üretim değeri ise 1 milyar 500 milyon dolardır. Türkiye’de en büyük döviz harcamalarından birini bitkisel yağ ithalatı için yaptığımızı düşündüğünüzde hem bu açığın kapatılmasında hem de ödediğimiz döviz miktarının azaltılmasında zeytinyağı önemli bir üründür” ifadelerini kullandı.