Oysa
Türkiye'nin bu en yoksul ilinde inşa edilecek bir barajın bırakın elektrik, sulama ve iklimi yumuşatması gibi uzun dönemli yararlarını, en kısa vadede 5 bin işsize
(yani her on Hakkariliden birine!) ekmek kapısı açacak olması bile yeter sebeptir.
İl Valisi
Erdoğan Gürbüz Hakkari Barajı'nın bu yılki programa alındığını söylüyor. Ama Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Ahmet Şen çok daha temkinli.
- Gözünüz aydın diyelim mi?
- 1960'lardan bu yana Zap'a 11 baraj yapımı düşünüldü, planlandı...
- Ya sonra?
- Sonra üçe indi. Ana barajın zemin etüdü ve diğer çalışmaları tamamlandı.
- Ne zaman başlayacak?
- Kiska ve yabancı ortağı
kredi anlaşması imzalandığı an başlamaya hazır.
- Ne bekleniyor?
- Yabancı ortağın kredisi için Hazine garantisi kararı.
FAKÜLTE VE ALAN İSTİYOR
Hakkari'deki Oda'nın 1200 üyesi var ama sadece 300'ü aktif. Her biri 5 kişiye iş verse 1500-2 bin kişi eder.
'Ya Hakkari'nin kalanı nasıl geçinir?' diye soruyoruz.
Başkan gülüyor:
'Hakkari'nin geçimi subayın, memurun maaşından harcadığı kadardır.'
Peki kurtuluş formülü, acil eylem planı...
Ahmet Şen sayıyor:
'Önce Fakülte kurulacak, sonra havaalanı çünkü ulaşım şart. Köye dönenler için hayvancılık kredisi ile organize sanayi bölgesinin organize hayvancılık tesisine dönüşmesini istiyoruz.'Babacan’a ses ilacı
Hakkarili işadamlarının başkanı 52 yaşındaki müteahhit
Ahmet Şen terörün zirveye çıktığı 1990'lı yıllarda herkes kenti terk ederken inadına 64 odalı 148 yataklı
Şenler Oteli'ni açtı. Ama resmi misafirhanelerin rekabeti nedeniyle yüzde 10 doluluğu bile yakalayamıyor.
Otelin lobisinde
Hakkari kilimi önünde poz verirken rahatsızlığını ve ilginç tedavi hikayesini dinledik.
- Geçmiş olsun ses tellerinizde nodül varmış..
- Evet son anda ameliyat masasından kalktım özel ilaçla tedavi oldum.
- Nedir özel ilacın terkibi?
- Keten tohumunu ezip bizim buranın balıyla bire bir oranda karıştıracaksınız.
- İşe yaradı mı?
- Toplu iğne başı kadar modül iğne ucu kadar kaldı...
- İlacınızdan isteyen oluyor mu?
- Bakan Ali Babacan'ın baba dostuyuz. Geçen gün bakan bey aradı
'geçmiş olsun' dedi ardından bir tanıdığı için ilaçtan istedi, tabii ki gönderdik.
Hakkari-İstanbul bileti nasıl 35 milyona düştü?
YOLUNUZ Van-Başkale arasına düşerse yol kenarında durup başparmağını aşağı yukarı sallayanları sakın otostopçu sanmayın. Onların her biri kaçak akaryakıt istasyonudur.
İran'dan at sırtında cerikan (Kürtçe) tabir edilen 70 litrelik bidonlarla getirilen kaçak İran mazotu/ benzini
Başkale'den
Van'a ve eğer naylon fatura temin edilirse batı illerine yollanıyor. Jandarma yol kontrolleri ile kaçakla mücadeleye çalışıyor. Kaçak yakıt yakalanan araç gümrüğe çekiliyor bedelinin üç katına kadar ceza kesiliyor. Ama kaçakçıda çare tükenmiyor. Örneğin bakın
Van'a 30 km uzaklıktaki
Zernek barajı noktası nasıl aşılıyor:
- Jandarmayı nasıl geçeceksiniz?
- Hoşap'ta (kontrol noktasına 2 km kala) deponun yarısını bidonlara boşalttık.
- Yarım depoya izin var mı?
- Evet, kontrolden geçince depodakini ilerdeki köydeki bidonlara boşaltacağız..
- Sonra?
- Sonrası boş depoyla dönüp
Hoşap'taki yakıtı alacağız, kontrolü geçip köydeki yakıtı da üstüne doldurup devam edeceğiz...
- Bidonlar çalınmaz mı?
- Yok her cerikan başına bir milyon lira saklama parası öderiz.
Kaçak akaryaktın yolu
Hakkari'ye pek düşmüyor. Herhalde devlet politikası gereği! Ama
Hakkarili de kaçak ve ucuz yakıtın nimetini şehirler arası otobüs biletlerindeki ucuzlama ile yaşıyor.
Van merkezli otobüs şirketleri rekabete tutuşunca kaçak yakıtın da yardımıyla fiyatları yarı yarıya düşürdü.
Yüksekova'da bir dükkan 200 bin Euro
HAKKARİ Yüksekova'nın can damarı İran'a açılan
Esendere sınır kapısı. Yıllar sonra sınır ticareti bugün-yarın yeniden başlayacak. Sınır Ticaret Merkezi çatısı altında
İran'dan 50 milyon
dolar ithalat yapacak, aynı miktarda mal satacak şirket kuruldu, 50 dükkan açıldı. Ama
Yüksekova Ticaret Odası'nın 40 yaşındaki başkanı
Veysel Dağlar pek umutlu değil.
- Neden fazla iş olmaz diyorsunuz?
- Çünkü sermaye yok, merkezin 50 milyarını bir araya getirmedik.
- Başka?
- Dükkanlar küçük kiralayan çıkmadı, bir de mücavir il meselesi var.
- O ne demek?
- Diyelim ki İran'dan 100 ton meyve-sebze geldi, hepsini Hakkari'de satmaya kalksak olmaz, mutlaka yakındaki birkaç ile de yollama izni çıkmalı.
- Tek mesele bu mu?
- Hayır işin aslı esneklik. Mesela rahmetli
Turgut Özal döneminde ben bir kamyon kot pantolonu bir günde, bir kamyon yağı bir saatte sattığımı bilirim. O iş hacmi sadece
Yüksekova'ya değil, batıdaki üreticiye de yarıyordu.
- Bu esneklik artık gösterilmiyor mu?
- Ne yazık ki hayır... Geçenlerde
İran'dan gelen tek bir karpuza dahi büyük diye el konuldu.
Bütün bu engellere rağmen Yüksekova'da sınır kapısı heyecanı dinmemiş. Öyle ki küçük bir dükkanın satış bedeli 200 bin Euro'yu buluyor. Başkan
Veysel Dağlar sınır ticaretini ilk adım olarak görüyor. Asıl çözümün hayvancılığın yeniden canlanması olduğunu söylüyor ve ekliyor:
'Devlerin bize iki sözü de tutulmadı. Dilimli barajı 13 yıldır bitirilemedi. Havaalanımız yapılmadı.'