Öztürk,
Koç Holding Enerji Grubu Başkanı ve OPET Yönetim Kurulu Üyesi Erol Memioğlu ve Opet Genel Müdürü Cüneyt Ağca ile birlikte Four Seasons Otel'de düzenlenen toplantıda, akaryakıt sektörü ve Opet'in 2010 yılını değerlendirdi.
Opet'in son yılların istikrarlı büyüyen tek akaryakıt dağıtım şirketi olduğunu ifade eden Öztürk, şu bilgileri verdi:
“Opet, yüzde 10'a varan pazar payından sonra şu anda yüzde 17 pazar payına ulaştı. Pazar payı olarak 3. sıradayız. Ama 2. ile aramızdaki mesafeyi gün geçtikçe kapatıyoruz. Depolama kapasitesi olarak şu anda Türkiye'nin en büyük dağıtım şirketiyiz. Gerek ulusal, gerek uluslararası dağıtım şirketleri akaryakıtlarını ya direkt Tüpraş'tan alırlar ya da ithalat yoluyla getirirler. Opet de akaryakıtını Tüpraş'tan aldığı gibi, ithalat yoluyla da alıyor. Biz diğerlerinin yapmadığı bir işi yapıyoruz. Marmara Ereğlisi'nde şu anda 700 bin metreküplük depolama kapasitemiz var. Bununla uluslararası ticaret yapıyoruz. Yani 30 bin tonluk gemilerle aldığımız yakıtı, 100-150 bin tonluk gemilerle Uzakdoğu'ya Amerika'ya, Singapur'a gönderecek durumdayız ve onu yapıyoruz. Marmara Ereğlisi'ndeki depomuzdan 3-4 tane de uluslararası şirket depolama hizmeti alıyor. Biz akaryakıt bayiliğinden başladık. Akaryakıtı tankerle alıp litre litre satıyorduk, dağıtım şirketi olduk tanker tanker satıyoruz. Şimdi ise amacımız gemilerle satmak. Gemi kapasitesi de 150 bin tonluk gemiler. Şu anda yüzde yüz yerli sermayeli en büyük akaryakıt dağıtım şirketiyiz.”
BAYİ SAYISI 1300'ÜN ÜZERİNDE
Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Erol Memioğlu da, Tüpraş hissedarı olan Opet'in büyüyen ve Türkiye için son derece önemli bir şirket olduğunu, Koç Topluluğunun 10 binin, Opet'in 1300'ün üzerinde bayisi bulunduğunu belirtti.
“Gelinen noktayı başarılı gördüğümüz gibi Opet açısından daha alacak çok yol var. Ekonomik olarak Opet'ten memnunuz. Daha yükseklere çıkarmasını da bekliyoruz” diyen Memioğlu, müşteri memnuniyetine ve rekabete verdikleri öneme işaret etti. Memioğlu, “Ülkede gerçek anlamda rekabetin olması lazım” diye
konuştu.
PAZAR PAYINDA YÜZDE 18'İ HEDEFLİYORUZOpet Genel Müdürü Cüneyt Ağca da, “2009'da pazar payı olarak yüzde 16.6 olarak tamamlamıştık. 2010'da yüzde 17'nin üzerinde kapatacağız. Önümüzdeki yıl ise yüzde 18'i yakalamayı hedefliyoruz. Bu yılki ciromuz 10 milyar TL seviyesinde olacak. Önümüzdeki sene uluslararası fiyat değişimlerine ve kurlara göre bu rakamın daha yukarı çıkmasını bekliyoruz” dedi.
Ağca, KALDER'in düzenlediği Türkiye müşteri memnuniyeti endeksinde 5 yıl üst üste liderlik elde ettiklerini, bu yıl THY Opet Havacılık Yakıtları A.Ş'yi faaliyete geçirerek 1 Temmuz itibariyle
Atatürk Havalimanı'nda, daha sonraki süreçte de Türkiye'nin 28 havalimanında yakıt ikmaline başlandığını kaydetti.
Yapılan düzenlemeyle 2005 öncesinde yapılan bütün anlaşmaların 2010 itibariyle yenilenme sürecine girmesi nedeniyle de Opet olarak bu süreçte hem pazar paylarını hem de istasyon sayılarını artırdıklarını belirten Ağca, bunun sonuçlarının önümüzdeki yılın ilk üç ayında görüleceğini söyledi.
ÖZTÜRK:“5 YILLIĞIN GERİYE DÖNÜK UYGULANMASI YANLIŞ”Konuşmaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fikret Öztürk, Avrupa'da 5 yıllık uygulamanın olduğunu, Türkiye'de de belki olması gerektiğini, ancak uygulamanın geriye dönük yapılmasının yanlış olduğunu söyledi.
Öztürk, buna karşı dava açtıklarını ancak kaybettiklerini belirterek, “Böyle şey olamaz. Bunu kabul etmek mümkün değil. Biz bundan sonra önümüze bakacağız. Ne yapılması gerekirse yapacağız” diye konuştu.
Fikret Öztürk, bayi dönüşüm sürecinde 250 milyon
dolar civarında yatırım harcaması yaptıklarını, bu süreçte Opet'ten giden istasyonlar olduğu gibi, rakiplerden transfer ettikleri istasyonlar da bulunduğunu belirtti. Bu düzenlemenin kendilerine yüzde bir pazar payı kazandırdığını vurgulayan Öztürk, “170-180 bin metreküp civarında artı istasyon bağladık. Bu da pazar payında yüzde 1'e karşılık geliyor. Satın aldığımız istasyon sayısı 3-5 tane oldu. 5 yıllık uygulama gelince bütün dağıtım şirketleri yavaş yavaş mülke gidecek” dedi.
BENZİNDE BAYİNİN VE ŞİRKETİN KAR MARJI YÜZDE 4.8
Öztürk, basın mensuplarının benzin fiyatlarındaki artışı sorması üzerine de, “Benzinde bir bayinin ve dağıtım şirketinin kar marjı brüt yüzde 4,8, motorinde ise 6,1'dir. Dağıtım şirketleri tavan fiyat açıklar. Bu en yüksek satılacak fiyattır. 95 oktanlı benzinin litre fiyatı 99 kuruş, ÖTV 1.89 lira, EPDK payı 1.74, KDV de 587.29 ve vergilerin toplamı 2 lira 48 kuruş. Bu yüzde 64,4'e tekabül ediyor” bilgisini verdi.
Buna navlun (0,28) ve kara nakliyesinin de eklendiğini belirten Fikret Öztürk, şöyle konuştu:
“Bayi ve dağıtım şirketi payı toplandığında da 95 oktanlı benzinde 9,6 kar marjı var. Bu da 36,7 kuruşa denk geliyor. Şu anda kar marjları bir litrede 38 kuruş civarında. 4 liranın 38 kuruşu, bayi artı dağıtım şirketinin kar marjı. Burada vergileri her şeyi unutuyoruz, dağıtım şirketi ve bayi hiç almamış olsa 38 kuruş. Yani yüzde 9,6 eksilecek. Bayi ne yapacak. 97 oktanlı benzinde ise kar marjı yüzde 4,9, motorinde ise yüzde 12,2. Tüpraş, dağıtım şirketleri, artı bayiler topladıkları kar ve verdikleri vergilere bakın, bir bankanın karı kadar. Sanki petrol fiyatını pompadaki fiyatları artıran dağıtım şirketleri ve bayiler.”
“TAVAN FİYAT UYGULANACAKSA UYGULANSIN”Öztürk, önceden dağıtım şirketi sayısı 3-5 tane iken şimdi 50'yi geçtiğini belirterek, “Rekabet 50'yi geçen şirkette olmayacak da nerede olacak? Biz birbirimizin elimizden gelse gözünü oyacağız. Rekabetse sonuna kadar varız. Daha girecek varsa girsin. Kamu da girsin. Tavan fiyat uygulanacaksa uygulansın. Ticarette az da olsa para kazanmadan ticaret olmaz” diye konuştu.
Türkiye'de kar marjı yüzde 8-9 civarında olmasına karşın Avrupa'da yüzde 7 olduğunu da belirten Öztürk, Türkiye'deki altyapı sistemlerinin Avrupa'daki altyapı sisteminden farklı olmadığını, mülklerin dağıtım şirketine geçmesi ve Avrupa'daki gibi self servis uygulamasının başlaması halinde kar marjlarının da düşebileceğini söyledi.
Öztürk, “Self servis sistemi Türkiye'ye gelecek. Yavaş yavaş gelecek. Götürecek ödemeden gidecek ama yakalanacak. Sistemler ona göre kurulacak” dedi.
Bir gazetecinin petrol fiyatları ne kadar düşerse düşsün benzin fiyatlarındaki düşüşün birkaç kuruş olduğunu belirtmesi üzerine Öztürk, geçen yıl tavan fiyat uygulandığını, yıl sonunda toplam benzinde yüzde 20 ÖTV artışının, motorinde yüzde 30 artışın olduğunu anlattı.
Fikret Öztürk, petrol fiyatındaki değişikliklerin fiyata yansıdığını, ancak petrol fiyatının toplam fiyatın yüzde 25-30'u kadar olduğunu dolayısıyla petrol fiyatı yüzde 50 düşse de pompa fiyatına yüzde 10-12 oranında yansıdığını belirterek, “Türkiye'de vergi değişmiyor. Devlet hiçbir zaman vergiyi indirmedi. Geçen yıl benzinde yüzde 20 motorinde yüzde 30 artırdı. Ham petrol fiyatının artması ya da azalması aynı oranda pompa fiyatına yansımaz. Yüzde 10'la uğraşmak yerine yüzde 64 vergi var onunla uğraşın” dedi.
Öztürk, promosyon için kar marjının yüzde 2-3'ünü harcadıklarını, şu anda halka açılmanın gündemlerinde olmadığını söyledi. Önümüzdeki yıl 10,5 milyar TL ciro beklediklerini ifade eden Öztürk, sektörde olan bir dağıtım şirketinin başka bir dağıtım şirketini satın alma esprisinin bittiğini, sattıkları benzinin yaklaşık yarısını Tüpraş'tan aldıklarını belirtti.
Dünyanın en ucuz benzininin Amerika'da olduğunu ve oradaki vergi oranının yüzde 14 olduğunu belirten Öztürk, Avrupa ülkelerinde ortalama vergi oranının yüzde 53, Türkiye'de ise yüzde 64 olduğunu kaydetti.
Cüneyt Ağca da, 95 oktan benzinin pompa fiyatının 31 Aralık 2009'da 3,65, bugün ise 3,85 lira olduğunu belirterek, artışın bir yılda 20 kuruş olduğunu belirtti. Geçen yıl bayi ve dağıtım şirketinin payının 33 kuruş bu yıl 37-38 kuruş olduğunu ve burada şirket olarak 2 kuruş karda artış sağlandığını belirtti.
“500 MİLYON DOLAR KAYBETTİK”
Erol Memioğlu da petrol fiyatlarının bu yıl 75-76 dolar, önümüzdeki yıl da 85 dolar olacağını tahmin ettiklerini belirterek, “Petrol fiyatlarının akaryakıt fiyatlarına bire bir yansıması var. Yasa '20 günlük stok tutacaksınız' diyor. Sadece Tüpraş'tan örnek vereyim. Kriz yılında biz sırf stok yükümlülüğünden dolayı 500 milyon dolar kaybettik” dedi.
Akaryakıt tüketiminin 2009'a oranla bu yıl yüzde 1 düştüğünü belirten Memioğlu, vergi toplama konusunda devrim yapmak yerine kolay yolun seçildiğini, ancak bu konuda vatandaşların da kendilerini sorgulaması gerektiğini söyledi.