Güncelleme Tarihi:
EKONOMİK İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria, Türkiye’nin bu yıl yüzde 3 civarında bir büyüme yakalayabileceğini ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Türkiye gibi bir ülke için yüzde 3’lük bir büyüme oranının toparlanma olarak tanımlanamayacağını belirten Gurria, “Türkiye ‘Ben yüzde 3 büyüyorum. Bu OECD ortalamasının yüzde bir üstünde’ deyip mutlu olamaz. Hayır, çünkü Türkiye genç nüfusuna daha fazla iş yaratmak için daha hızlı büyümek zorunda” dedi. Türkiye’de her yıl üniversitelerden, liselerden mezun olan binlerce yüzbinlerce gencin işe ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Gurria, “Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu durumu anlıyorum. Kendisini AB ile kıyaslaması, bir hedefinin olması iyi bir durum. Ama AB ile Türkiye’nin ihtiyaçları ve sorunları çok farklı. AB’de nüfus yaşlanıyor. Türkiye’nin ise işe ihtiyaç duyan gençleri var. O yüzden büyümek için daha fazla çaba göstermesi gerekiyor” diye konuştu.
ARAYI KAPATMASI LAZIM
G20 Ekonomi Bakanları zirvesi kapsamanda düzenlenen G20-OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu’na katılan Gurria Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Türkiye’nin daha önce büyümede yüzde 6,7,8’leri gördüğünü ve daha fazla büyüme için potansiyeli bulunduğunu kaydeden Gurria, şöyle konuştu: “Düşük büyüme sadece Türkiye’nin sorunu değil. Eğer dünya yüzde 3, ABD yüzde 2, AB yüzde 1.5-1.8 büyüyorsa, Latin America yüzde 1, Çin yüzde 6.5’lara düşmüşse, herhangi bir ülkenin bu manzara içinde daha fazla büyümesini bekleyemezsiniz. Türkiye de dünya ile entegre büyük bir ekonomi. Bugünden yarına bir ürün keşfedip bunu satıp birden bire hızla büyüyemez. Yani büyüme şu an Türkiye için önemli bir sorun. Kesinlikle birçok ülkeye göre daha iyi durumda diyebiliriz. Ama gelişmiş ülkelerle arayı kapatması için hızlanması lazım. Ortalama hız Türkiye’ye yetmez.”
GELİR EŞİTSİZLİĞİ ENGEL
Türkiye’nin gelir eşitsizliğinde OECD ülkeleri içinde ilk 5 ülke arasında olduğunu da hatırlatan Gurria, “Gelir eşitsizliği büyümenin önündeki en büyük engellerden biri. Dolayısıyla büyümek için daha çok çaba göstermesi gereken Türkiye gelir adaletsizliğini azaltmaya dönük reformları hayata geçirmeli. Bunun için özellikle eğitim, kayıtdışı ekonomi ile mücadele ve verimliliği artırma konusunda adımlar atmalı. Gelir eşitsizliğini azaltmak yoksula para saçmak değildir. En etkin yöntem, devletin herkese eğitimden işe kadar her alanda eşit fırsatlar sunması gerekir” şeklinde konuştu.
Mega anlaşmalar dikkatli yapılmalı
EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci de, G20-OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu’nun G-20 Ticaret Bakanları Toplantısı ile aynı zamanda düzenlenmesinin son derece uygun ve önemli olduğuna işaret ederek bugün tüm ekonomilerin makro hedefinin büyüme, büyümenin kaynağının yatırım, yatırımın kaynağının da tasarruf olduğunun altını çizdi. Zeybekci şöyle konuştu: “Küresel ekonomi; yeni üretim yöntemleri, KOBİ’ler, küresel değer zincirleri ve bölgesel mega anlaşmalar gibi yeni eğilimlerin yükselişiyle birlikte, yeni zorluklar ve yeni çözüm arayışları ile karşı karşıyadır. Bu kapsamda gerçekleştirilen bölgesel mega anlaşmalara taraf ülkeler, anlaşmalara taraf olmayan az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomide marjinalleşmesini önlemek için gerekli her türlü önlemi almalıdır.”
Türkiye ve Meksika’nın 3 sorunu
KENDİSİNİN Türkiye’ye benzer bir ülke olan Meksikalı olduğunu kaydeden Agnel Gurria, “Türkiye ve Meksika birbirine benziyor. Bizler birinci ülkeler değiliz. En iyi ihtimalle ikinci veya üçüncüyüz. Dolayısıyla daha çok çalışmalıyız. Bu iki ülkenin bana göre en önemli 3 sorunu şöyle; gelir eşitsizliği, kayıtdışı ekonomi ve verimlilik. Eşitsizliği azaltmak için eğitime, inovasyona, sağlığa ve teknolojiye odaklanmalıyız. Vergi sisteminde reform yaparak kayıtdışını azaltabiliriz. Verimliliği artırmak ise bizim için çok çok kritik bir konu” diye konuştu.
Ali Babacan’a başarılar
TÜRKİYE’deki seçimleri yakından takip ettiğini söyleyen Angel Gurria, “Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan yeniden seçimlere katılıyor. Kendisi çok yakın dostumdur, başarılar diliyorum” dedi. G-20 başkanlığı döneminde Türkiye’de 2 genel seçim yaşanmasını şansızlık olarak görmemek gerektiğini belirten Gurria, “Türkiye bir yandan seçimlere hazırlanırken bir yandan da G-20’nin önemli etkinliklerini gerçekleştirebilecek kadar büyük ve sofistike bir ekonomi. Türkiye dönem başkanlığında gerçekten çok çalıştı. Aynı anda 12-15 ekip farklı konular üzerinde çalışılıyor.”