Yüzde 100 yerli kuvöz geliştirildi

Ankaralı bir girişimci, TÜBİTAK'tan aldığı destekle tamamen dijital donanıma sahip yerli kuvöz üretti.

İvedik Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Hacettepe Teknokenti'nde geliştirilen kuvöz, tamamen Türk mühendislerinin imzasını taşımasının yanında benzerlerinden ayrılan özellikleri ile dikkati çekiyor.

Geliştirdikleri yerli kuvözle ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulunan firma sahibi Ferhat Yıldız, projenin yaklaşık 1,5 yıllık bir çalışmanın sonucu olduğunu ancak yaklaşık 10 yıllık firma deneyimlerinin etkisinin de bulunduğunu söyledi.

Ürünün şu anda satışa hazır duruma geldiğini dile getiren Yıldız, asıl amaçlarının Türkiye'nin yanı sıra uluslararası pazarda da yer edinmek olduğunu kaydetti.

Kuvözün bazı fonksiyonları ile küresel anlamda rekabet edebilir bir tasarıma sahip olduğuna işaret eden Yıldız, "Hali hazırda tüm küvözlerle beraber haricen alınan ve pahalı bir maliyet kalemi olan SPo2 pulse oksimetre cihazı (kandaki oksijen saturasyonunu ve nabzı ölçen) küvöze entegre edilerek maliyet ve kullanım kolaylığı açısından hastanelere çok cazip gelecek bir çözüm üretilmiştir. Bu çözümü dünyada entegre şekilde sunan birkaç üst segment ürün bulunmaktadır" dedi.

Kuvözün yatak bölümünün pozisyon değiştirmesine olanak tanıyan ve kullanıcı açısından önemli olan trendelenburg özelliğinin mevcut tasarımlarda elle yapıldığını kaydeden Yıldız, kendi tasarımlarında ise bu özelliğin dokunmatik ekranla kontrol edilebildiğini belirtti.

3 GÜNLÜK VERİLERİ SAKLIYOR
Yıldız, cihazın, bebeğin son 3 güne ait tüm ölçüm değerlerini de kayıt altına aldığını söyledi. Ürünün teknik özellikleri hakkında da bilgi veren Yıldız, bebeğin vücut sıcaklığı, içinde bulunduğu ortamın sıcaklığı, içinde bulunduğu kabinin oksijen oranı, bebeğin ağırlığı ve içinde bulunduğu kabinin nem oranının kontrol edildiğini söyledi.

"İÇ PİYASADA FİYAT AVANTAJI SAĞLAYACAK"
Ürünün yerli tasarım olmasının iç piyasadaki son kullanıcı açısından fiyatları düşüreceğini belirten Yıldız, kuvözün ithal ürünlere göre yüzde 20-30 civarında fiyat avantajı sağlayacağını dile getirdi.

Şu anda piyasadaki ithal ürünlerin fiyatlarının 8 ile 15 bin avro arasında değiştiğini kaydeden Yıldız, "Ülkedeki yıllık küvöz satış miktarının ortalama 500 adet olduğunu değerlendirirsek bunların yaklaşık yüzde 50'sinin halen ithal edildiğini göz önünde bulundurursanız ürünün 2-3 milyon avroluk bir ithalatı engelleyebileceğini düşünebilirsiniz" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de çok satılan yabancı ürünlerde kullanılan teknolojilerin yaklaşık 10 yıllık olduğunu anlatan Yıldız, geliştirdikleri cihazda gerek kullanıcının ara birimi olarak değerlendirilen ekran kısmı gerekse kullanılan yazılım, elektronik sistemlerin tamamen en son teknoloji ile donatıldığını ifade etti.

Ürünün tüm bileşenlerinin (yazılım/donanım) uluslararası standartlar göz önünde bulundurularak en son sürümlerinin kullanıldığını anlatan Yıldız, "Bu üründe diğer bir çok üründe olmayan ayırt edici özellikler mevcuttur" diye konuştu.

İLK YIL BİN ADET ÜRETİM
Yıllık üretim kapasitesi hakkında da bilgi veren Yıldız, bu yılın sonuna kadar yine Ankara'da yeni bir fabrika alanına sahip olacaklarını bildirdi.

Firmanın üretim kapasitesinin Türkiye'nin toplam talebini karşılayacak düzeyde olduğunu belirten Yıldız, "Ayrıca uluslararası talebe cevap verecek şekilde alt yapı oluşturuluyor" ifadesini kullandı.

Dünyada en çok satılan yabancı marka bir ürünün yıllık satış adedinin tahminen 10 binlerle ifade edildiğini kaydeden Yıldız, kendilerinin ise ilk yıl için bin, ikinci ve üçüncü yıllar için 2-3 bin civarında yıllık seri üretim kapasitesi öngördüklerini dile getirdi.

ORTADOĞUYA İHRAÇ EDİLECEK
Gelecek dönemde ulusal ve uluslararası fuar ve toplantılara katılarak ürünün tanıtımına ağırlık vereceklerini dile getiren Yıldız, ABD'den FDA
sertifikası (FDA: ABD Sağlık Bakanlığına bağlı gıda, diyet eklentileri, ilaç, biolojik medikal ürünler, kan ürünleri, medikal araçlar, radyasyon yayan aletler, veteriner aletleri ve kozmetiklerden sorumlu bürosu) almayı hedeflediklerini de belirtti. Yıldız, ürünün ABD ve Güney Amerika pazarına yönelik olarak da tasarlandığını bildirdi.

Yıldız, ilk etapta Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri, ikinci etapta da Uzak Doğu ve Kuzey ve Güney Amerika pazarına girmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Uluslararası talebi karşılama konusunda kaygı taşımadıklarını anlatan Yıldız, "Gelecek 2-3 yıllık dönemde şirketimizi Çin pazarında konumlandırıp bölgeye daha hızlı yayılmayı hedefliyoruz. Tüm bu pazarları hedeflerken kalite argümanına çok dikkat ediyor ve güveniyoruz" dedi.

TÜBİTAK'tan aldıkları desteğin ürünün hayata geçirilmesinde yadsınamaz bir önemi olduğuna dikkati çeken Yıldız, "Devletin son yıllarda artan inanılmaz bir desteği var. Biz de bu destekten yararlanan firmalardan bir tanesiyiz. Geliştirdiğimiz ürünlerin ülke ekonomisine katkılarını yakın dönemde göreceğiz" diye konuştu.Türkiye'nin son yıllarda Ar-Ge harcamalarına büyük önem verdiğini dile getiren Yıldız, kendi ürünleri için 2 milyon doların üzerinde Ar-Ge harcaması yaptıklarını ve bunun bir kısmının devlet desteğinden sağlandığını belirtti.

Hükümetin 2023'te Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın binde 3'ü kadar bir miktarı Ar-Ge desteği hedefi olduğunu hatırlatan Yıldız, "Geliştirdiğimiz ürün bugünkü şartlarda Türk mühendislerinin neler yapabileceğinin bir göstergesi. 2023'te bu desteklerin daha da artacağını bilmek bizi motive ediyor" değerlendirmesinde bulundu.