Güncelleme Tarihi:
UND Başkanı Engin Özmen, son dönemde gündeme gelen 3. Boğaz Köprüsü ve karayolu taşıma araçlarının trafiğe etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“İstanbul'da trafik keşmekeşinin sorumlusu biz karayolu taşımacıları, TIR sahipleri gösteriliyor. Oysa bu yanlış” diyen Özmen, kendilerinin çevreye ve yaşam hakkına saygılı olduklarını, ama İstanbul'u yönetenlerin hala bunu göremediklerini savundu.
Özmen, “İstanbul'daki trafiğin sebebi olarak bizim büyük araçlarımızı gördükleri sürece bu yürüme yasaklarını, kısıtlamaları kaldırmadıkları sürece bu trafik keşmekeşini çözemezler. Avrupa'nın her yerinde, büyük kentlerinde TIR'lar gündüz istedikleri zaman gösterilen güzergahlarda kısıtlama olmadan gidip geliyorlar ve trafik akışını engellemiyorlar. Bunlar da motorlu taşıtlarla aynı güzergahı kullanıyorlar. Ama bizde öyle değil. Günde iki sefer (ağır tonajlı araçlar için) trafik uzun süre duruyor ve duran o trafik, müsaade edildiğinde tekrar keşmekeşe giriyor. Bunun ortadan kalkması, yürüme yasaklarının kaldırılması gerekiyor” dedi.
TIR'ların yürüme yasağı
Ulaştırma Koordinasyon Merkezi (UKOME) bünyesinde toplanmakta olan İl Trafik Komisyonu'nun kararı gereğince İstanbul ili genelinde faaliyet gösteren ağır tonajlı araçların D-100 Karayolu ile Erişme Kontrollü Karayolları (otoyol/ekspres yol) ile bunların bağlantı yolları ve varyantları ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne girişleri sabah trafiğinin yoğun olduğu 06:00-10:00 ile akşam trafiğinin yoğun olduğu 16:00-22:00 saatleri arasında yasak.
3. Boğaz Köprüsü
Özmen, bu yıl ihalesi yapılması planlanan 3. Boğaz Köprüsünün de daha çok transit geçiş amacıyla kullanılacak bir köprü olduğunu, TIR'ların ve malların İstanbul'a girmeden Anadolu'ya geçişini sağlayacağını söyledi. Bu amaca yönelik 2023'leri hedefleyen başka projeler de bulunduğuna işaret eden Özmen, bunlardan bir tanesinin Tekirdağ Limanı ve çevresinde oluşturulacak büyük liman ve garlar ile buradan konteynerleri ve TIR'ları feribotlarla İzmit Körfezi'ne çıkartıp, İstanbul'u bypass etme projesi olduğunu dile getirdi. Özmen, şunları kaydetti:
“Bu çok doğru ama geç kalınmış bir proje. Bir an önce hayata geçmeli. Anadolu'dan Avrupa'ya ya da Avrupa'dan Anadolu'ya geçecek bir aracın İstanbul trafiğine girmemesi gerekiyor. Oradan bir feribotla İstanbul'u bypass edip İzmit'e çıkması uygun. Keza ha trenler Sirkeci'den karşıya geçmiş ha Tekirdağ Muratlı'dan binmiş Ro-Ro'ya karşıya geçmiş. Ama İstanbul'daki insanların yaşam kalitesini yükseltecek projeler bunlar. Bunların hayata geçmesi, en azından 2012'de hazırlıklarının bitmesi gerekiyor.”
Lojistik üsler
UND Başkanı Engin Özmen, 20 yıldır konuşmalarına rağmen Ankara'da özel teşebbüs tarafından kurulan lojistik üs sayılmazsa, Türkiye'de hala lojistik üslerin hayata geçirilemediğini, Ankara'daki lojistik üssün çok daha büyük örneklerini ticaretin merkezi olan İstanbul'un iki yakasında mutlaka hayata geçirmeleri gerektiğini vurguladı.
“Lojistik üslerin yapılması, TIR'ların trafikte fazla kalmamasını sağlayacaktır” diyen Özmen, şunları kaydetti:
“Avrupa ve Anadolu yakasında lojistik üslerin bir an önce hayata geçmesi, burada atıl kapasitenin önlenip, maliyetlerin aşağı çekilmesi ve hizmet kalitesinin yükseltilmesinin sağlanması gerekiyor. Bununla ilgili lojistik firmaları elimizden geleni yapıyoruz ama devletin bunu kendi politikası haline getirmesi gerekiyor. 1/100.000'lik metropolitan planlarda lojistik üs yapılacak alanların bize gösterilmesi ve tanımlaması gerekiyor. Bununla ilgili altyapı çalışmalarının bitirilmesi lazım. Karayolu, demiryolu, hava ve denizyolu bağlantısının mutlaka çözülmesi lazım. Elektriğinin, suyunun, doğalgazının getirilmesi lazım. Bunlar konuşuluyor ama hala hayata geçmiş değil”
Özmen, lojistik üslerle ilgili geliştirilecek politikaların devlet politikası olmasının sektörü geliştireceğini vurguladı.
Dünyada ticaret geliştiğini, gelişen ticaretten Türkiye pay almaya talipse, bu altyapı hazırlıklarını bir an önce tamamlaması ve hayata geçirmesi gerektiğine işaret eden Özmen, 2012'de lojistik sektörünün mutlaka bulunduğu noktadan daha yukarıya çıkması için devletin de kendi üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini söyledi.