Yunanlı borsada kaybetti Türk gemi yapımcısına sipariş fırsatı çıktı
Güncelleme Tarihi:
Ayşegül AKYARLI GÜVEN
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2009 00:00
Küresel kriz nedeniyle eriyen borsalar Yunanlı gemi üreticilerini ve armatörleri de vurdu. Borsada kaybettikleri birikimleri nedeniyle peş peşe pazardan çekilmek zorunda kalan bu denizcilerin siparişleri Türk denizcilere kayıyor. Sektörson 3 ayda yüzde 63’e ulaşan iptalleriyeni pazarlar ile aşmaya çabalıyor.
GLOBAL kriz nedeniyle eriyen borsalarda kayıplar yaşayan Yunanlı gemi üreticileri ve armatörlerden bazıları pazardan çekilmek zorunda kaldı. Bu durum, bazı gemi siparişlerinin Türkiye’ye yönelmesine yol açtı. 2008 yılını 2.5 milyar dolarlık ihracat rakamı ile kapatan Türk gemi yapım sektör "Bu yıl kayıp yıl olsun. Gerekirse 2010’a kadar zararına da çalışırız. Ama yeni pazarları kaçırmayız" diyor. Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan ise, "Dünyada armatörlere olan Türklere olmadı. Çünkü bu ülkenin denizcisi denizden kazandığını denize yatırıyor" dedi. Sektör aralık ayında 150 parçaya ulaşan gemi sipariş iptalini bu yeni pazarlar ile aşmaya çalışıyor. Sektör şimdi NTSR Fuarcılık ve Rotterdam Ahoy işbirliğiyle organize edilen Exposhipping Europort 2009, 10’uncu Uluslararası Denizcilik Fuarı ile yeni müşterilere ulaşmaya çalışıyor. Geçen yıl 7 bin metrekare olan fuar bu yıl 9 bin metrekarelik alana yayılıyor. Fuara 34 ülkeden 600’ü aşkın marka ile 209 yerli ve yabancı firma katılıyor. Özellikle megayat yapımı ve kimyasal tankerlerde dünya lideri olan Türk denizcilik sektörü son 4 yılda büyümesi yüzde 400’ü buluyor. Ancak 2010 yılında beklediği kriz ile 2009 başında tanışmak zorunda kalan sektör yeni pazarlar açılmasına karşın yeni sipariş almak konusunda zorlanıyor. Özellikle Danimarka, Norveç gibi ülkelerden gelen yeni siparişler ile Fas’tan gelen balıkçı teknesi siparişleri sektörün önüne bir umut ışığı açıyor. Sektör ayrıca bundan sonra sadece yerli üreticiden alım yapmak konusunda karar alan ordudan gelecek ihaleleri bekliyor.
40 bin dolar kazanmalı
Deniz Ticaret Odası 2008 deniz sektörü raporuna göre 2008’in ilk 9 ayındaki büyüme oranı yüzde 28 olan sektörde Türk armatörlerin kontrolündeki filo yerli bayraklıda 7.2 milyon DWT tonu, yabancı bayraklıda ise 4.6 milyon DWT tonu buluyor. Dünya deniz ticaretinde ise özellikle ikinci el gemi ve hurda gemi taleplerinde patlama yaşanıyor. Bunda da duran geminin yarattığı büyük maliyet rol oynuyor.
Rakamlarla Türkiye’de denizcilik
Türkiye’de ithalat ve ihracatının yüzde 87.4’ü denizyolu ile taşınıyor.
Türk bayraklı gemilerin buradaki payı yüzde 20.6 oluyor.
Türkiye’deki tersanelerin sayısı 72’yi buluyor.
Global gemi siparişlerinden Türk tersaneleri beşinci sırada bulunuyor.
Bizde toksik varlık yok
DENİZ Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan dünyadaki taşımacılığın yüzde 90’ının deniz yolu üzerinden yapıldığını söyledi. 1969 yılında devlet teşviki ile doğan sektörün dünya ekonomisinin altüst olması sonucunda krizden nasibini aldığına dikkat çeken Kalkavan, şöyle konuştu: "Çin 10 milyar dolarlık, Almanya ise 15 milyar Euro’luk paketler ile sektörlerini destekliyor. Biz de devlet desteği görüyoruz ve devamına inanıyoruz. Elimizde toksik ürün yok. Biz gerçek ürün satıyoruz."
40 bin dolar kazanmalı
Deniz Ticaret Odası 2008 deniz sektörü raporuna göre 2008’in ilk 9 ayındaki büyüme oranı yüzde 28 olan sektörde Türk armatörlerin kontrolündeki filo yerli bayraklıda 7.2 milyon DWT tonu, yabancı bayraklıda ise 4.6 milyon DWT tonu buluyor. Dünya deniz ticaretinde ise özellikle ikinci el gemi ve hurda gemi taleplerinde patlama yaşanıyor. Bunda da duran geminin yarattığı büyük maliyet rol oynuyor.
Rakamlarla Türkiye’de denizcilik
Türkiye’de ithalat ve ihracatının yüzde 87.4’ü denizyolu ile taşınıyor.
Türk bayraklı gemilerin buradaki payı yüzde 20.6 oluyor.
Türkiye’deki tersanelerin sayısı 72’yi buluyor.
Global gemi siparişlerinden Türk tersaneleri beşinci sırada bulunuyor.
Bizde toksik varlık yok
DENİZ Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan dünyadaki taşımacılığın yüzde 90’ının deniz yolu üzerinden yapıldığını söyledi. 1969 yılında devlet teşviki ile doğan sektörün dünya ekonomisinin altüst olması sonucunda krizden nasibini aldığına dikkat çeken Kalkavan, şöyle konuştu: "Çin 10 milyar dolarlık, Almanya ise 15 milyar Euro’luk paketler ile sektörlerini destekliyor. Biz de devlet desteği görüyoruz ve devamına inanıyoruz. Elimizde toksik ürün yok. Biz gerçek ürün satıyoruz."