Güncelleme Tarihi:
Yunanistan hükümeti tarafından ayrıntıları Pazartesi günü açıklanan özelleştirme programı, Avrupa'da süren tartışmalarda bu ülkeye sağlanan 110 milyar euroluk programıyla ilgili görüşmelerin merkezine oturdu.
Özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinin, Yunanistan'a yeni kredi verilmesine, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) de ülkenin borçlarının yeniden yapılandırılmasına karşı çıkmasıyla, özelleÅŸtirmelerden elde edilecek gelir borç sorununun çözümü için kritik bir hal aldı.Â
Tartışmalara katılan bazı yetkililer, Yunanistan'ın özelleştirmelerden 50 milyar eurodan fazla gelir elde edebileceğine inanırken, bazılarına göre ise borç batağındaki ülkenin, kamu varlıklarının satışından 250 ile 300 milyar euro arasında gelir elde ederek borçlarının büyük kısmın kapatabileceği tahminini yapıyor.
DUYUN-U UMUMÄ°YE'YE BENZÄ°YOR
Ancak Yunanistan'ın özelleştirmelere başlama konusunda şimdiye kadar gösterdiği başarısız girişimler, bazı Avrupalıların borç verme programı için ülkeye yeni koşullar getirmesine de neden oluyor. Bu yeni koşullar arasında borç ödemelerini yürütecek bir uluslararası otoritenin kurulması da bulunuyor.
Avrupa'da bu görüşün başını çeken Hollanda'nın Maliye Bakanı Jan Kees de Jager, geçen hafta yapılan AB Maliye Bakanları toplantısında bu konuyu gündeme getirmişti. Ortaya atılan plana göre, Yunanistan'ın varlıkları uluslararası uzmanlar tarafından oluşturulan bu fonun kontrolünde olacak.
De Jager, planın Yunanistan'ın muhalefetiyle karşılaşacağına yönelik görüşlere karşı, bu tereddütlerin bir kenara bırakılması gerektiğine dikkat çekerek, "Şu anda hassasiyetlerin çok ötesine geçmiş bir durumdayız. Genel olarak içinde bulunduğumuz zor durum oldukça ciddi boyutta" dedi.
SON ÇÖZÜM
Osmanlı İmparatorluğu'nun borçlarını ödeyemez duruma gelmesi sonrasında, alacaklılarla anlaşma yoluna gidilerek İkinci Abdülhamit döneminde Düyun-u Umumiye adlı kurum oluşturuldu.
İmparatorluk, 1879'da damga, alkollü içki, balık avı, tuz ve tütünden alınan vergi gelirlerini 10 yıl boyunca iç borçlar karşılığı olarak alacaklılara bıraktı. Ancak alacaklı Avrupa devletleri buna tepki gösterdi ve 1881'de damga, alkollü içki, balık avı, tuz, tütün ve ipekten alınan vergilerin tüm geliri iç ve dış borçlara ayrıldı. Bu vergileri toplama ve alacaklılara ödeme görevi de yeni kurulan Düyun-u Umumiye İdaresi’ne verildi. Bu kurum kurulduktan sonra da Osmanlı Devleti mali sıkıntılar nedeniyle dış borç almak zorunda kaldı.
ALMANYA BENZERÄ°NÄ° YAPMIÅžTI
Almanya'da bu görüşe destek vereceğini işaretini veriyor. Ancak, Yunanistan'ın keskin muhalefetini karşısına almamak için Almanya bu yüksek sesle dile getirmiyor. Almanya, 1990'lı yıllarda Doğu Almanya'nın elinde tuttuğu kamu varlıklarının satışını gerçekleştirirken de benzer işlevi olan Treuhand isimli bir kurumu kullanmıştı.