Güncelleme Tarihi:
Avrupa’daki kriz, ABD Başkanı Barack Obama’nın 447 milyar dolarlık yeni istihdam paketini gölgede bıraktı. Yunanistan’ın AB ve IMF’den kredi dilimini almak için yapılan pazarlıktan çıkacak sonuç hayati önem taşıyor. Bu hafta piyasalarda gözler Avrupa’da olacak.
YAZ aylarını çok sıcak bir atmosferde geçiren yatırımcılar, sonbahara da huzurlu giremedi. ABD ekonomisine ilişkin resesyon uyarılarına paralel İtalya, ispanya ve Fransa gibi Avrupanın önde gelen ekonomilerinin de küresel kriz çemberi içinde riskli ülkeler içinde gösterilmeye başlaması ile artan kaygıları, ABD Başkanı Barack Obama da Avrupalı liderler de yaptıkları son açıklamalarla gideremedi.
Yunanistan kabusu
Obama’nın açıkladığı toplam 447 milyar dolarlık son istihdam paketi piyasalardaki havayı değiştirmeye yetmedi. Keza Obama’nın bu paketi Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nden geçiremeyeceği görüşü ağır basıyor. Haftanın son gününde Avrupa’dan yayılan özellikle Yunanistan kaynaklı haberler de moral bozukluğunu artırdı. Yunanistan’ın iflasını açıklayacağı söylentisi yatırımcının yüreğini ağzına getirmeye yetti. Ülkenin Euro’dan çıkıp drahmiye döneceği senaryoları doruğa çıkarken, AB ve IMF imdada yetişmezse Yunanistan’ın iflasının kaçınılmaz olduğu söylentileriyle borsalarda kayıplar yüzde 4’leri buldu.
ECB’de korkutan çatlak
Geçen haftanın son günü piyasaları tedirgin eden bir haber de Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) geldi. ECB yönetim kurulu üyesi Alman Jürgen Stark’ın kişisel nedenlerle görevinen ayrılacağı, ancak yerine birisi atanana kadar görevini sürdüreceği açıklandı. Stark’ın RCB içinde İspanya ve İtalya gibi borçlu bazı ülkelerde yaplılan tahvil alımı konusunda banka yönetimi ile ters düştüğ ve bu yüzden istifa ettiği konuşuluyor.Bu istifa haberi, ECB’de çatlak olarak yorumlanırken Euro’yu son ayların en düşük seviyelerine çekti.
İMKB’de kayıp sınırlı
Bu kadar olumsuz gelişme varken yatırımcı nasıl huzurlu olabilir ki... Bu gelişmelerden bizim piyasalar da nasibini aldı, ancak dış borsalara göre daha hafif hasar görmesi dikkat çekti. Avrupa’daki kriz devam ederken buna bağlı dalgalı seyrini sürdüren bizim borsa, eylül ayının ilk haftasında gelişmekte olan ülkelerden pozitif yönde ayrışarak 56 bin puanı test etti. Son dönemde yabancı yatırım bankaların raporlarında yeralan Türkiye’ye yönelik olumlu açıklamalar da İMKB’nin pozitif ayrışmasını destekledi.
Gözler Avrupa’da
Yabancı bazı fonlar da İMKB’nin ocak-eylül döneminde dolar bazında yüzde 28’i bulan değer kaybını ortaya koyarak rakiplerine göre biraz ucuz kaldığı görüşünü savunuyor. Ancak bu iyimser bakışa rağmen küresel ekonomi üzerindeki kara bulutların dağılmadığını ve çok yakın zaman diliminde dağılmasının beklenmediğini de hatırlatıyorlar. Eylüle kötü başlayan piyasalarda bu hafta, gözler Avrupa’da olacak. Parasal genişlemeye ilişkin kararların alınacağı FED toplantısını da piyasalar yakından izleyecek.
Hepsini harcamayın!
BU GÜNLERDE herkes birbirine piyasaları soruyor.. Bu soruyu İş Yatırım’dan Can Pamir’in yanıtı şöyle: Güzel kıza sormuşlar: “Çok para mı, yakışıklı bir koca mı?”
“Hiç fark etmez” demiş kız, “ikisini de harcarım!”
Piyasalarımız da fıkradaki genç kızımız gibi. Niceliksel genişleme, faiz indirimi, bono alımları... Birkaç yüz milyar dolarları aşan destekler, hiç fark etmiyor... Şakır şakır harcıyor hepsini...
İlk yarı büyüme rakamları açıklanıyor
BU hafta içinde içerde gelecek en önemli veri, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) açıklayacağı ilk yarı Gayrisafi Milli Hasıla sonuçları olacak. Bu veri dünyada resesyon, durgunluk çığlıkları atılırken Türkiye’de büyümede ortaya çıkacak yavaşlama açısından önemli. Merkez Bankası’nın bugün açıklayacağı temmuz ayına ilişkin Cari İşlemler Dengesi verileri de piyasaların takibinde olacak.
Hafta ortasında Avrupa’dan gelecek Euro Bölgesi Sanayi Üretimi verileri de Euro bölgesi ekonomik büyümenin öncü göstergesi olması açısından önemli bulunuyor. Bu datanın beklenenden düşük gelmesi Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirme ihtimalini artırabilir. Ayrıca haftanın ikinci yarısında ABD’den gelecek çekirdek enflasyon ve büyümenin öncü göstergesi olan kapasite kullanım oranları da piyasaların izlediği veriler
arasında yer alacak.
PİYASALARIN YAKINDAN İZLEYECEĞİ VERİLER
12 Eylül Pazartesi
· 10.00: Cari İşlemler Dengesi (Temmuz)
· 10.00: TUİK GSYH 2. Çeyrek
13 Eylül Salı
· 10.00: Türkiye Sanayi Ciro endeksi
· 11.30: İngiltere TÜFE Yıllık- Ağustos
14 Eylül Çarşamba
· 12.00: Euro Bölgesi Sanayi Üretimi Temmuz
· 15.30: ABD ÜFE Yıllık - Ağustos
· 15.30: ABD ÜFE Çekirdek Veri yıllık - Ağustos
· 15.30: ABD Perakende Satışlar Ağustos
· 15.30: ABD Perakende Satışlar Çekirdek Veri Ağustos
· 17.00: ABD Sanayi Stokları Temmuz
15 Eylül Perşembe
· 10.00: TUİK İşsizlik Oranı - Haziran
· 11.30: İngiltere Perakende Satışlar- Ağustos
· 12.00: Euro Bölgesi TÜFE Çekirdek Veri - Ağustos
· 12.00: Türkiye Faiz Dışı Denge rakamları- Ağustos
· 15.30: ABD TÜFE - Ağustos
· 15.30: ABD TÜFE Çekirdek Veri
· 15.30: ABD FED Saanayi Endeksi
· 15.30: ABD Haftalık İşsizlik Başvuruları Önceki
· 16.15: ABD Sanayi Üretimi Ağustos
· 16.15: ABD Kapasite Kullanım Oranı Ağustos
· 17.00: ABD Philedelphia FED Endeksi
Dövizde parite etkisi
GEÇEN hafta Yunanistan’la ilgili gelişmelere bağlı olarak Euro 1.36 dolar seviyelerini gördü. Dolar bu gelişme üzerine içerde 1.80 lıraya dayandı. Euro’da düşü trendinin devam edebliceği, içerde ise dolarda 1.80 liranın üzerine çıkması halinde satış gelebileceğine dikkat çekiliyor. Faiz cephesinde de yatay hareket gözleniyor. 15 Mayıs 2015 vadeli tahvilin bileşik faizi 7.85 seviyesinde.