Güncelleme Tarihi:
Yunanistan'da koalisyon arayışları çerçevesinde Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas'ın, beş parti lideri ile bir araya geldiği toplantıda anlaşma sağlanamadığı ve yeniden seçime gidileceği açıklanmasının ardından, Yunan iş dünyasını temsilen sorularını cevaplayan Yunan-Türk İş Konseyi Başkanı Dimitris Papanicolaou, “Partilerin avroda kalmak ya da Drahmi'ye dönmek konusundaki söylemlerinin önem kazanacağını düşünüyorum” dedi.
AB ve IMF'nin öncülüğündeki kurtarma paketine ve bu pakette şart koşulan kemer sıkma politikalarına karşı çıkan Syriza ve diğer partilerin haziran ayında yeniden seçime gideceğini hatırlataN Papanicolaou, 6 Mayıs'ta gerçekleşen genel seçimlerde Yunan halkının “İki büyük partisini cezalandırdığını” dile getirdi. Papanicolaou, “Eğer mevcut siyasal partiler halkın avroda kalmak konusundaki talebini göz ardı ederse, onlar da aynı şekilde cezalandırılabilir” dedi.
Borç kıskacında kalan ve sadece üç hafta yetenecek kadar finansal gücü kaldığı belirtilen Yunanistan'ın bu yılın ilk çeyreği itibariyle yüzde 6,2 küçüldüğünü hatırlatan Papanicolaou, “Yunanistan'da iş dünyası için maalesef güven ortamından söz etmek mümkün değil. Bu kriz döneminde ben kimsenin avrodan çıkmak ve Drahmi'ye dönmek istediğini düşünmüyorum” diye konuştu.
Krizden çıkış için Türkiye model ülke
Papanicolaou, krizden kurtulmak için Türkiye'nin yaptıklarını yapmaları gerektiğini vurgulayarak, “Önümüzde açık bir model ülke var. Türkiye krizden çıkarken hangi adımları atmışsa bizim de o adımları atmamız lazım” dedi.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un da seçimlerden hemen sonra dediği gibi Yunanistan'da AB'ye verilen taahhütlere bağlı bir hükümetin kurulacağına inandığını dile getiren Papanicolaou, “Ticarette bir sabah kalkıp 'benim artık size borcum yok' diyemezsiniz, borcunuzun altında imzanız olur ve sorumluğunuz vardır. Yunanistan'da hükümetler değişse de taahhütler hükümet adına değil devlet adına verildi” diye konuştu.
Yunanistan'ın hatalarını kabul etmesi gerektiğini belirten Papanicolaou, “Maalesef daha önceki yıllarda kendisine oy verecek kişileri devlet kurumlarında işe yerleştiren siyasetçiler, bürokratlar oldu. Bu şekilde kamu çalışanlarının sayısı 700.000'in üzerine çıktı. Biz Türkiye gibi büyük bir ülke değiliz ki bu kadar kamu çalışanına ihtiyacımız olsun. İşte bu hataların maalesef faturası ödeniyor” dedi.
Papanicolaou, çözüm için “kemer sıkma tedbirlerini gevşetip, büyümeyi tetikleyici alanlara kilit yatırımlar yapma ve ne olura olsun avroda kalmanın doğru olduğu” düşüncesini paylaşarak, “Yunan halkının yaklaşık yüzde 70'i avroda kalmak istiyor, partiler bu sese kulak tıkayamaz. İş dünyası için avrodan Drahmi'ye geçişin ekonomik büyümeye bir katkısı maalesef yok, halkın bu yönde desteği de yok, buna rağmen ülkenin avrodan çıkması söz konusu olamaz. Ben radikal sol partilerin de sonunda bu noktaya geleceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Aşırı sağcı parti işsizliğin sonucu”
Aşırı sağcı Altın Şafak partisinin 6 Mayıs genel seçimlerinden zaferle çıkmasını değerlendiren Papanicolaou, “Ülkede artan işsizlik, güvenlik sıkıntıları bu partinin yükselişine neden oldu” dedi.
Kemer sıkma politikalarının bir sonucu olarak işsizliğin arttığını, ülkedeki sayıları 1,5 milyona yaklaşan yabancıların ırkçılığın hedefi haline geldiğini belirten Papanicolaou, “İşsiz kalabalıklar krizle birlikte yabancıların onların işlerini aldığının düşünmeye başladı. Korkutucu fakat gerçek, bu parti hızla yükseliyor” görüşünü aktardı.
Papanicolaou, Yunanca adı “Hrisi Avgi” olan, ırkçı uygulamalarıyla tanınan, bankaya emekli maaşlarını almak için gitmeye güvenlik sebebiyle korkan yaşlılara koruma veren bu partiye büyüyen desteğin, iş adamlarını korkuttuğunu ifade etti.
Yunanistan Özelleştirme Ajansı Özelleştirme Programları Koordinatörü
Yunanistan Özelleştirme Ajansı Özelleştirme Programları Koordinatörü Panos Protopsaltis de, “Yunanistan'ın avro para biriminden çıkacağını düşünmüyorum. Halk arasında avroda kalmak konusunda geniş bir destek var” ifadelerini kullandı.
Geçen seçimde ikinci büyük parti olan Syriza, 130 milyar avro tutarındaki kredi paketi karşılığında Yunanistan'a şart koşulan kemer sıkma önlemlerinin kurulacak herhangi bir hükümet tarafından reddedilmesi gerektiğinde diretiyor.