Yulaf üretimi artıyor

Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, nişasta, protein, B grubu vitaminler başta olmak üzere vitamin ve kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor ve demir gibi mineraller açısından zengin şifalı bir bitki olan, daha çok hayvan yemi olarak kullanılan yulafın, özellikle son yıllarda ekmeğe katılarak yulaflı ekmek tüketiminin arttığını, tanelerinin diğer tahıl karışımları ve sütle birlikte kahvaltılık olarak kullanıldığını anlattı.

Türkiye'de, 1996 yılında 1 milyon 615 bin dekar olan yulaf ekilen alanın son yıllarda 900 bin dekarın altına inse bile verimdeki yükseliş nedeniyle üretimin son yıllarda yeniden artmaya başladığını belirten Bayraktar, dekar başına yulaf veriminin 169-205 kilogramdan 233-254 kilograma çıktığını bildirdi. Bayraktar, şöyle devam etti:

"2000 yılında 314 bin ton olan yulaf üretimi, 2007 yılında 189 bin 99 tona kadar indi. 2008 yılında 196 bin 99 ton olan üretim 2009'da 218 bin 286 tona çıktı. 2010 yılında yeniden gerileyen ve 203 bin 870 tona inen yulaf üretimi, 2011'de 218 bin 40 tona yükseldi. 2012 yılında 210 bin ton olan üretim, bu yıl 25 bin tonluk artışla 235 bin tona çıktı. Yulaf üretiminde 27 bin 967 tonla Çanakkale birinci sırada ve yüzde 13,32 pay alıyor. Çanakkale'yi 21 bin 603 tonla Kocaeli, 19 bin 816 tonla Ankara, 14 bin 826 tonla Nevşehir, 13 bin 224 tonla Balıkesir, 12 bin 841 tonla Konya, 11 bin 654 tonla Karaman izledi."

Yulaf üretiminin artırılması, üretim ve kullanımdaki kayıpların azaltılması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, dünyada 2011 yılında 22 milyon 676 bin 189 ton yulaf üretildiğini, yulaf üretiminde 5 milyon 332 bin tonla Rusya'nın birinci sırada bulunduğunu kaydetti. Bayraktar, "Dünya yulaf üretiminde Rusya'nın payı yüzde 23,51', Kanada'nınki yüzde 13,22' buluyor. Üretimin 3' 1' fazlasını Rusya ve Kanada karşılıyor. Türkiye'nin payı yüzde 0,96 düzeyinde kalıyor" ifadelerini kullandı.