Yüksekova’da eylem değil, konser var!

Güncelleme Tarihi:

Yüksekova’da eylem değil, konser var
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2013 00:00

KIŞLADAN sivil kıyafetleriyle kafelere inmeye başlayan askerler... Ezginin Günlüğü ile coşup Moğollar’ı beklemeye koyulan gençler... Parfümeri, madencilik ve hayvancılıktan iş modelleri yaratmanın hayalini kuran iş dünyası... Eylemlerle anılan Yüksekova’nın bugünlerde gündemi bambaşka...

Haberin Devamı

HAKKARİ Yüksekova coğrafi konumu nedeniyle çatışmaların en sık yaşandığı, bu nedenle yılın neredeyse üç ayı kepenklerin kapalı olduğu bir bölge. Yüksekovalılar 6-7 aydır iklimin değiştiğini söylüyor. Gaz bombalı, taşlı protestolar yerine konserler, projeler konuşulmaya başlanmış. Birkaç gün önce Ezginin Günlüğü ile coşan Yüksekovalılar, Nisan sonunda Moğollar’ı bekliyor. Barış sürecine temkinli yaklaşan Yüksekovalılar geri adım atılmasının AK Parti’yi çözeceğini, PKK dokusuna da ciddi anlamda zarar vereceğini düşünüyor. Sürecin henüz ekonomik getirisi olmadığı ancak umut ışığı yarattığı savunuluyor.

ASKERLER KIŞLADAN ÇIKTI

Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı İrfan Sarı bugüne kadar çarşıya çıkmayan, alışverişini kışlada yapan askerin sivil kıyafetleriyle yavaş yavaş internet kafe, lokanta ve pastanelerde görülmeye başlandığını anlatıyor. Bunun esnafın cirosu açısından da askerin psikolojisi açısından da katma değer olduğunu belirtirken şunları söylüyor:

Haberin Devamı

“Burada piyasadaki sıcak para döngüsünü memur ve korucu maaşları ile ithalat ihracat sağlıyor.  Korucular paralarını gayrimenkul veya araçlara yatırıyor. Memurların harcamaları belli. Dolayısıyla kısır bir döngü var. Ama barış süreciyle birlikte asker ve polis yavaş yavaş çarşıya çıkmaya başladı. Esnaf artık para kazanabileceğini düşünüyor. Geçen ekim ayından beri bir taşkınlık olmadı, insanlar çarşı merkezinde birbirleriyle oturup konuşabiliyor. Ben 15 yıldır bu işi yapıyorum. Bugüne kadar kaymakamlarla bırakın bu meseleyi konuşmak, bakışlarımızla bile düello ederdik; şimdi kaymakamla oturup Kürt meselesini de Türkiye’deki insan hakları ihlallerini de tartışabiliyorum. Bürokraside de farklılaşma oldu.” Yüksekova koşullarının sanayileşmeye uygun olmadığını ifade eden Sarı, havaalanının açılmasıyla birlikte ihracat için yeni pazar alanları yaratılacağına işaret ediyor. Ve ilginç projelerini anlatıyor:

PARFÜMERİDE ÇIĞIR AÇABİLİRİZ

“Bitki florası ve yaylacılık açısından bakıldığında burada doğal besicilik yapılabilir;  devletin desteğiyle hayvancılık havzası haline getirilebilir. Türkiye’yi besleyebilecek 10 milyon hayvana ev sahipliği yapabilecek bir alan. Ayrıca doğal bitki örtüsüyle özellikle kokulu bitkilerle parfümeri ve kozmetikte çığır açabiliriz; keşfedilmemiş kokular var. Bunun için  Hakkâri Üniversitesi Rektörü ile görüştük, projelendireceğiz. Köylerimizde yaban elması turşusu yapılır. SODES (Sosyal Destek Programı) ile bunu nasıl geliştiririzi konuşuyoruz.”

Haberin Devamı

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sabih Kayhan ekliyor:

“Özellikle yeraltı madenleri çok zengin. Krom, mermer, kömür, kükürt, çinko. Çinko’yu İran’a ihraç ediyoruz. Krom rezervi tahmin dahi edilemiyor.”
Ya “Bir kilo toz bir otobos imajı?” İstihbarat ağını öven Kayhan, “O bitti. Uyuşturucunun getirdiği rehavet ve ekonomik canlılık şu anda yok” yanıtını veriyor.

Yüksekova’nın bölgenin en politize yeri olduğunu savunan Kayhan barış sürecine ise şöyle yaklaşıyor:

“Yüksekova hâlâ görülmese dahi aşiret bağlarının çok güçlü olduğu bir yer. Ağa, aşiret lideri anlamında kimse kalmadı ama birbiriyle çok sıkı ilişkileri var. Örgütün içine baktığınızda en çok katılımın olduğu bölge, son dönemde de en çok gerilla cenazelerinin geldiği yer. Geçmişte üzerinde devlet baskısı çok fazla hissedildi. 1980 öncesi de sol fraksiyonların en çatışmalı bölgesiydi. O yüzden bir barış olacaksa en son burada olacaktır. Ama bugüne kadar hiç atılmamış adımlar atılıyor. Öyle susamışız ki barışa en ufak bir söyleme sarılıyoruz.”

Haberin Devamı

“Peki size barış geldi dedirtecek en önemli gösterge nedir?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor:

“Şu an halkla devlet arasında bayağı soğukluk var. Bürokratların, vali, kaymakam, emniyet müdürlerinin aileleriyle halkın arasına karışabilmesi lazım. Vali  normal bir vatandaş gibi eşini alıp bir lokantada yemeğini yiyebilmeli.”

Havaalanı yıl sonu açılacak

YÜKSEKOVALILARIN en büyük beklentisi havaalanının açılması. Zira havaalanı için 2.5-3 saatlik Van’a gidiliyor. Hizmet binalarının kaba inşaatı büyük oranda tamamlanmış ancak pist sular altında. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım havaalanının yılsonu açılacağını duyurmuştu ancak suyun mayıs-haziran gibi çekileceği çalışmaların ondan sonra başlayabileceği belirtiliyor. Başta Belediye Başkanı olmak üzere birçok kişi, zemin yumuşak olduğu için pistin yerinin yanlış seçildiği eleştirisi yapıyor.

Haberin Devamı

Arazi bağışıyla üniversite kuruluyor

YÜKSEKOVA’nın çarşı merkezi denilen Cengiz Topel Caddesi aynı zamanda gösteri alanı. Hem bunun hem de yoğun kış şartlarının -bu kış 2.5 metre kar yağdığı söyleniyor- etkisiyle şehrin merkezinde bile asfalt yol ve kaldırımdan bahsetmek zor. Çarpık yapılar üstünüze üstünüze geliyor. Tam bir karmaşa hakim. BDP’li Belediye Başkanı Ercan Bora Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da girişimiyle alt ve üstyapı için Avrupa’dan hibe bulduklarını 2014’te işe başlanacağını ifade ediyor. 1974’ten bu yana yenilenmeyen elektrik ve su tesisatı için ise çalışmalar yürütüldüğünü  anlatıyor. En heyecan verici gelişme ise Hakkâri Üniversitesi’ne bağlı bir fakülte ya da yüksekokul yapılması için vatandaşların 1 milyon metrekarelik arazi bağışlamış olmaları.


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!