Yüksek vergi kayıt dışını tetikliyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2010 11:24
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Parseker, litre başına motorinde pompa satış fiyatının üzerinde yüzde 60, benzinde de yüzde 70 civarında ÖTV ve KDV olduğunu, bu durumda başka unsurların devreye girdiğini belirterek, “Bu kadar çok verginin olduğu yerde maalesef kötü akaryakıt ve kaçağı engellemek güç oluyor” dedi.
Uzun yıllardır devam eden bu sorunun bir türlü giderilemediğini, vergi oranlarının mutlaka aşağı çekilmesi gerektiğini vurgulayan Parseker, şöyle devam etti:
“Litre başına motorinde pompa satış fiyatının üzerinde yüzde 60, benzinde yüzde 70 civarında ÖTV ve KDV var. Tabii böyle çok büyük ÖTV ve KDV'nin olduğu yerde de maalesef başka unsurlar devreye giriyor. Bu unsurlar da hem sektörü rahatsız ediyor hem de ülkenin kaynaklarını heder ediyor. Çünkü, kötü akaryakıtın kullanılmasıyla birlikte araçlarda çok büyük mali kayıplara yol açılıyor, bir de bu tamamıyla kayıt dışı oluyor. Bu anlamda inşallah önümüzdeki yıllarda, bütçenin daha iyi hallere gelmesiyle birlikte bu nispetlerin aşağıya çekilmesiyle birlikte, bunların ortadan kalkacağını düşünüyoruz ve umut ediyoruz. Çünkü bu kadar çok verginin olduğu yerde maalesef kötü akaryakıt ve kaçağı engellemek güç oluyor.”
YENİ NESİL ARAÇLAR AKARYAKIT ÇEŞİDİNİ ARTIRDI
Parseker, araçlardaki yeni nesil motor teknolojisine paralel olarak akaryakıt kalitesinin de her geçen gün iyileştirildiğine değinerek, şöyle konuştu:
“İçinde kükürt oranı çok yüksek akaryakıttan git gide, kükürt oranı çok düşük yakıta geçiliyor. Çünkü, insan sağlığı her şeyden daha önemli. Benzinde de aynı şekilde. Eskiden kurşunlu benzin kullanılırken, bugün artık tamamıyla benzinin kullanımının yüzde 90'ı kurşunsuz benzine doğru gitmiştir. Önümüzdeki yıllarda çevreci akaryakıta doğru yönelim artarak devam edecek. Çünkü araç parkı da gitgide değişiyor. Daha kaliteli ve daha iyi motorların olduğu, emisyon hacimleri düşük araçlar üretiliyor. Dolayısıyla bu araçlara da uygun yakıtlar geliştiriliyor. Bunlar birbirini tamamlayıcı unsurlar.”
Türkiye'deki mevcut araç parkının eski olduğuna işaret eden Parseker, otomotiv sektörünün hareketlenmesi için uzun zamandan beri hurda indirimi istediklerini hatırlattı.
Parseker, bunun gerçekleşmesi halinde, eski araçların dolaşımdan kalkacağını, trafikte yalnızca yeni nesil araçların kalacağını, dolayısıyla akaryakıt çeşitliliğinin de azalacağını ifade ederek, “Çünkü, hala maalesef o eski akaryakıtlar da kullanılıyor. Ama zaman içinde bu eski araç parkı ortadan kalktıkça, eski akaryakıtlar da ortadan kalkacak ve yine birkaç tip yeni nesil akaryakıt kalacaktır. Geçiş süreci olduğu için akaryakıt çeşidi çok gibi geliyor” dedi.
“Litre başına motorinde pompa satış fiyatının üzerinde yüzde 60, benzinde yüzde 70 civarında ÖTV ve KDV var. Tabii böyle çok büyük ÖTV ve KDV'nin olduğu yerde de maalesef başka unsurlar devreye giriyor. Bu unsurlar da hem sektörü rahatsız ediyor hem de ülkenin kaynaklarını heder ediyor. Çünkü, kötü akaryakıtın kullanılmasıyla birlikte araçlarda çok büyük mali kayıplara yol açılıyor, bir de bu tamamıyla kayıt dışı oluyor. Bu anlamda inşallah önümüzdeki yıllarda, bütçenin daha iyi hallere gelmesiyle birlikte bu nispetlerin aşağıya çekilmesiyle birlikte, bunların ortadan kalkacağını düşünüyoruz ve umut ediyoruz. Çünkü bu kadar çok verginin olduğu yerde maalesef kötü akaryakıt ve kaçağı engellemek güç oluyor.”
YENİ NESİL ARAÇLAR AKARYAKIT ÇEŞİDİNİ ARTIRDI
Parseker, araçlardaki yeni nesil motor teknolojisine paralel olarak akaryakıt kalitesinin de her geçen gün iyileştirildiğine değinerek, şöyle konuştu:
“İçinde kükürt oranı çok yüksek akaryakıttan git gide, kükürt oranı çok düşük yakıta geçiliyor. Çünkü, insan sağlığı her şeyden daha önemli. Benzinde de aynı şekilde. Eskiden kurşunlu benzin kullanılırken, bugün artık tamamıyla benzinin kullanımının yüzde 90'ı kurşunsuz benzine doğru gitmiştir. Önümüzdeki yıllarda çevreci akaryakıta doğru yönelim artarak devam edecek. Çünkü araç parkı da gitgide değişiyor. Daha kaliteli ve daha iyi motorların olduğu, emisyon hacimleri düşük araçlar üretiliyor. Dolayısıyla bu araçlara da uygun yakıtlar geliştiriliyor. Bunlar birbirini tamamlayıcı unsurlar.”
Türkiye'deki mevcut araç parkının eski olduğuna işaret eden Parseker, otomotiv sektörünün hareketlenmesi için uzun zamandan beri hurda indirimi istediklerini hatırlattı.
Parseker, bunun gerçekleşmesi halinde, eski araçların dolaşımdan kalkacağını, trafikte yalnızca yeni nesil araçların kalacağını, dolayısıyla akaryakıt çeşitliliğinin de azalacağını ifade ederek, “Çünkü, hala maalesef o eski akaryakıtlar da kullanılıyor. Ama zaman içinde bu eski araç parkı ortadan kalktıkça, eski akaryakıtlar da ortadan kalkacak ve yine birkaç tip yeni nesil akaryakıt kalacaktır. Geçiş süreci olduğu için akaryakıt çeşidi çok gibi geliyor” dedi.