Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2006 00:00
Piyasalara müdahalesine depo alım ihalesi ve gecelik borç verme faizlerini 2 puan yükselterek devam eden Merkez Bankası, fazla YTL’yi çekmeyi sürdüreceğini açıkladı. Kurlar üzerindeki baskının fazla YTL miktarından kaynaklandığını söyleyen Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, son 15 günde piyasadan toplam 5.2 milyar YTL çektiklerini ve buna devam edeceklerini açıkladı.
DÖVİZ satışına dün ihtiyaç duymayan
Merkez Bankası, depo alım ihalesiyle 1 milyar YTL çekerken, gecelik borç verme faizlerini de 2 puan yükseltti. Mevcut ortamda
döviz kurları üzerindeki baskının kaynağının fazla YTL likiditesi olduğunu belirten Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da, piyasadaki fazla YTL miktarını azaltmaya devam edeceklerini açıkladı.
DÜN 1 MİLYAR YTL ÇEKTİ: Haftabaşından bu yana piyasalara yönelik müdahalelerine devam eden Merkez Bankası, dün döviz satışına ihtiyaç duymadığını belirterek ihale yapmadı. Dünkü depo alım ihalelerinde, tavan miktar olarak belirlediği 1 milyar YTL’yi çeken Merkez Bankası, bu hafta başında başlattığı ihaleler yoluyla salı günü piyasadan 694 milyon YTL, pazartesi günü de 500 milyon YTL almıştı. Merkez’in dünkü 900 milyon YTL aldığı bir haftalık depo ihalesine 2.08 milyar YTL teklif, 100 milyon YTL aldığı 2 haftalık depo ihalesine de 425 milyon YTL teklif geldi. Bu arada gecelik borç verme faizlerini 2 puan yükselten Merkez Bankası, gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 22.25’e geç likidite penceresi borç verme faiz oranının da yüzde 25.25’e çıkardı.
15 GÜNDE 5.2 MİLYAR YTL: Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da mevcut ortamda döviz kurları üzerindeki baskının kaynağının fazla YTL likiditesi olduğunu belirterek, piyasadaki fazla YTL miktarını hızla azalttıklarını ve azaltmaya devam edeceklerini söyledi. Yılmaz, açık piyasa işlemleri ve döviz satım ihaleleri ve doğrudan müdahaleler yoluyla son 15 günde piyasadan 5.2 milyar YTL çekildiğini belirtirken, "Depo ihalelerinde amaç belli bir miktarı çekmek olduğu için faizi piyasaya bırakıyoruz. Bu doğrultuda tüm borç verme faiz oranlarımızı yukarı doğru ayarladık" dedi.
SON KARARLARIN ETKİSİ: Para Politikası Kurulu’nun 20 ve 25 Haziran’daki olağanüstü toplantılarının değerlendirme özetini açıklayan banka, alınan kararların etkilerine de değinildi. Buna göre, 2006 sonunda enflasyonun tek haneli rakamlarda kalma olasılığının arttı. Son dönemdeki döviz kuru hareketlerinin enflasyon üzerindeki yansımalarının 2007 yılına taşınma ihtimali azaldı.
BÜYÜMEDE BELİRGİN DÜŞÜŞ:
Bu yılın ikinci yarısında iç talep ve büyümenin yavaşlayacağını öngören Merkez Bankası’na göre, yavaşlama durgunluk düzeyine ulaşmayacak, ancak ikinci yarıda belirgin bir düşüş olacak. 2007’nin ilk yarısında da düşük büyüme hızlarının görülmesi süpriz olmayacak. Ayrıca faiz artışı ve vade kısalmasıyla kredilerde görülen yavaşlama, bu yılın devamında cari açığı daraltacak.
Yeni bir dalgalanma olursa Merkez ne yapacakGLOBAL enflasyon kaygıları ve gelişmiş ülkelerin sıkı para politikasına devam etme olasılığını önemli risklerden biri olarak gören Merkez Bankası, yeni bir dalgalanma olursa alacağı tavrı da şöyle aktardı: "Merkez Bankası göreli fiyatlardaki değişimden kaynaklanan doğrudan etkilere tepki vermeyecek. Ancak bekleyişler ve genel fiyatlama davranışının bozulmasına müsaade etmeyecek. Bu doğrultuda, bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de tüm politika araçlarının etkin bir şekilde kullanılmasından kaçınılmayacak."
Kur iyi geldi, ihracat hedefi revize edilecekDEVLET Bakanı Kürşad Tüzmen, mevcut gelişmelerin sürmesi halinde ihracat rakamlarını revize edeceklerini belirterek, daha önce 79 milyar
dolar olarak hedeflenen ihracat rakamının, yıl sonu itibariyle 82-84 milyar dolar seviyesine ulaşacağını söyledi. Kürşad Tüzmen, kurda meydana gelen değişikliklerin dış ticaret üzerinde olumlu etkiler yaptığını ifade etti. Kurun etkisiyle mayıs ayında canlanma görüldüğüne dikkat çeken Tüzmen şunları söyledi: "Döviz kurlarındaki değişiklikler sonrasında dış ticaretimiz sağlıklı bir döneme girdi. Bundan yararlanmalıyız ve bu avantajımızı sürdürmeliyiz. Bu gelişmeler aynı şekilde sürdürülürse, ihracat rakamlarını revize edeceğiz. 79 milyar dolar olarak program hedefimiz vardı. Biz ihracatçılarımızla birlikte bunu 80 milyar dolar olarak hedeflemiştik. Tahmin ediyorum bu seviyedeki bir kur ve normal şartlar altında ihracatımızdaki artış devam ettiği sürece, ihracatımız sene sonu itibariyle yaklaşık 82 ile 84 milyar dolar seviyesine gelecektir."
Mini krizin etkisi haziranda görülürPİYASALARDAKİ son gelişmeleri "mini kriz" olarak olarak adlandıran İstanbullu sanayiciye göre, bunun gerçek etkileri sonraki aylarda görülecek. İstanbul Sanayi Odası’nun (İSO Meslek Komiteleri Mayıs 2006 durum tespit anketinde son dönemdeki volatiliteye ilişkin olarak da şu değerlendirme yapıldı: "Son görülen olumsuz gelişmenin esas itibariyle haziran ayı ve sonraki göstergelerde izleneceği ortada. Önümüze çıkan bu mini krizi fazla hasar vermeden aşmak, akılcı ve gerçekçi politikaların zamanında alınıp yürütülmesini zorunlu kılıyor." İSO Başkanı Tanıl Küçük de, dünkü meclis toplantısında "Enflasyonla mücadele ve mali disiplin tavizsiz bir şekilde devam etmelidir. Ve siyasi gerilimi tırmandıracak, söylemlerden, mutlaka uzak durulmalı" dedi.
Merkez ’prostatlı’ gibi davranmamalıANKARA Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası’nın dövize müdahale konusundaki tutumuna "prostatlı" benzetmesi yaptı. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın konuk olduğu Meclis toplantısında konuşan Çağlayan, şöyle konuştu: "Merkez Bankası son iki günde yapmış olduğu müdahaleler aslında geç kalınmış bir karar. Bankanın dövize müdahele konusunda prostatlı gibi davranmaması lazım. Meselenin üzerine gidiyorsa tam gidecek, etkin gidecek ve yangını kontrol altına alacak. Çünkü en kötü şey belirsizlik ortamıdır. Belirsizlik ortamında Merkez Bankası olayların mutlaka önünde koşan bir yapıya sahip olması gerekir." Çağlayan’ın eleştirilerinden önceki Merkez Bankası yönetimi de nasibini aldı. Çağlayan, "Geçmiş Merkez Bankası yönetiminin bıraktığı bombaydı, patladı" dedi.