Oluşturulma Tarihi: Haziran 25, 2010 00:00
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, TBMM’de yaptığı konuşmada erişimi engellenen YouTube’u eleştirerek, “Bu site Türkiye Cumhuriyeti ile bir mücadeleye girmiştir. Bu durum, 1970’lerde Kıbrıs Harekatı’nda yaşadığımız ambargolarla aynıdır. Çağ ve teknoloji değişmiş ancak zihniyet değişmemiştir. Ne kadar yaygara yaparsa yapsın boyun eğmeyeceğiz” dedi.
Türkiye’de yapmıyor
Meclis Genel Kurulu’nda dün YouTube’a erişimin engellenmesinin sansürü beraberinde getirdiğini söyleyen CHP Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı’ya yanıt veren Yıldırım, YouTube’un yasaklanmasına
Atatürk’e hakaret içeren yayınların neden olduğunu hatırlattı. Sitenin birçok ülkede güvenlik belgesi almasına, vergi dairelerine kayıt yaptırmasına karşın Türkiye’de bunları yapmamakta ısrar ettiğini belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
Telefona bile çıkmadılar
“Bu paylaşım sitesi birçok ülkede yerli sürüm yapıyor ama Türkiye’de yapmıyor. Birçok ülkede adli makamlarla işbirliği yapıyor ama ülkemizde buna yanaşmıyor. Bir siyasi partinin genel başkanı ile ilgili yayımlanan videonun yayından kaldırılması için arkadaşlarımız girişimde bulundu, telefonlara bile çıkmadılar. Kendi başına buyruk bir siteyi ne yazık ki hararetle savunanlar var.”
Türkiye eğer hukuk devletiyse, kanunları varsa, kimsenin bu kanunlara uymamak gibi bir lüksünün olamayacağını vurgulayan Yıldırım, “Bu paylaşım sitesinin geçiş üstünlüğü olamaz. Mutlaka uyacak, burada ofisi olacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin yargıçlarıyla savcılarıyla işbirliği yapacak” dedi.
İnternette kendi içeriğimizi üretelim
ULAŞTIMA Bakanı Binali Yıldırım, Google’un vergi vermediğini de hatırlatarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Maliye Bakanlığı peşine düşmüş takibatını yapıyor. Reklam için fatura kesiyor, kestiği fatura Google Limited İrlanda. Parayı burada kazanacaksın faturayı İrlanda’da keseceksin. Bunun ne kadar etik olduğunu takdirlerinize sunuyorum. YouTube’da yasak olan girişleri Google’da ücretsiz kullanılan sitelere tahsis edip bizi zor durumda bırakıyorlar. Eğer paylaşım sitelerimizde, içeriklerimizde, kendi ürünümüzü üretmezsek bu gibi tehditler karşımızda olacaktır.”