Yönümüzü şaşırdık!

TÜRKİYE’de yaşanan siyasi belirsizlikler, terör olayları ve komşu ülkelerde yaşanan sorunlar yatırımcıları da bir hayli etkiledi. 10 milyon Euro’luk iki yatırımlarını askıya aldıklarını ifade eden Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, “Kurun 3 günde yüzde 10 arttığı bir ortamda iş dünyası da yönünü bulamıyor. Koalisyon hükümetinin kurulması gerekiyordu ama olmadı. Biz de bu dönemde kendimizi korumak için yatırımlarımızı askıya aldık. Dövizdeki öngörülemezlik de bu kararımızda önemli bir etken oldu” dedi.
Siyasi ve ekonomik belirsizlik yüzünden yenileme yatırımlarının yanında, çeltikten enerji üretmek için gerçekleştirecekleri yatırımı da ertelediklerini belirten Erdoğan, Trakya’daki tesislerine yapmayı planladıkları ama ertelemek zorunda kaldıkları yatırımların değerinin değerinin 10 milyon Euro olduğunu söyledi. Mehmet Erdoğan, “Yatırımlada dövizin payı yüzde 90 civarında. Dövizin bu kadar yükseldiği bir dönemde iş dünyası yeni yatırım yapmaz” ifadelerini kullandı. Dövizdeki artışın ekonomik bir açıklaması olmadığını belirten Erdoğan, “Dış gelişmeler bunu desteklemiyor. Daha çok içerideki siyasi belirsizliğin yansımasından kaynaklı” diye konuştu.

BAKLİYAT ÜRETİMİ DÜŞTÜ

Son dönemde kurlarda görülen hızlı artışın en geç 6 ay içinde bakliyat ürünlerine zam olarak yansıyacağını söyleyen Erdoğan, “Pirinç rekoltesi bu yıl iyi olacağı için fiyatlarda aşırı bir artış beklenmiyor. Mayıs’ta 2.30 TL olan kırmızı mercimek şimdi 4.20 TL’ye çıktı. Nohut 3.70 TL ama üretimde kayıp olduğu belirtiliyor. Fiyatın artma belirtisi var. Kuru fasulyede fiyat geriledi. Üründe bu yıl da bir miktar kayıp var gibi. Türkiye bakliyatta ithalatçı konumda bu da fiyatları etkiliyor” dedi. 1990’lı yıllarda 2 milyon ton civarında bakliyat üretimi yapan Türkiye’nin, 2014 yılında 1 milyon 100 bin ton bakliyat ürettiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi: “Bakliyat üretiminin normalleşmesi için üreticiye verilen desteklerin arttırılması ve üreticinin korunması gerekiyor.”

2050 yılı için gıda uyarısı

2015 yılı iklim koşullarının elverişli seyretmesi nedeniyle üretimde ciddi bir artış görüldüğüne ancak küresel ısınma nedeniyle önümüzdeki yıllarda üretim miktarının değişebileceğine vurgu yapan Mehmet Erdoğan, “Mercimek ihraç ederken, şimdi mercimek tüketimi bile olmayan Kanada’dan ithal ediyoruz. Gıda söz konusu olduğunda para ile herşey satın alınmıyor. Ülkeler iç piyasasını korumak için ürünü ihraç etmek istemiyor. Eğer iklim değişikliğine engel olacak önlemler alınmazsa, 2050 yılına doğru dünyanın tamamında çok önemli verim kayıpları olabileceği kaydediliyor. Eğer hızlı bir şekilde önlemler alınmazsa, 2100 yılına doğru ise çok ciddi bir gıda krizi yaşanacağı öngörülüyor” ifadelerini kullandı.