Güncelleme Tarihi:
Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Uzay Asansör Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Altun, yöneticileri asansör bakımları ve ruhsatları konusunda uyarıyor. Altun, yönetmeliğe göre asansör ruhsatlarının her yıl yenilenmesi gerektiğini anımsatıyor. Bakımlarının ise ayda bir kez yetkili servisler tarafından yapılması gerektiğine dikkat çeken Altun, “Bu bakımlar en az iki kişilik bir ekip tarafından yapılmalıdır. Bir bakım için en az yarım günlük mesai gerekir ki; bu da 130 ila 150 lira ödemeyi gerektirir. Oysa piyasada 40-50 liraya bakım yaptığını söyleyen firmalar var” diyor.
50 LİRAYA BAKIM OLMAZ!
Bu fiyata aylık bakım yapmanın mümkün olmayacağına dikkat çeken Altun, “Bu kişiler göstermelik olarak gelip bakım defterine imza atıyorlar. Oysa iki kişi gelecek, biri bakım yaparken diğeri onun güvenliğini sağlayacak. Asansör kabininin altına inecek. Rayların yağlanması, halatların kontrolü, asansör kuyusunun temizliği, kapısının açılıp kapanma hızı, terazisi, fazla yükte ikaz sisteminin çalışıp çalışmadığı; tüm bunlar kontrol edilecek. Ve bakım defterine işlenecek. Bozuk olan, değişimi gereken parçalar yöneticiye bildirilecek. Gerekirse asansörün kapatılması sağlanacak” diyor.
YAĞLI BEZİ YANGINA DAVET
Altun, temizlik yapılan yağlı bezin bakım elemanı tarafından mutlaka çantasına alınıp götürülmesi gerektiğini belirterek, bunun asansör kuyusuna atılması halinde yangın tehlikesine dikkat çekiyor.
Gerçek anlamda bir bakım yapılıp yapılmadığından yöneticinin sorumlu olduğunun altını çizen Altun, “ Bir kaza, yaralanma ya da ölümden bakım yapan firma kadar bina yöneticileri sorumlu. Olay mahkemeye intikal ettiğinde birinci derece sorumlu bina yöneticisi” diyor.
40 yıllık asansörcü Altun, bazı çalışanların bakım yapmış gibi gösterip işten kaytarabildiklerini de belirterek, bir anısını anlatıyor: “İki çalışanım vardı. Bir gün onları izlemeye aldım. Bir binaya gittiler. Bakım yapmaksızın defteri yöneticiye imzalatıp, kahveye gittiler. Ben de önce yöneticiye gittim. Bakın, bu firmanın sahibiyim ve bu insanlar bakım yapmaksızın defteri imzalayıp size verdiler. Niçin yanlarında durmuyorsunuz, hesap sormuyorsunuz? Biliyor musunuz ki bir kaza durumunda siz sorumlusunuz, dediğimde şaşkınlıkla yüzüme bakıp; sadece bilmiyordum, diyebildi.”
YUNANLILAR’IN CE UYANIKLIĞI
Altun, zor durumdaki Yunanistan’dan son iki yılda çok sayıda firmanın CE belgesi vermek için Türkiye’ye geldiklerini anlattı. Bunların büyük tehlike yarattığını belirten Altun, “Avrupa'ya ihracat yapan firmaların, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ya da AB'nin sertifika verdiği kuruluşlardan Conformity of European (CE) belgesi alma zorunluluğu bulunuyor. CE işareti taşıyan bir ürün, insan, hayvan, bitki sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması açısından asgari güvenlik koşullarına sahip olarak kabul ediliyor. TSE'den CE belgesi almanın maliyeti 3 bin 500-4 bin lira arasında. Almanya, İngiltere gibi ülkelerden talep edilmesi durumunda 8 bin Euro'ya ulaşıyor. Uyanık Yunanlılar İstanbul'u mesken edinerek CE belgesi satıyor” dedi.
Kendilerinin Hollanda Asansör Enstitüsü'nden CE belgesi almak için 8 bin avro ödediklerini belirtirken, “Mühendisler fabrikamızda 15 gün inceleme yaptı. Şimdi Yunanlı firmalar bir günde bu belgeyi veriyor. Sanayi Bakanlığı bu konuya el atmalı. Bu işi tamamen TSE yapmalı" diye konuştu.
CE İHRACATIN ANAHTARI
Conformity of European'ın (Avrupa'ya uygunluk) baş harfleri olan CE belgesi AB ülkeleri içinde ürünlerin pasaportu olarak nitelendiriliyor. CE işareti AB içinde, direktiflerde belirtilen ürünlerin serbestçe dolaşabilmesi için imalatçı tarafından ürün üzerine vurulması gereken, ürünün sağlık ve güvenlik şartlarına uyduğunu belirtiyor. Avrupa pazarında satılan ürünlerin üzerinde CE işareti bulunmak zorunda. CE belgesi Bakanlık ve AB'nin de resmi olarak tanıdığı kuruluşlar tarafından veriliyor.
SARAYIN DA BARAJIN DA ASANSÖRÜNÜ YAPIYOR
İTÜ Makine Mühendisliğini kazanıp, maddi imkansızlıklar nedeniyle üniversiteden ayrılmak zorunda kalan Hasan Altun, 10 yaşından beri asansör sektörünün içinde bulunuyor. Çırak olarak başladığı bu sektörde ustalığın ardından sanayici olmayı başaran Altun, beş ülkeye asansör ihraç ediyor. 100 kilodan 25 tona kadar fabrika, büro, konut, mutfak, hastane hatta baraj asansörleri üretiyor. Türkiye’nin en yüksek barajı olan Manavgat Barajı’nın 156 metrelik asansörünü yapan Altun, 12 sene aradan sonra şimdi de Artvin Deriner Barajı’nın asansörünü yapıyor. 220 metrelik bu asansörle kendi rekorunu da kırmanın heyecanının yaşıyor.
Altun aynı zamanda Bağdat’ta restorasyonu devam eden Saddam Sarayları’ndaki asansörlerin yenilemesini yapıyor.
8 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN ÜZERİNE ASANSÖR KAPISI DÜŞTÜ
Adıyaman'da 8 yaşındaki çocuğun üzerine asansör kapısı düştü.
Yeni Mahalle Uygun Kent Sitesi'nde oturan 8 yaşındaki İbrahim Halil Çelik'in üzerine bina girişinde tutunduğu asansör kapısı devrildi.
Çocuğun çığlıklarını duyup dışarı çıkan apartman sakinleri, asansörün kapısının altından çıkardıkları küçük çocuğu Adıyaman Devlet Hastanesine götürdü. Yoğun Bakım Ünitesinde tedavi altına alınan Çelik'in hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi.
Olayın görgü tanığı olan apartman sakini Behçet Şahin, “Müteahhit firma asansör kapısını takmaması sonucunda bu olay meydana geldi. 4 günden beri bu kapı burada duruyordu. Parasını vermişiz ancak gelip takmadılar. Kaç defa aradık, geleceğiz diyorlar ama bir türlü gelmediler. İnşallah çocuğa bir şey olmaz. Sonuçta 150 kiloluk çelik kapı” dedi.
Apartman sakinlerinden Hasan Özer de, asansör firması ve müteahhit firmaya tepki göstererek, sorumlular hakkında yasal işlem başlatılmasını istedi.