Güncelleme Tarihi:
Ümran Beba, Türkiye’de iş dünyasının çok yakından tanıdığı bir başarı öyküsünün kahramanı. Mayıs ayı sonunda PepsiCo’daki 25 yıllık iş hayatını noktaladı. 34 yıllık iş deneyimi olan Beba, emekli oldu. Ama o “Durmak yok çalışmaya devam” diyenlerden. Ümran Beba’nın ikinci kariyerini girişimci olarak yapacak. Şirketlere üst düzey yönetici bulma konusunda uzmanlaşan August Leadership’in ortağı olan Ümran Beba NewYork ofisinin başına geçti. Beba, bugüne kadar birçok iş kadınınına rol model olmuştu, bundan sonra da olmaya devam edecek ve aynı zamanda iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığıyla ilgili çalışmalara da devam edecek.
İYİ BİR EĞİTİM
Beba ile görevinden ayrıldıktan sonra online görüşme fırsatı bulduk. İlham veren öyküsünü dinledik. Beba, orta halli Ankaralı bir ailenin kızı. Babası devlet memuru, annesi ise yarı zamanlı çalışan bir öğretmendi. Kendini bildiğinden beri de hep çalışkan oldu Beba. Ulubatlı Hasan İlkokulu’nda okudu. Bahçelievler Deneme Lisesi’nin ortaokulunda okurken çok parlak bir öğrenciydi ve Robert Koleji kazandı. 10 kız-10 erkek öğrenci arasına girmişti. Bu başarı Ümran Beba’nın hayatını değiştirdi. Kendine güveni arttı. Hayatının daha sonraki yıllarında hep örnek aldığını söylediği Türkan Saylan’ın her söyleminde dile getirdiği gibi, “iyi bir eğitim “ Ümran Beba’nın da hayat yolculuğunu şekillendirdi. Ankara’dan İstanbul’a geldi, ailesinen ayrıldı; Robert Kolej’de burslu yatılı okumaya başladı. Ailesi ise bu ayrılığa uzun süre dayanamadı, onlar da kısa bir süre sonra İstanbul’a taşındı. Liseden sonra Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’ni kazandı. İlk işi Barem Pazar Araştırma şirketinde oldu. Oradaki yöneticisi de bir kadın lider Pervin Olgun’du. Oradaki deneyimin ardından global şirketlere adım attı Ümran Beba. Colgate-Palmolive’in ardından PepsiCo’ya girdi. 1996’da eşi Prof. Ali Beba ile evlendi.
KADINA DESTEK
Ümran Beba iş yaşamında basamakları adım adım çıktı. Eşi bu zorlu kariyerde hep yanında oldu, en iyi destekçisiydi. Ailece 3 kez dünyanın farklı yerlerine taşındılar. HongKong, ardından Dubai ve Amerika. İki oğlunun okulları da bu yıllar içinde değişti. Ümran Beba kariyerini anlatırken, “Eşimin ve çocuklarımın desteği olmasa bu hayat mümkün olmazdı. Sonuç olarak aile desteği çok değerli. Bu destek için anneme, babama, eşim ve çocuklarıma, ablama minettarım” diyor. Ümran Beba yeni kariyerine NewYork’ta devam edecek. Şirketlere üst düzey yöneticilik bulmak için çalışacak olan August Leadership’in ortağı olarak haziran ayının başında işe başlayan Ümran Beba, şöyle devam ediyor: “Bu pandemi döneminden sonra da şirketlerde yönetimlerde değişiklikler olması öngörülüyor. Yeni işimde şirketlere üst düzey yönetici bulmak için çalışacağım ve aynı zamanda daha çok kadının üst düzeye çıkması için de destek olacağım. Dünyada farklı ülkelerde çalışan çok başarılı Türkler var, onlar da radarımda olacak.”
DÜNYANIN FARKLI ŞEHİRLERİNDE GÖREV YAPTI
1997’de PepsiCo’da FritoLay Pazarlama Direktörü olan Ümran Beba, 1999’da İnsan kaynakları Direktörü oldu. 2001-2004 yıllarında pepsiCo, FritoLay Genel Müdürü oldu. 2004-2008’de PepsiCo Doğu Akdeniz İş Birimi Müdürü, 2008-2010 PepsiCo Güney Doğu Avrupa Bölgesi Başkanı olduktan sonra ilk global görevine 2010 yılında PepsiCo Asya Pasifik Bölgesi Başkanı olarak HongKong’a gitti. 2013 yılında ise PepsiCo Asya, Ortadoğu, ve Kuzey Afrika Bölgelerinden Sorumlu İnsan Kaynakları Bölüm Başkanı ve Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak Dubai’ye atandı.2016’da ise PepsiCo İnsan Kaynakları Yönetimi, Hizmetler & Operasyonlar Bölüm Başkanı ve Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak New York, Purchase yani ABD’de PepsiCo’nun merkezinin bulunduğu bölgeye geçti. 2018’de PepsiCo Global Çeşitlilik ve Dahil Etme Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Yetenek Direktörlüğü’ne getirildi, PepsiCo Global Çeşitlilik ve Dahil Etme Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak 2020’ye kadar görev taptı. Ve mayıs ayında da emekli oldu.
BİZ KRİZLERE DAYANIKLIYIZ
Beba uzun yıllar profesyonel yöneticilik yapan, çokkültürlü ortamlarda kadın yönetici olarak yükselen biri olarak deneyimlerini aktarırken, şöyle diyor: “Bizler Türk yöneticiler olarak krizlere dayanıklıyız. Kriz yönetim deneyimine sahibiz. Ayrıca bazen kendi aramızda konuştuğumuz ne Avrupalıyız ne de Ortadoğuluyuz değerlendirmele-ri aslında bizim avantajımız. Farklı kültürleri anlayabiliyoruz.”