Şehriban OĞHAN/ ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 18, 2002 01:56
IMF ve Dünya Bankası'na verilen sözler çerçevesinde ‘yolsuzlukla mücadele için önemli adım’ sayılan kamuda etkin denetim ve şeffaflığın artırılması çalışmaları erken seçime takıldı. Bu çalışmaları koordine eden Hüsamettin Özkan başkanlığındaki komisyon hiç toplanamadan dağıldı.
ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'na sunulan taahhütler kapsamında Türkiye'de şeffaflığın artırılması ve kamuda etkin denetim için yılsonuna kadar sekiz taahhütte bulunan Hükümet, tek bir adım atamadı. Başbakan Bülent Ecevit'in genelgesiyle çalışmaları yürütmek üzere kurulan komisyon ‘siyasi darbe’ yedi.
Komisyonun başkanlığını yürütmekle görevli Hüsamettin Özkan ile eski Devlet Bakanları Kemal Derviş ve Recep Önal kabineden ayrılınca komisyon toplanamadan dağıldı. Hazine Müsteşarlığı başkanlığındaki teknik komitenin ise çalışma usul ve esasları belirlenemeyince taahhütler başka bahara kaldı.
SEKİZ TAAHHÜT
Bakanlar Kurulu'nun geçen şubat ayında aldığı ilke kararına göre Türkiye'de şeffaflığın artırılması ve kamuda etkin denetim için yılsonuna kadar yerine getirilmesi gereken taahhütler şöyle sıralanmıştı:
MAL BEYANLARINA ŞEFFAFLIK: Kamu çalışanlarının mal beyanlarının kamuya açık olması ve denetime tabi kılınması için çalışma yapılacak. Üçlü kararnamelerle atanan kamu görevlilerinin mal bildirim beyannameleri, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın onay vermesi sırasında yararlanmaları için atama kararnamelerine eklenecek.
MEMURA ETİK YASASI HAZIRLANACAK: Memur ve kamu yöneticileri için etik davranış kurallarının oluşturulması amacıyla yasa taslağı hazırlanacak veya mevcut yasalarda değişiklik yapılacak. Böylece kamu görevlilerinin görevlerini tarafsız, adil, güvenilir, objektif yaptığı inancını sarsacak her türlü davranışın engellenmesi, çıkar çatışmasının ve elde edilen dahili bilgilerin özel amaçlar için kullanılmasının önlenmesi hedefleniyor.
KAMUNUN VAKIF İLİŞKİLERİ KESİLECEK: Bir kamu hizmetinin bedeli olarak vakıf ve derneklere gelir sağlanması uygulamasının önüne geçilmesi için yeni bir mevzuat hazırlanacak. Bu mevzuat kurum ve kuruluşlarca kamu vakıflarına kaynak transferinin önlenmesi, kamu görevlilerinin vakıf ve derneklerde istihdamının kısıtlanmasını öngörüyor. (Aralık 2002)
BİLGİ EDİNME ÖZGÜRLÜĞÜ: Vatandaşların devletten bilgi isteme hakkı ve kamu kurumlarının bu bilgileri verme sorumluluğunu belirleyen Bilgi Edinme Özgürlüğü Kanunu hazırlanacak. (Aralık 2002)
SAĞLIKTA TEK ÇATI: Kamu kurumlarına ait sağlık hizmet birimlerinin tek çatıda toplanması için çalışma yapılacak. Mernis bilgi sistemi kullanılarak yeşil kart uygulamasından haksız yararlananlar önlenecek. Sağlık kurumlarında mesai saatleri dışında hasta tedavi hizmetleri özendirilecek.
DENETİM STANDARDI OLUŞTURULACAK: Performans ve etkinlik denetimini içerecek şekilde denetim standartlarının oluşturulması için Başbakanlık Teftiş Kurulu başkanlığında bir komisyon oluşturulacak.
İHTİSAS MAHKEMELERİ: Yargının ağır işlediği kanısını yıkmak ve davaların sonuçlandırılmasını hızlandırmak için ihtisas mahkemelerinin kurulmasını öngören yasa taslağı hazırlanarak TBMM'ye sunulacak.
KARAPARA AKLAMA İLE MÜCADELE: Karapara aklama ile mücadelede etkinliğin sağlanması, aklamaya tabi gelirlere el konulması, sürecin etkin ve hızlı işlemesi için öncül suç kapsamı, yolsuzluk fiillerini içerecek şekilde genişletilecek.
Şeffaflık Komisyonu altı fire verdiIMF'ye verilen taahhütler çerçevesinde Nisan ayı sonunda kurulması gereken bakanlar komisyonu bir ay gecikmeyle kuruldu ve hiç toplanamadı. Dönemin Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan başkanlığında Devlet Bakanları Kemal Derviş, Faruk Bal, Recep Önal ve Maliye Bakanı Sümer Oral'dan oluşan komisyona, bakanlıklarını ilgilendiren konularda Nejat Arseven, Hikmet Sami Türk, Rüştü Kazım Yücelen, Abdülkadir Akcan, Osman Durmuş, Yaşar Okuyan ve Ahmet Kenan Tanrıkulu da katılacaktı. Ancak siyasi gelişmeler, komisyondaki üç bakanla, üç yardımcı bakanın kabineden ayrılmasına neden oldu.
Şeffaflık olsaydı seçim bağışları açıklanacaktı IMF'ye sunulan ek niyet mektubuna da konulan taahhütler arasında seçim kampanyalarının finansmanında hesap verilebilirlik ve saydamlığın artırılmasına ilişkin çalışma yapılması da bulunuyor. Bu taahhütün gerçekleşmesi için seçimin normal zamanı olan 2004 Nisan ayında yapılacağı varsayılarak 2003 yılı sonu öngörülmüştü.
Adalet Bakanlığı ve YSK'nın çalışma alanına giren bu taahhütle Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik yapılarak siyasi partilere ve adaylara yapılan bağışların kamuya açıklanması zorunluluğu getirilecek, beyan edilen bağışların ve denetim sonuçlarının yayınlanması için bir web sitesi kurulacaktı. Ancak bu konuda da çalışmalara başlanamadı.
Çalışmalara şimdi başlansa bile, seçim havasına girildiği için yılsonuna yetişmesinin çok zor olacağı belirtiliyor. Kulislere ise, ‘‘Genel seçime bu icraatlar gerçekleştirilerek gidilseydi, oluşacak siyasi atmosfer çok daha farklı olurdu’’ görüşü hakim.