Güncelleme Tarihi:
ULUSLARARASI Şeffaflık Örgütü'nün 2016 Küresel Yolsuzluk Barometresi sonuçlarına göre, Türkiye'de toplumun yüzde 45'i yolsuzluğun 4 yıl öncesine göre daha yaygın olduğunu düşünüyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün Türkiye ayağını oluşturan Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin Başkanı Oya Özarslan, yolsuzluğun ekonomiyi yavaşlatan, hukukun güvenirliliğini azaltan, kısıtlı kaynakların kötü kullanımına ve adaletsizliğe yol açan bir sorun olduğuna dikkat çekerek, bu sorunun giderilmesi için toplumdaki tüm kesimlerine çağrıda bulundu.Avrupa ve Orta Asya'daki 42 ülkede gerçekleştirilen Uluslararası Şeffaflık Örgütü "2016 Küresel Yolsuzluk Barometresi" araştırması sonuçlarına göre, yolsuzluk en büyük üç sorundan biri olarak belirlendi ve araştırmaya katılanlardan yüzde 53'ü hükümetlerin yolsuzlukla mücadelede başarılı olmadığını belirtti. Dünyada yolsuzluğa en çok karışan gruplar, milletvekilleri ve kamu görevlileri olarak gösterildi. Türkiye'deki bulguların da dünyadaki yolsuzluk portresiyle benzerlik gösterdiğinin altı çizilen araştırma sonuçlarına göre yüzde 45'lik bir kesim yolsuzluğun 4 yıl öncesine göre daha yaygın olduğunu, katılımcıların sadece yüzde 29'u ise yolsuzluk konusunda bir iyileşme olduğunu düşünüyor.Araştırma sonuçlarına ilişkin açıklamada, "Bir bulgu da siyasal kutuplaşmanın yolsuzluğa dair algılarda önemli bir rol oynaması. Türkiye’de toplumun yüzde 41'i hükümeti yolsuzlukla mücadele konusunda başarılı bulurken, yine yüzde 41'lik bir kesim başarısız olduğunu düşünüyor" denildi.
SONUÇLAR NEYİ GÖSTERİYOR
Katılımcıların yüzde 62'sinin de yürütme erkini oluşturan tüm kurumların ve temsilcilerinin yolsuzluğa karıştığını düşünüyor. Milletvekilleri yüzde 67, hükümet yetkilileri yüzde 66 ve yerel yönetim temsilcileri yüzde 66 yolsuz bulunuyor. Toplum, yargı erkini temsil eden yetkililere de yüzde 64 oranında güven duymuyor ve yargının yolsuzluğa karıştığını düşünüyor. Yolsuzluğun en yoğun olduğu kurumlar sorulduğunda katılımcıların; yüzde 41'i hükümet yetkililerine, yüzde 40'ı Meclis'e, yüzde 39'u vergi memurlarına, yüzde 38 yerel yöneticilere, yüzde 38 yürütme erkine, yüzde 36 yargıya, yüzde 35 özel sektör yöneticilerine, yüzde 33 dini liderlere, yüzde 32 ise polise işaret ediyor.
İŞ GÖRMEK İÇİN USULSÜZ ÖDEME
ULUSLARARASI Şeffaflık Örgütü’nün açıklamasında, “Kamu hizmetlerinin en azından birine erişirken rüşvet verenler yüzde 18’lik bir dilimi oluşturuyor. Bu oran kurumsallaşmış demokrasilerle karşılaştırıldığında çok yüksek olduğu anlaşılıyor” denildi.
Araştırmaya göre, “Sosyal hizmetlere erişimi sırasında, en temel sosyal hakların kullanımında yolsuzluğun önemli bir sorun ve engel olduğu görülüyor” denilen açıklamada, son 12 ayda kamu hizmet ve işlemleri sırasında yurttaşların,
- Yüzde 23’ü işsizlik güvencelerinden yararlanmak isterken,
- Yüzde 20’si yargı süreçlerinde,
- Yüzde 18’i devlet okullarında,
- Yüzde 17’si diğer okullarda,
- Yüzde 16’sı sosyal güvenlik sistemine dair haklarını kullanmak isterken,
- Yüzde 12’si kamusal sağlık hizmetlerinde,
- Yüzde 12’si iş ve işlemlerine ilişkin resmi belge talebi sırasında,
- Yüzde 11’i trafik polisleriyle ilişkilerinde rüşvet ve usulsüz ödeme yoluna başvurduğu belirtiliyor.