Yollarda 500 bine yakın ‘pert’ araç var
Güncelleme Tarihi:
2017’de ağır hasar kaydı (pert) olmasına rağmen yeniden trafiğe çıkan ‘zombi’ araç sayısı 400 bine yaklaşırken, bugün bu sayı 500 bin adedi aşmış durumda. Peki trafikteki bu büyük soruna kim ne zaman ‘dur’ diyecek, sigorta şirketleri buna ne kadar devam edecek?
14 Ağustos 2017’de “Trafikte 400 bin zombi araç var” başlığıyla Hürriyet’in birinci sayfasından verdiğimiz haberde, ağır hasar kaydı (pert) olmasına rağmen trafikten çekilmeyen araçlara dikkat çekmiştik. Haberde ‘Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin hazırladığı rapora yer vererek, sadece 2016 yılında yüzde 70’in üzerinden hasara sahip araçların yüzde 96’sının onarılarak tekrar trafiğe çıktığı gerçeğini ortaya koymuştuk. Çok değil 2 yıl önce yetkililer 5 yılda (2012-2017) 200 binden fazla, 10 yılda ise 400 bine yakın zombi aracın nerede ve kim tarafından onarıldığı belli olmadan yeniden trafiğe çıktığını belirtmişti.
Ancak geçen 2 yıl içinde tehlikenin devam ettiği, ülkemizde sigorta şirketleri tarafından pert hasarlı olarak tanımlanan ve bu tanımlama gereğince aslında trafikten çekilmesi gereken araçların hızla trafiğe geri dönüp, çok önemli bir güvenlik sorunu oluşturma potansiyelinin sürdüğü ortaya çıktı.
Pert araçlarla ilgili endişe veren rakamları Hürriyet ilk olarak 14 Ağustos 2017’de gündeme getirdi.
BEKDİKHAN HATIRLATTI
Bu konuda uyarıyı yapan ise Mercedes-Benz Türk Otomobil Grubu İcra Kurulu Üyesi Şükrü Bekdikhan oldu. “Bir aracın pert niteliği taşıması için yurtdışında araç rayiç bedelinin yüzde 70/80’ni oranında ağır bir hasara uğramış , ekonomik değerinden beklentilerin tamamen kaybolmuş olması gerekirken, bizim sigorta uygulamalarımızda bu hasar oranları yüzde 25-30 seviyelerine düşmüş vaziyette” ayrıntısını aktaran Bekdikhan, hayati öneme sahip bu konu hakkında şu net mesajları verdi:
“Görünen odur ki; ülkemizde ağır hasar kayıtlı olarak pert sürecine dahil edilerek trafikten çekilen araçların, sigorta firmaları tarafından düzenli bir şekilde e-ihale portalları üzerinden sovtaj bedeli ile ihale edilerek, bu ağır hasarlı araçların kimlere satıldığı ve nasıl onarıldığı dikkate almadan tekrar piyasaya çıkmalarına olanak verilmektedir. Bu süreçte hassasiyet gösterebilecek ve çözüme ortak olabilecek öncelikli nokta araç muayene istasyonları (TÜVTÜRK) olması gerekiyor. Standart, tek tip muayene süreci yerine pert kaydıyla, ağır hasarlı trafikten çekilmiş araçların muayeneleri için farklı bir prosedür uygulanması ve araç güvenlik ve onarım standartlarına yüzde 100 uyularak bir tamir/onarım gerçekleştirildiğinin detaylı kontrol edilerek, bir değerlendirmeye tabi tutulması, bu konuda farkındalığı arttırabilir görüşündeyim.”
HENÜZ ‘DUR’ DİYEN YOK
Zombi araç konusunu tekrar gündeme taşıyan Bekdikhan’ın söyledikleri çok önemli. Bu duruma ‘dur’ diyen henüz kimsenin olmadığını da kaydeden Bekdikhan, “Pek çok müşteri şikayetinde bahse konu araçların tamir kalitesinin yeterli olmadığını, sorununu çözemeyen tüketicinin bayilerimize yardım için döndüğünü ancak bu son aşamada konuyu düzeltmenin çok da mümkün olmadığını görüyoruz” yorumunu yaptı. Bu noktada asıl sorun tekrar trafiğe çıkan araçların kimler tarafından, hangi bilgi, hangi ekipman, hangi yedek parça ve hangi teknisyen ile onarıldığının ne sigorta şirketi, ne eksper, ne de bir başka kurum tarafından bilinmemesi. Çünkü bu araçlar sigorta şirketlerinden satın alınıyor. Alan tamircinin bu aracı nasıl onardığına dair hiç kimsenin bilgisi yok çünkü sigorta şirketi aracı satmış ve sorumluluğundan çıkmış. Aracı onaran tamirci onarımı bittikten sonra aracı muayeneye gönderiyor ve standart muayenesi yapılan araç (ki ağır hasar onarımı geçirmiştir!) tekrar trafiğe çıkma izni alabiliyor.
Yetkililer ve konunun uzmanları 2 yıl önce konuyu TÜVTÜRK’e taşımış ve ağır hasarlı araçların onarımları sonrası tekrar trafiğe çıkabilmeleri için yapılan muayenenin standartlarının ne olduğunu sormuştu. Ama aldıkları tek cevap “Biz tek tip araç muayenesi yapıyoruz” olmuştu. 2017’de 400 bine yaklaşan zombi araç sayısı bugün 500 bin adedi aşmış durumda. Trafikte resmen zombi araç adı altında yürüyen tabutlar dolaşıyor. Peki bu konuda çözüm için daha ne kadar beklenecek?