Yok böyle faiz!
Güncelleme Tarihi:
1990’ların sonunda yüzde 100’ler, 2001 krizinde ise yüzde 270’leri gören tahvil faizi dün yüzde 5.43’e kadar geriledi. Faizdeki tarihi düşüşte, dünya merkez bankalarının global piyasalara verdiği bol paranın yanında, Türkiye’nin notunun artacağı beklentisi de etkili oluyor.
TAHVİL-bono piyasasında gösterge tahvilin bileşik faizi dün yüzde 5.43 seviyesine kadar düşerek, Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesini gördü. 1999 yılında yüzde 110’lar seviyesinde seyreden ve 2001 yılında yüzde 270 seviyelerine kadar çıkan devlet tahvili faizi, yılbaşından bu yana büyük merkez bankalarının varlık alım programlarından dolayı piyasalara sağladıkları bol likiditenin Türkiye gibi gelişmiş ülkelere kaymasından dolayı düşüyor. Dün güne yüzde 5.46 seviyesinde başlayan bileşik faiz günü aynı seyiyede kapattı.
MİLLİ GELİRİN 4’TE 1’İ
Uluslararası piyasalarda genel olarak faizde bir düşüş yaşanıyor. Nedeni de, küresel krizin başından bu yana durgunlukla mücadele eden ABD’nin Merkez Bankası (FED), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ), ülkelerindeki büyümeyi desteklemek için 1.5-2 trilyon dolarlara yaklaşan birer-ikişer yıllık varlık alım programları açıklaması. FED, ayda ortalama 85 milyar dolar, tek başına BOJ da, 75 milyar dolar likidite veriyor piyasalara. ECB’nin de ihtiyaç oldukça sağladığı likidite düşünüldüğünde her ay uluslararası piyasalara Türkiye’nin milli gelirinin 4’te biri kadar para enjekte edilmiş oluyor. Bu paralar hedeflendiği gibi çıktıkları ülkenin reel sektörüne destek olmak yerine, getiri avcılığı yapıyor.
BİR TUR DAHA İNER BEKLENTİSİ
Faizin düşmesinde Türkiye’ye özgü birkaç neden daha var. Bunların en başında da bir süredir piyasaların fiyatladığı Moody’s’den gelecek olası bir not artışı. Piyasalarda ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Borsa İstanbul’un 5 Nisan’daki açılış toplantısında, yüzde 6’lık faizi yüksek bulduğu
yönündeki sözlerinin faizdeki son düşüşü tetiklediği dile getiriliyor.
Genişlemeyle düşüş sürer
İŞ Yatırım Sabit Getirili Menkul Kıymetler Stratejisti Uğur Küçük, faizin yüksek sermaye akımından dolayı sadece Türkiye’de değil, Polonya, Güney Afrika, Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerde de düştüğüne dikkat çekti. Küçük, uzun vadeli faizde düşüşün, büyük merkez bankalarının parasal genişleme programlarını sürdürmelerine bağlı olduğunu belirtti.
150 milyar dolar sıcak para var
ACAR Menkul Değerler Araştırma Müdürü Zeynel Balcı şunları söyledi: “Türkiye’de 150 milyar dolar civarında sıcak para (yurt dışı yerleşiklere ait fonlar) var. Merkez bankası kayıtlarına göre 12 Nisan itibariyle bunun 68 milyar doları devlet iç borçlanma senetlerinde tutuluyor. 75 milyar doları da hisse senetlerinde. Amerika, Avrupa ve Japonya dışında Türkiye ile aynı gelişmekte olan ülkelerde de düşük faiz politikası sürüyor. ”
