Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2006 00:00
İstanbul’daki ünlü Sunset Grill&Bar’ın sahibi Barış Tansever, Türkiye’de yiyecek içecek sektörünün büyüklüğünün 6 milyar Euro olmasına karşılık, yıllık ekmek tüketiminin 10 milyar Euro’ya ulaştığını söyledi.
SUNSET Grill&Bar’ın sahibi Barış Tansever, Türkiye’de yiyecek içecek sektörünün büyüklüğünün 6 milyar
Euro olduğunu belirterek, "Ekmek pazarının büyüklüğüyse 10 milyar Euro’ya ulaşıyor. Yani Türkiye’de yemekten daha çok ekmek yeniyor" dedi.
İÇKİ VERGİSİ YÜKSEK: Türkiye’de restoran kültürünün çok fazla gelişmemesinin en büyük nedenlerinden birinin içki sektöründeki yüksek vergiler olduğunu söyleyen Tansever, Perakende Günleri’nde "Avokado, Şarap, Tortellini: Bir başka Perakende" başlıklı bir konuşma yaptı. Tansever, şunları söyledi: "New York’un en pahalı 20 lokantasında ortalama 124 dolara içki hariç
yemek yiyebilirsiniz. İstanbul’daysa içki içmezseniz aynı kalitede yemeğe 40-45
dolar verirsiniz. Ancak içki içmeye kalkarsanız fiyatlar New York’a yaklaşır. Çünkü Avrupa’da İsveç’ten sonra içkiye en çok vergi uygulayan ülke Türkiye."
TURİST AZ HARCIYOR: Türkiye’ye yılda 21 milyon turist geldiğini ve 18 milyar dolar gelir bıraktığını dile getiren Tansever, "Bize gelen turist günde sadece 100 Euro harcıyor. Oysa ülkesinde hergün bundan daha fazla harcama yapıyor. Kaliteli turist gelsin diyoruz ama kaliteli turist kaliteli ürün ister. Türk kültürünü ihraç etmenin yolu bana göre mutfaktan geçiyor. Ama Türkiye’nin kaç tane aşçılık okulu var. Ya da kaç tane aşçımız var" diye konuştu.
İYİ MÜŞTERİ ÇEKTİK: Sunset’i kurma hikayesine de değinen Barış Tansever şunları söyledi: "Sunset’in 1994 yılında kurdum. Bana göre çok iyi bir zamandı. Çünkü ülkede kriz vardı ve benden başka kimse restoran açmamıştı. Türkiye’nin modern anlamda ilk restoranıydık. Kaliforniya mutfağına özel yemekler sunuyorduk. Bunu da Türkiye’de yine ilk biz yapmıştık. Bu nedenlerden dolayı çok iyi müşteri çektik."
Yerli-yabancı perakendeci alışveriş merkezine kızgınHEM yerli hem de yabancı markalar alışveriş merkezlerinden şikayetçi. Perakende Günleri’nin ikinci gününde düzenlenen "Yerli ve Yabancı Markalar: Bir sorun var mı" konulu oturumda, yerli markalar, alışveriş merkezlerinde ikinci sınıf muamelesi gördüklerini savunurken, yabancı markalar da alışveriş merkezlerini ’ayırımcılık yapmakla’ ile suçladı.
ARKA KORİDORA ATILIYORUZ: Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Ali Murad Kızıltaş, "Alışveriş merkezlerinde önce yabancı markalara yer sunuluyor daha sonrada yerli markalara teklifte bulunuluyor. Bu durum bizde ikinci plana atıldığımız hissi uyandırıyor" dedi. Türk markalarının daha kötü lokasyonlar da daha yüksek kiralar ödemek zorunda bırakıldığını belirten Kızıltaş, "Asıl işlerin yapıldığı orta ana koridor daha çok yabancılara, iş yapmayan arka koridorsa yerlilere kiralanıyor. Biz yabancı markaların Türkiye’ye gelmesine karşı değiliz. Biz marka olmamış yabancı firmaların Türkiye’de marka gibi tanıtılıp iyi yerlere yerleştirilmesine karşıyız. Bu nedenle alışveriş merkezi sahipleri yer kiralama işlemi yaparken marka değerlerine dikkat etsin" diye konuştu.
AYRIMCILIK VAR: Yabancı markalara alışveriş merkezlerinde çok fazla yer verildiği fikrine katılmadığını belirten Tescilli Markalar Derneği Başkanı Selçuk Güzenge de, "Biz kaliteli yabancı markalar olarak alışveriş merkezlerinde hala azınlıktayız ve yüksek fiyatlarla yer kiralıyoruz. Buna karşılık büyük metrekarelerde faaliyet gösteren bazı yabancı markalar daha düşük fiyatlarla yer kiralıyor" diye konuştu.
YÜZDE 67 YERLİ: Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği Başkanı Nuşin Oral ise alışveriş merkezleri sayısının önümüzdeki 5 yılda 120’den 220’ye çıkacağını belirterek, "Zincir mağazaların sayısı giderek artacak. Ama alışveriş merkezi sahipleri yer kiralarken mağazaların özelliğine dikkat etmek zorunda. Şu anda alışveriş merkezlerindeki mağazaların yüzde 33’ü yabancılara yüzde 67’si de yerlilere kiralanıyor" açıklamasını yaptı.
Kiğılı’ya ’Yaşam Boyu Başarı’, Nane’ye ’En Başarılı Profesyonel’ ödülüPERAKENDE Günleri 06 kapsamında bu yıl 6’ıncısı düzenlen "Perakende Güneşi Ödülleri" de sahiplerini buldu. "Yaşam Boyu Başarı Ödülü"nü bu yıl Abdullah Kiğılı alırken, "En Başarılı Profesyonel Yönetici" ödülü ise Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane’ye verildi. Perakende sektörüne yaptığı ve olumlu etkiler yaratan katkılarından dolayı "Perakendeye Katkı Ödülü" Mavi Jeans’e verildi. Mavi Jeans adına ödülü Mavi Jeans CEO’su Ersin Akarlılar aldı. LCW Waikiki de kalite, özgünlük ve yaratıcılığı esas alınarak "Maximum Özel Ödülü"nü almaya hak kazandı. Ödülü LCW Waikiki adına Vahap Küçük aldı. Beyaz’ın özel showuyla gerçekleşen törende ödüller sahiplerine daha önceden hazırlanan sürprizlerle verildi. Abdullah Kiğılı için daha önceden yapılan kamera şakası, Teknosa Genel Müdürü Mehmet Nane için ise sokak röportajları gerçekleştirildi. Mavi Jeans adına "Perakendeye Katkı Ödülü"nü alan Mavi Jeans CEO’su Ersin Akarlılar’a ödülünü Mavi Jeans Diyarbakır bayisi verirken; "Maximum Özel Ödülü" için LCW Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük’e ödülünü Beyaz takdim etti.
Artık pazar payı değil gönül payları önemliRENAULT Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, otomotiv sektöründe mücadelenin çok çetin olduğunu belirterek, "Artık pazar payı değil, gönül payları oluşacak" dedi. Perakende Günleri’nde düzenlenen ’Satış Noktasında Markayı Yönetmek’ oturumunda konuşan Aybar, Türkiye’de otomotiv pazarında son on yılda önemli değişim yaşandığını belirterek, 1995’den önce Türkiye’de üç otomotiv markası bulunurken, şimdi 43 marka ve 345 çeşit modelin pazarda yer aldığını kaydetti. Satışta temasın çok önemli olduğunu dile getiren Aybar, sektördeki çetin mücadelede pazarda tutunmanın kurallarını temas, inatla ve inançla kovalama, bumerang tipi ilişki yaratma ve takım ruhu oluşturma şeklinde açıkladı. Aybar, şöyle deva³pazar payları değil, gönül payları konuşulacak."
IKEA köfte şampiyonu biz ondan korkmuyoruzMOBİLYA Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Memduh Boydak, tekstil ve gıdaya göre mobilya sektöründe yabancı baskısının çok fazla hissedilmediğini söyledi. 2 yıl önce Türkiye pazarına giren Isveçli IKEA’nın Türk mobilya sanayicilerinin satışlarını etkilemediğini ifade eden Boydak, "Çünkü IKEA, Türkiye’de mobilyadan daha çok köfte, aksesuvar ve ev dekorasyon ürünleri sattı. Mobilya satışında çok başarılı olamadı. Çünkü, Türk insanı demonte sistemi pek tercih etmiyor. Türk tüketiciler daha çok kurulu mobilyanın istediği gibi evine yerleştirilmesini istiyor. Fakat IKEA’nın Türk pazarına da katkısı olmuştur. Türkiye’de mobilyanın gündeme gelmesini sağlamış, dekorasyonun önemini vurgulamıştır. Yanlız ben Türkiye’ye çok fazla yabancı mobilya markasının geleceğini sanmıyorum" dedi.
Türkiye’de mağaza isteyeni Londra’ya götürüyorumSON yıllarda açtığı mağazalarla gündeme gelen Apple Türkiye’nin Genel Müdürü Tansu Yeğen, her 9 günde bir dünyada 1 tane Apple mağazası açıldığını belirtti. Apple’in 2000’li yılların başından itibaren farklı bir strateji izleyerek perakende sektörüne adım attığına dikkat çeken Yeğen, " Ben Türkiye’de Apple mağazası açmak isteyenleri Londra’daki Apple mağazasına götürüyorum." diye konuştu.
Golün atıldığı noktada çok büyük fırsat varETİ CEO’su Hazım Ellialtı, perakendecilike değer zincirinin çok önemli olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: "Bu zincire değer katabiliyor muyuz? 50 kuruşluk ürünle 60 bin YTL’lik ürünün satışında da tüketiciye ulaşılması gerekiyor. 190 bin müşterimiz var. Bu noktaların çoğu da bakkal ve büfelerden oluşuyor. Değer zincirindeki her grubun beklentisini bildiğimizden emin olmalıyız. Perakende noktalarında seçilmek için bir şeyler yapmak lazım. Satışın önündeki engelleri bilmeliyiz. Değer zincirindeki en önemli aktivite satışın yapıldığı an. Şirket golün atıldığı noktada nasıl temsil ediliyor. Burada çok büyük fırsat var. Farkı yaratan insan. Perakende noktası her zaman en alt kademedeki, en az para alan insan mı gönderiliyor? Şirketin nasıl temsil edildiği önemli. Burada çok büyük fırsat var."