Güncelleme Tarihi:
13 MAYIS 2014’te maden faciası ile sarsılan Manisa Soma, faciadan 6 ay gibi bir süre sonra Yırca köyündeki zeytin mücadelesi ile Türkiye’nin gündemindeydi. Yırca köyünde kömürlü termik santral kurmaya hazırlanan Kolin Grubu, köylülerin direnişine rağmen 6 bin zeytin ağacını 1.5 saat gibi bir sürede kesti. Tepkiyle karşılanan bu kesim sonrası, termik santral yapılması için Bakanlar Kurulu’nun aldığı acele kamulaştırma kararı Danıştay tarafından esastan iptal edildi ve Kolin Grubu termik santral projesini başka bir adrese taşıdı.
Uluslararası çevre örgütü Greenpeace, bu sürecin ardından Yırca’nın kömürlü termik santralden elde edilen enerjiyle değil, güneş enerjisiyle aydınlanması için köylülerle birlikte bir kampanya başlattı. “Eski Köye Yeni Enerji” adı verilen kampanya kapsamında 45 gün gibi kısa bir sürede 60 bin liralık destek toplanarak, ilk etapta köyün camii ve ilkokuluna güneş panelleri kuruldu. Bugün düzenlenecek “Güneş Şenliği” ile panellerin açılışı kutlanacak. Açılıştan önce bir araya geldiğimiz Yırcalılar, ileride güneş enerjisinden evlerinde de faydalanmak istediğini anlatıyor.
BÜYÜK BİR HEYECAN VAR
Greenpeace’in davetlisi olarak geldiğimiz Soma’nın Yırca köyünde büyük bir heyecan var. Zeytinliklerini termik santral yapımına karşı korumak için verdikleri mücadele Türkiye genelinde destek bulan Yırca’da bu defa gündem güneş enerjisi. Köyün ilkokulu ve camiine güneş panelleri kuruluyor. Böylece kendi elektriklerini üretecek ve artık elektrik faturası ödemeyecekler. Greenpeace’in “Eski Köye Yeni Enerji” kampanyasında toplanan 60 bin liralık destek ile kurulan güneş panellerinin, ileride köydeki tüm evlerin çatılarına yayılması ümit ediliyor. Ve yıllardır kömürle iç içe yaşayan Yırcalılar, artık elektriği temiz bir kaynak olan güneşten sağlamak istediklerini söylüyor.
Hürriyet Gazetesi muhabiri Merve Erdil Yırcalılarla görüştü.
Köy kahvesinde sohbet etme imkânı bulduğumuz Yırca köyünün muhtarı Mustafa Akın, “Güneş enerjisi bizim için alternatif bir enerji oldu, kömüre direnmenin küçük bir örneği. Yırca yılın 9 ayı net güneş ışığı alan bir yer. 40 yıldır termik santral çilesi çekiyoruz. Güneş ve rüzgâr gibi alternatif enerji kaynakları varken, termik santrallere gerek yok. Kömüre karşı değilim. Fakat güneşle ısınabiliyorsan, aydınlanabiliyorsan, kömürü çıkarmaya gerek var mı? Kömür belki ileride başka bir amaçla bize lazım olacak, dursun orada, yerin altında” diyor. Akın, köydeki 130 evin tamamına panel kurmak istediklerini de ekliyor.
‘ANTİ’ İMAJINA DA KARŞI
Greenpeace İklim ve Enerji Kampanyaları Sorumlusu Reşit Elçin ise projenin ortaya çıkışını şöyle anlatıyor: “Geçen yıl şuradaki meydandaydık. Kaymakam, köylüleri termik santral yapımına ikna etmeye çalışıyordu. Köylülerden biri ‘Temiz enerji istiyoruz’ diye itiraz ediyordu. Ve neticede Kaymakam kimseyi ikna edemedi. Diğer yandan, Greenpeace’in bir ‘anti’ imajı var. Yani anti nükleer, anti kömür, bazı şeyleri de desteklediğimizi bu kampanya ile gösterelim istedik. Yırca kömüre karşı yeni bir zafer kazanmıştı, bir nevi ikisini bir araya getirdik. Onların temiz enerji isteğini gerçekleştirmek için kolları sıvadık.”
‘SOLAR KÖY’ OLSUN
Greenpeace İklim ve Enerji Kampanyaları Sorumlusu Reşit Elçin, “Güneş panellerini ileride Yırca’nın tüm çatılarında görebilir miyiz” sorusuna karşılık, “Camii elektriğini köylüler ödüyordu. Bundan sonra artık elektrik faturası ödemeyince, güneş enerjisi sisteminin ne kadar karlı olduğunu görecekler. Bankalardan uzun vadeli kredi çekip, aslında bireysel olarak çatılarına kurabilirler” yanıtını veriyor. Hatta Yırca’nın Türkiye’de tamamen güneş enerjisiyle aydınlanan ilk köye dönüştürülmesi gibi bir düşünce ile yola çıktıklarını anlatıyor. Bir köy sakini, güneş enerjisinin çevre kirliliği olmadığını söylerken, “Almanya’nın yüzde 66’sı güneş enerjisi. Türkiye güneş enerjisine yönelirse bence daha iyi olur. 3-4 ev bir araya gelip güneş panelleri kurabiliriz. Tozu yok, dumanı yok” diyor.
KÖMÜR KÜLÜYLE İÇ İÇE
DOĞMA büyüme Yırcalı İzzet Akın ile çay içiyoruz. Termik santral işçisi olarak çalışan Akın, güneş enerjisini desteklediğini söylüyor. Termik santralin kül barajının 30 yıldan bu yana yaşam alanlarının hemen yanı başında olduğuna işaret eden Akın, “Rüzgâr estiği zaman kül köyün üzerinde. Beyaz atletini dışarı asamazsın. Biz Kolin’e ‘termik santral olmasın’ demedik. Olsun ama köyün biraz daha kuzeyine kurulsun dedik. Eskiden köyümüzde tütün, zeytin, kavun yetiştirilirdi. Ama her yıl tarım zayıfladı. Tütün zamanla bitti, masrafını kurtarmamaya başladı. Tamamen kömür ocaklarına odaklanıldı” diyor. Soma’da yaşanan facianın ardından bölge halkının madenciliğe bakışında bir değişim olup olmadığını sorduğumuzda ise, “Sektöre bakış açısında çok bir şey değişmedi. Hala kömür ocakları var” yanıtını veriyor.
DEVLET 10 YIL TEŞVİK VERİYOR
KÖYÜN ilkokul, camii ve mezarlığı bundan böyle güneş panelleriyle aydınlanacak. Panellerin kurulumunu Eko Yenilenebilir Enerjiler şirketi mühendisleri ve 30 civarında Greenpeace gönüllüsü birlikte gerçekleştirdi. Türkiye’nin yanısıra, İsrail, İtalya, Fas, Yunanistan ve Ürdün gibi ülkelerden gelen gönüllüler projede birlikte çalıştı. Proje kapsamında köy ilkokuluna 3 kW, camiye ise 6 kW güneş paneli, köy mezarlığına ise güneş enerjisiyle aydınlanan sokak lambası kuruldu. Greenpeace’in bilgi notuna göre, güneş paneli kurulumunda yerli ürünler kullanılırsa 5 yıl boyunca kilovatsaat başına 20 dolar sent, sonraki 5 yıl boyunca ise 13 dolar sent devlet teşviğinden yararlanılabiliyor. İthal ürünler kullanılırsa ise 10 yıl boyunca 13 dolar sent devlet teşviği veriliyor.
30-40 YILLIK FATURANI PEŞİN ÖDEMEK GİBİ
GREENPEACE İklim ve Enerji Takım Lideri Ansgar Kiene, Yırca’daki projenin bir pilot proje olduğunu ve bölgeye yaymak istediklerini söylüyor. Okul ve camiye kurdukları panellerin şu an kapalı sistem olarak çalıştığını söyleyen Kiene, “Dağıtım şirketine lisanssız elektrik üretimi başvurusu yaptık. Onaylanırsa, elektrik şebekesine bağlanıp, elektriğin fazlası satılabilir ve para kazanılabilir. Panellerin 30-40 yıl ömrü var. 8 yılda amortisman süresi doluyor. İnsanlar genelde pahalılıktan şikâyet ediyor. Fakat şöyle bakmak lazım; 30-40 yıllık elektrik faturanı peşin ödüyorsun. Ve uzun vadede bedava elektrik kullanıyorsun” diyor. Yırca köyü sakinleri de “Bunu bir görelim bakalım. Aydınlanması nasıl olacak, arızası olacak mı bir görelim. Memnun olursak biz de güneş paneli almak istiyoruz” diyor ve “Acaba kaça mal oluyor” diye soruyor. Bu soruyu yönelttiğimiz bir sektör temsilcisi, bir köy evinin ortalama kurulum maliyetinin 2 bin 500 dolar civarında olacağı bilgisini paylaşıyor