Güncelleme Tarihi:
YİMPAŞ Holding’in istenildiği an geri verme vaadiyle Avrupa’da gurbetçilerden topladığı servete ilişkin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, örnek bir karara imza attı.
MAHKEME REDDETTİ
Almanya’da çalışan Ali Osman Yılmaz, 2001’de ‘istenildiği an geri ödeneceği ve yatırılan paralar karşılığı yüksek faiz verileceği’ güvencesiyle para toplayan Yimpaş Werwaltungs Gmbh adlı şirkete taahhütname karşılığında 18 bin Alman Markı verdi. 2004 yılında şirketin iflas etmesi sonrası Yılmaz parasını geri istedi. Ancak kendisine ödeme yapılmadı. Yılmaz da şirketin Yimpaş Holding tarafından paravan olarak kullanıldığı, paranın bu şirkete aktarıldığı gerekçesiyle 10 bin TL tazminat istemiyle Yozgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.
Mahkeme, 15 Ekim 2015’te davayı reddetti. Kararda, Yimpaş Werwaltungs Gmbh Yimpaş Holding A.Ş’de hissesinin bulunmadığı, zamanaşımının geçmiş olduğu belirtildi. İki şirket arasında bağlantı bulunmadığı, sermaye olarak şirkete verilenin geri istenemeyeceği kaydedildi.
Karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce 15 Mayıs 2017’de bozuldu. İlamda, Avrupa’da toplanan fonların Türkiye’ye aktarıldığı, kayıt dışı sermayenin Yimpaş hisseleri ile değiştirildiği ifade edildi. Yimpaş Werwaltugs Gmbh ortaklarının yatırımlar ile ilgili bilgi ve deneyimlerinin bulunmadığı, kar dağıtımı yapılmadığı vurgulandı. Yimpaş Werwaltugs Gmbh varlığının Yimpaş Holding’e kredi vererek azaltıldığı, kredi ve iştiraklerin muhasebe defterine usule uygun kaydedilmediği anlatıldı. Şirket yöneticileri hakkındaki ceza davaları ve tanık ifadeleri göz önünde bulundurularak, davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı anlatıldı. Zamanaşımı savunmasının dürüstlükle bağlaşmadığı belirtilerek, şöyle devam edildi:
“Davalı taraf (Yimpaş Holding) yatırılan paranın istendiği an geri alınabileceğine inandırılıp, güven telkin edilen, parasını alamayacağını anlaması üzerine bu davayı açan Yılmaz’a karşı, paranın yatırılış tarihine göre zamanaşımı süresinin dolduğunu savunmaktadır. Bu şekilde zamanaşımı def’inin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşır bir tutum olmadığı açıktır. Mahkemece, anılan hususlar gözden kaçırılarak, zamanaşımı sürelerinin geçtiği gerekçesiyle de davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.”
BİNLERCE KİŞİYE UMUT
Yılmaz’ın avukatı Koray Maral, gurbetçilerin Türkiye’de faizsiz ve helal kazanç ile yüksek gelir vaadiyle aldatıldığını belirterek, “Paralar gerek camii önlerinde, gerek gurbetteki hemşehri derneklerindeki toplantılarda yanlış bilgiler verilerek toplanmıştır” dedi. Almanya’da en az 10 bin Yimpaş mağdurunun bulunduğunu kaydeden Maral, “Bu gurbetçilerden çoğu vaktinde dava açmamış olanlardan oluşuyordu. Yargı ilk kez zamanaşımı yönünden karar verdi. Karar kesinleşirse artık herkes alacağı için dava açabilecek. Bu sayede uğradıkları zararı karşılayabilecek” dedi.
Yimpaş’ın gurbetçileri vaatlerle yanılttığını belirten Maral, “Kısa bir süre kardan dağıtım yapıldıktan sonra sermaye artırımına gittiği ileri sürülerek ödeme yapılmamış, zamanla şirketlere ortak dahi edilmedikleri, pay sahibi dahi olmadıkları anlaşılmıştır. Paraların nereye ve hangi ad altında gönderildiği meçhuldür” dedi.
UYAR, İKİ ŞİRKETİN DE SAHİBİ
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, bir başka Yimpaş mağdurunun açtığı davada Dursun Uyar’ın hem Yimpaş Holding’in, hem Yimpaş Werwaltugs Gmbh şirketinin yönetim kurulu başkanı olduğu ve zararlardan sorumlu tutulabileceği yönünde bozma kararı vermişti. Bu dava halen sürüyor.
YOZGAT’TA KURULDU
Yozgat’ta, Dursun Uyar’ın öncülüğünde bir grup işadamı tarafından kurulan Yozgat İhtiyaç Maddeleri Anonim Şirketi (YİMPAŞ), 1990’lı yıllarda İslami sermayenin devleri arasına girdi. Şirket, 2001’den itibaren Avrupa’daki Türkler arasında “helal kazanç” adı altında binlerce kişiden topladığı milyonlarca lirayı zimmetine geçirmekle suçlandı. Eldeki fabrika ve mağaza zincirlerini kaybeden Yimpaş, elindeki son marka olan Atyaç Et’i Ülker’e sattı.