Yılmaz Erdoğan isyan etti ‘örtülü reklam’ yumuşuyor

Güncelleme Tarihi:

Yılmaz Erdoğan isyan etti ‘örtülü reklam’ yumuşuyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2010 00:00

Sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın, “Yeni filmimi örtülü reklam uygulaması yüzünden çekemiyorum” isyanı etkili oldu. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, televizyon programları ve sinema filmlerinde uygulanan örtülü reklam uygulamalasını hafifletmek için çalışma başlattıklarını açıkladı. Ergün, “Mantıkdışı uygulamaların kaldırılması mümkün” dedi.

DIŞ Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Hollanda Türk İşadamları Derneği’nin (HOTİAD) “Dünya Türk İş Konseyi Avrupa Türk Girişimciler Toplantısı”na katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın ilettiği sıkıntı üzerine “örtülü reklam” uygulamasını hafifleteceklerini açıkladı. Ergün, “Bu konuda bir çalışma başlattık. Mantık dışı uygulamaları kaldırmak mümkün” dedi.

‘Çok ceza’ korkusu

Nihat Ergün, sanatçı Yılmaz Erdoğan’ın kendisine yaptığı ziyaret sırasında, “Biz bir film yapacağız ama şöyle bir sorun var. Filmi bir sokakta çekeceğiz. O sokakta da bir sürü esnaf var. Biz film çekerken orada bulunan tabelaların bazısı 1 saniye bazısı da 10 saniye görünüyor. Bize diyorlar ki bundan çok ceza yiyeceksiniz. Bunların hepsi örtülü reklama girecek. Ben şimdi filmi yaptım, çekimlerimi bitirdim. Bu tabelaların hepsini mozaik yapsam, film, film olmaktan çıkacak. Bunu yapmazsam ben bir sürü ceza ile karşı karşıya kalacağım. Şimdi ben ne yapayım?” diye dert yandığını söyledi.

Promosyonda da var

Görüşme sonrasında bu tür yanlış uygulamaların yeniden düzenlenmesi için çalışma başlattıklarını kaydeden Ergün, şunları söyledi: “Bu sıkıntı promosyonlarda da var. Promosyondan dolayı dergi ve gazeteler büyük cezalarla karşı karşıya kalıyor. Kimi haklı nedenlerden kimi de yorumlardan dolayı ceza yiyor. Reklamla ilgili bu tür sorunlar üzerinde çalışılması gerekiyor. En azından sorunlu alanları ayıklayabiliriz. Bize da mantıklı gelen alanlar varsa örtülü reklamlara ilişkin uygulamaların bazılarının kaldırılması mümkün.”

Efes, otobüs markası değil

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (TAPDK) Efes Pilsen Basketbol Kulübü’nün kapatılmasına yol açabilecek taslağını da değerlendiren Nihat Ergün, “Alkol konusu reklam yasağı da olduğu için farklı bir konu. Onlar da ‘Reklamım olmazsa niye sponsor olayım’ diyor, haklılar” dedi. Konunun ilgili taraflarından şu ana kadar kendilerine intikal eden bir talep olmadığını da belirten Ergün, “Belki de sponsorluğu engellenmez ama reklamı engellenir. Ayrıca, Efes Pilsen de otobüs markası değil ki! Otobüs markası olsa bir derece” dedi.

50 liralık bardağa 20 lira iade kesiyorlar

NİHAT Ergün, alışveriş merkezleriyle ilgili yasa taslağında son sözün henüz söylenmediğini belirterek, TBMM gündeminin yoğunluğu nedeniyle taslağın haziran sonuna kadar yasalaşmasının zor olduğunu dile getirdi. “Yine de belli bir noktaya geldik, ana ilkeler belirlendi” diyen Ergün, bu ilkelerden birinin yeni AVM’lerin kuruluşuna ilişkin, diğerinin ise tedrikçi ilişkilerine yönelik olduğunu kaydetti. Ergün, tedarikçilerin yaşadığı sorunları şöyle örnekledi: “Tedarikçiler açılış ve raf bedelleri gibi yükün altına giriyorlar. Mesela adam diyor ki ‘50 liralık bardak veriyorum, sonra bir bakıyorum 30 liraya satmış bana da 20 liralık iade faturası kesmiş. Ben itiraz edemiyorum’. Bunlar haksız rekabet sayılabilecek uygulamalar. Bunları düzeltmek gerek.”

Şehit okullarında ‘top’a girmedik

NİHAT Ergün, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’la İstanbul Ticaret Odası (İTO) arasındaki “13 şehit adına okul yaptırılması” tartışmasına girmediklerini söyledi. Ergün, “Biz tartışmada ‘top’a girmedik. Yasa yoruma açık. İTO, bir yarayı sarmak istiyor. Kendi meclisinden karar alıyor. Bu bize göre ticaret odasının görev alanına giriyor. Ama demek ki, bizden önceki arkadaşlarımız yasayı öyle yorumlayıp, izin vermemiş” dedi.

Denetliyorum diye bana gücenmesinler

NİHAT Ergün, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) iştiraki olan şirketlerin bakanlığı tarafından denetlenmesi konusunu şöyle değerlendirdi: “İnceleme raporu tamamlanmış olabilir ama rapor bana henüz ulaşmadı. Bunlar rutin denetimler. Denetim süreci işçi alma konusundaki söylemlerden önce başladı. İşlerimizi bu tartışmalardan bağımsız yapıyoruz. Eğer öyle olsa benim Edirne’deki iş konseyi toplantısına tavır koymam lazım. Tavır koyamam ki, bu da benim işim. Ben onları denetliyorum diye bana gücenmeleri gerekmiyor.”

İşsizlik yüzde 10’a inip orada durabilir

NİHAT Ergün, temmuz ve ağustos aylarında işsizlik oranının yüzde 10’lar seviyesine inebileceğini öngürdüklerini ve bu durumun kalıcı hale gelebileceğini dile getirdi. Yılın son iki ayında işsizlik oranının 1 puan yükselebileceğini belirten Ergün, “2011-2017 yılları arasında Türkiye’nin yüzde 6’nın üzerinde büyüyeceğine dair tahminler var. Bu çerçevede bir büyümeyi gerçekleştirebilirsek işsizlikte makul bir seviyeyi yakalayabiliriz” dedi.

Kıdem tazminatı yükü KOBİ’nin ölüm fermanı

NİHAT Ergün, kıdem tazminatı konusunda işgücü piyasası aktörlerinin ortak bir görüş altında birleşmesi gerektiğini belirterek, “Kıdem tazminatı meselesi istihdamın önünde bir engel oluşturmaya başladı. Hele hele küçük orta boy işletmeler için bu mesele ölüm fermanı demek. Hem işçinin hakkını koruyacak hem de işverene yük getirmeyecek bir uygulama yapılmalı. Kıdem tazminatı için ayrılan paraların başka alanlara aktarılması önlenmeli” dedi.

Fazla teşvik uyuşturabilir

TEŞVİKLERİN ilaç gibi olduğunu, gerektiği zamanda gerektiği dozda verilmesi gerektiğini, fazla verilmesi halinde uyuşturucu etkisi yapacağını anlatan Nihat Ergün, şunları söyledi: “Türkiye’de artık otomotivde yeni bir vergi indirimi yeni bir tedbire gerek yok. Otomobil kredileri de artmaya başladı. Faiz oranlarını vadelerini ona göre ayarladılar. Sektör bir takım adımlar atıyor. Geçen yıl 370 bin otomobil satıldı. Alınan tedbirlerin bunda rolü oldu. Ama bu yıl ki hedefleri ne? Tedbir falan yok. 2010 yılı hedefleri en az 500 bin, 600 bin olacak diyen var. Otomobil satışlarını sıraya koyanlar da var. Geçen yıl aldığımız tedbirlerde ilginç tablolarda ortaya çıkmıştı. Geçen yıl otomobil almak için kredi almadı insanlar, yastık altı parasını getirdi. Şimdi kredi alınarak otomobil alımı gerçekleşiyor. Şimdi yapsak, alacak olan da frene basar belki bunun arkasından bir şey daha gelir beklentisiyle.”

Hisarcıklıoğlu: Hep birlikte kanat çırpalım

DIŞ Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) “Dünya Türk İş Konseyi Avrupa Türk Girişimciler Toplantısı” Hollanda’nın Maastrch kentinde gerçekleştirildi. Konuşmasına Lenin’nin “Organize olmuş azınlıklar organize olmamış yığınlara hükmeder” sözüyle başlayan TOBB ve DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “İsrail’in yaptığı gibi bizim de kanatlarımızı hep beraber çırpmamız gerekiyor. Bunun için de güçlü ve etkin Türk diasporasını oluşturmamız gerekiyor” dedi. Hollanda Türk İşadamları Derneği’nin (HOTİAD) Başkanı Turgut Torunoğulları da, yurt dışındaki Türk işadamlarının lobicilik faaliyetlerinde başarılı olabilmesi için Türkiye’nin desteğinin şart olduğunu söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!