Yılmaz: Ahlaki olarak sorun olsa da memur zammı yüksek
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2006 13:26
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, memurlara yapılan zamlar teker teker çok büyük olmadığını, ancak bunlar büyük rakamlara ulaştığı zaman talep yönetiminin zorlaştıracağını ve enflasyonu hedefinden saptıracağını belirtirken, “Çok yüksek maaş alan birisinin toplumun çok düşük alan kesimine kalkıp memur maaşları enflasyonu tehdit ediyor demesi ahlaki bir sorun gibi görünse de bu bizim görevimiz, toplumsal bir yükümlülüğümüz” dedi.
Yılmaz, Enflasyon Raporu’nun dördüncüsünü açıklamak üzere düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yılmaz, orta vadeli öngörüleri belirlerken ve tahminlerini yaparken, bütün risk unsurlarını hesaba kattıklarını belirterek, “Enflasyon hedefleyen bir merkez bankasının elindeki tek politika aracı faiz oranlarıdır. Dolayısıyla eğer bizim hedefimize ulaşmamızı engelleyecek herhangi bir durum ortaya çıkarsa kısa vadeli faiz oranlarını kullanacağız. Bunun dışında etkin bir likidite yönetimi yapacağız” dedi.
“ELE VERİR TALKINI KENDİ YUTAR SALKIMI”
Memur maaş artışlarına ilişkin olarak yapılan eleştirilerin anımsatılarak, kendi maaşının sorulması üzerine Yılmaz, bir gazetenin Merkez Bankası Başkanı’nın maaşına göre memur maaş artışının yüksek bulunmasını “Ayıp be” diye değerlendirdiğine işaret ederek, “Bu açıdan baktığımızda bu tespitin yanlış olduğunu iddia edemem. Yani ‘ele verir talkını kendi yutar salkımı’ durumu söz konusu burada” dedi. Teker teker memur maaşlarına yapılan artışlar dikkate alındığında 30-80-300 YTL’nin çok önemli olmadığını ve bunu çok görmediklerini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“AHLAKİ BİR SORUN VAR GİBİ OLSA DA...”
“Memurların nasıl bir yaşam geçirdiklerini biliyoruz. Ancak biz enflasyon hedefleyen bir merkez bankası olarak, bu küçük rakamları üst üste koyduğumuzda talep üzerinde büyük rakamlara ulaşıyor. Dolayısıyla enflasyonu yenmeden, kalıcı hale getirmeden pastayı büyütemeyiz. Evet bir takım sıkıntılar var. Bunun da farkındayız ve anlayışla karşılıyoruz. Memurlara yapılan zamlar teker teker çok büyük de değil ama bunlar büyük rakamlara ulaştığı zaman talebin yönetimi zorlaşıyor ve enflasyonu hedefinden saptırıyor. Dolayısıyla kısa vadeli çıkarlarımız uzun vadeli çıkarlarımıza heba ediliyor. O nedenle bizim burada ahlaki bir sorun varmış gibi olsa da, çok yüksek maaş alan birisinin toplumun çok düşük alan kesimine kalkıp ‘memur maaşları enflasyonu tehdit ediyor’ demesi ahlaki bir sorun gibi görünse de bu bizim görevimiz. Bu toplumsal bir yükümlülüğümüz ve herkesin de bunu anlayışla karşılamasını diliyorum ve istiyorum. Bunu yapmadığımız sürece uzun vadede hepimiz kaybederiz.”
Yılmaz, Merkez Bankası’nda çalışanların maaşlarına 2007 yılında enflasyon oranında zam yapılacağını kaydetti.
ASGARİ ÜCRET VE KAMU TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ
Durmuş Yılmaz, asgari ücretli ve kamu kesiminde çalışan işçilere yapılacak maaş zammı konusunda “anlayış gösterin” yönünde bir çağrıda bulunup bulunmayacağına ilişkin olarak “toplumun bütün kesimine var” dedi. Yılmaz, önümüzdeki asgari ücret ve kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinde genel çerçeve içinde bir enflasyon hedeflendiğini ve maliye politikasının bu hedefe uyumlu olması gerektiğini kaydetti. Yılmaz, her türlü kamu harcmasının bu hedefle uyumlu olması gerektiğini söyledi.
“ATAMALARDA GECİKMELİ DE OLSA PROSEDÜR İŞLİYOR”
Yılmaz, Merkez Bankası Başkan Yardımcılıkları ve Banka Meclisi’ne yapılması gereken atamalara ilişkin olarak, “Merkez Bankası Kanununda ne tür bir prosedür öngörüldüyse gecikmeli de olsa bu prosedür işliyor” dedi.
“ASALETEN ATAMAYI TERCİH EDİYORUZ”
Devlet Bakanı Ali Babacan’ın gerekirse 10 dakika içinde Merkez Bankası’nda boş bulunan kadrolara vekaleten atamaların yapılabileceğine ilişkin sözlerinin anımsatılması üzerine Yılmaz, asli atamaların yapılmasını istediklerini, vekaleten atamayı benimsemediklerini kaydetti. Yılmaz, atamalar konusunda son 3 haftada bir değişiklik olmadığını belirtirken, “Biz neredeysek orada duruyoruz ve umarım kısa sürede bu boşluklar doldurulacaktır” dedi.
Yılmaz, atamalar konusunda “neden artık yeter demiyorsunuz” yönündeki bir soru üzerine, “Demediğimi nereden biliyorsunuz” yanıtını verdi.
“HEDEFİ DEĞİŞTİRMEK DE DEĞİŞTİRMEMEK DE RİSK”
2007 yılında yüzde 4 olarak belirlenen enflasyon hedefinin değiştirilmesinin de değiştirilmemesinin de bir risk olduğunu ifade eden Yılmaz, 2007’nin üçüncü çeyreğinden itibaren enflasyonun önemli ölçüde düşüş eğilimine gireceğini ve en geç 2008’in ilk çeyreğinde bu hedefin tutturulacağı yönünde kanaat oluşacağını kaydetti. Yılmaz, “Dolayısıyla enflasyon hedefini değiştirmek de bir risk, tutturamamak da bir risk. Tutarlılık açısından enflasyon hedefini değiştirmenin ileride Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, kredibilitesi ve güvenilirliği açısından daha fazla risk olduğunu düşünerek yargısal olarak değiştirmeme kararı aldık” dedi.
Son zamanlarda Merkez Bankası’nın bağımsızlığına ilişkin açıklamaların anımsatılması üzerine Yılmaz, “Ben Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda bir risk görmüyorum” dedi. Merkez Bankası bağımsızlığının toplumda henüz yerli yerine oturmadığını, Alman toplumuyla Türk toplumu arasında bu konuda fark bulunduğunu belirten Yılmaz, bağımsızlığı sık sık dile getirerek, Alman Merkez Bankası’nın toplumda edindiği yeri edinmeye çalıştıklarını kaydetti.
İSTANBUL’DAKİ BİNA
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, İstanbul’a taşınmaya ilişkin olarak söylenecekleri söylediklerini ve bu konuda yeni bir şey olmadığını söyledi. Yılmaz, Merkez Bankası’nın İstanbul’da biri Unkapanı diğeri de Karaköy’de olmak üzere iki şubesi bulunduğunu anımsattı. yılmaz, Türkiye genelindeki bütün binalarının deprem açısından kontol edildiğini ve bazı binalarda sorunlar bulunduğunu kaydetti. Bu kapsamda dolgu zemin üzerinde bulunan Unkapanı’ndaki binanın deprem yönünden güçlendirilmesi gerektiğini, ancak bunun maliyetinin çok yüksek olduğunu ve bu binanın bulunduğu yerin emisyon işlerinin yapılmasını zorlaştırdığını anımsatarak, İstanbul’da deprem riskini ortadan kaldırmak ve emisyon işini kolaylaştırmak için yeni bir şube inşa ettiklerini ifade etti.
Durmuş Yılmaz, dün Bakanlar Kurulunda milletvekili seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir risk olarak görüldüğünü söylediklerini ifade etti. Yılmaz, bunun ekonomi ve para politikalarını etkileyen bir sonuç doğurması durumunda gereken tepkiyi vereceklerini bildirdi.
“ELE VERİR TALKINI KENDİ YUTAR SALKIMI”
Memur maaş artışlarına ilişkin olarak yapılan eleştirilerin anımsatılarak, kendi maaşının sorulması üzerine Yılmaz, bir gazetenin Merkez Bankası Başkanı’nın maaşına göre memur maaş artışının yüksek bulunmasını “Ayıp be” diye değerlendirdiğine işaret ederek, “Bu açıdan baktığımızda bu tespitin yanlış olduğunu iddia edemem. Yani ‘ele verir talkını kendi yutar salkımı’ durumu söz konusu burada” dedi. Teker teker memur maaşlarına yapılan artışlar dikkate alındığında 30-80-300 YTL’nin çok önemli olmadığını ve bunu çok görmediklerini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“AHLAKİ BİR SORUN VAR GİBİ OLSA DA...”
“Memurların nasıl bir yaşam geçirdiklerini biliyoruz. Ancak biz enflasyon hedefleyen bir merkez bankası olarak, bu küçük rakamları üst üste koyduğumuzda talep üzerinde büyük rakamlara ulaşıyor. Dolayısıyla enflasyonu yenmeden, kalıcı hale getirmeden pastayı büyütemeyiz. Evet bir takım sıkıntılar var. Bunun da farkındayız ve anlayışla karşılıyoruz. Memurlara yapılan zamlar teker teker çok büyük de değil ama bunlar büyük rakamlara ulaştığı zaman talebin yönetimi zorlaşıyor ve enflasyonu hedefinden saptırıyor. Dolayısıyla kısa vadeli çıkarlarımız uzun vadeli çıkarlarımıza heba ediliyor. O nedenle bizim burada ahlaki bir sorun varmış gibi olsa da, çok yüksek maaş alan birisinin toplumun çok düşük alan kesimine kalkıp ‘memur maaşları enflasyonu tehdit ediyor’ demesi ahlaki bir sorun gibi görünse de bu bizim görevimiz. Bu toplumsal bir yükümlülüğümüz ve herkesin de bunu anlayışla karşılamasını diliyorum ve istiyorum. Bunu yapmadığımız sürece uzun vadede hepimiz kaybederiz.”
Yılmaz, Merkez Bankası’nda çalışanların maaşlarına 2007 yılında enflasyon oranında zam yapılacağını kaydetti.
ASGARİ ÜCRET VE KAMU TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ
Durmuş Yılmaz, asgari ücretli ve kamu kesiminde çalışan işçilere yapılacak maaş zammı konusunda “anlayış gösterin” yönünde bir çağrıda bulunup bulunmayacağına ilişkin olarak “toplumun bütün kesimine var” dedi. Yılmaz, önümüzdeki asgari ücret ve kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinde genel çerçeve içinde bir enflasyon hedeflendiğini ve maliye politikasının bu hedefe uyumlu olması gerektiğini kaydetti. Yılmaz, her türlü kamu harcmasının bu hedefle uyumlu olması gerektiğini söyledi.
“ATAMALARDA GECİKMELİ DE OLSA PROSEDÜR İŞLİYOR”
Yılmaz, Merkez Bankası Başkan Yardımcılıkları ve Banka Meclisi’ne yapılması gereken atamalara ilişkin olarak, “Merkez Bankası Kanununda ne tür bir prosedür öngörüldüyse gecikmeli de olsa bu prosedür işliyor” dedi.
“ASALETEN ATAMAYI TERCİH EDİYORUZ”
Devlet Bakanı Ali Babacan’ın gerekirse 10 dakika içinde Merkez Bankası’nda boş bulunan kadrolara vekaleten atamaların yapılabileceğine ilişkin sözlerinin anımsatılması üzerine Yılmaz, asli atamaların yapılmasını istediklerini, vekaleten atamayı benimsemediklerini kaydetti. Yılmaz, atamalar konusunda son 3 haftada bir değişiklik olmadığını belirtirken, “Biz neredeysek orada duruyoruz ve umarım kısa sürede bu boşluklar doldurulacaktır” dedi.
Yılmaz, atamalar konusunda “neden artık yeter demiyorsunuz” yönündeki bir soru üzerine, “Demediğimi nereden biliyorsunuz” yanıtını verdi.
“HEDEFİ DEĞİŞTİRMEK DE DEĞİŞTİRMEMEK DE RİSK”
2007 yılında yüzde 4 olarak belirlenen enflasyon hedefinin değiştirilmesinin de değiştirilmemesinin de bir risk olduğunu ifade eden Yılmaz, 2007’nin üçüncü çeyreğinden itibaren enflasyonun önemli ölçüde düşüş eğilimine gireceğini ve en geç 2008’in ilk çeyreğinde bu hedefin tutturulacağı yönünde kanaat oluşacağını kaydetti. Yılmaz, “Dolayısıyla enflasyon hedefini değiştirmek de bir risk, tutturamamak da bir risk. Tutarlılık açısından enflasyon hedefini değiştirmenin ileride Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, kredibilitesi ve güvenilirliği açısından daha fazla risk olduğunu düşünerek yargısal olarak değiştirmeme kararı aldık” dedi.
Son zamanlarda Merkez Bankası’nın bağımsızlığına ilişkin açıklamaların anımsatılması üzerine Yılmaz, “Ben Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda bir risk görmüyorum” dedi. Merkez Bankası bağımsızlığının toplumda henüz yerli yerine oturmadığını, Alman toplumuyla Türk toplumu arasında bu konuda fark bulunduğunu belirten Yılmaz, bağımsızlığı sık sık dile getirerek, Alman Merkez Bankası’nın toplumda edindiği yeri edinmeye çalıştıklarını kaydetti.
İSTANBUL’DAKİ BİNA
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, İstanbul’a taşınmaya ilişkin olarak söylenecekleri söylediklerini ve bu konuda yeni bir şey olmadığını söyledi. Yılmaz, Merkez Bankası’nın İstanbul’da biri Unkapanı diğeri de Karaköy’de olmak üzere iki şubesi bulunduğunu anımsattı. yılmaz, Türkiye genelindeki bütün binalarının deprem açısından kontol edildiğini ve bazı binalarda sorunlar bulunduğunu kaydetti. Bu kapsamda dolgu zemin üzerinde bulunan Unkapanı’ndaki binanın deprem yönünden güçlendirilmesi gerektiğini, ancak bunun maliyetinin çok yüksek olduğunu ve bu binanın bulunduğu yerin emisyon işlerinin yapılmasını zorlaştırdığını anımsatarak, İstanbul’da deprem riskini ortadan kaldırmak ve emisyon işini kolaylaştırmak için yeni bir şube inşa ettiklerini ifade etti.
Durmuş Yılmaz, dün Bakanlar Kurulunda milletvekili seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir risk olarak görüldüğünü söylediklerini ifade etti. Yılmaz, bunun ekonomi ve para politikalarını etkileyen bir sonuç doğurması durumunda gereken tepkiyi vereceklerini bildirdi.