Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2011 11:18
Rize'de, ailesinin maddi imkansızlığından dolayı yetiştirme yurdunda büyüyen Özcan Sümer, üniversiteden mezun olduktan sonra iş için girdiği 7 sınavın yazılı bölümünde başarılı olmasına rağmen, mülakatta “ağır Karadeniz aksanı bulunduğu” gerekçesiyle işe alınmayınca kendi işini kurdu.
Sümer'in, 1993'te kurduğu, bugün 2 bin 500 kişinin istihdam edildiği, İstanbul merkezli tekstil firmasından 3 kıtada 27 ülkeye, iç giyim ve ev tekstili ürünleri ihraç ediliyor.
Özcan Sümer, gazetecilere yaptığı açıklamada, Pazar'ın Suçatı köyünde doğduğunu, 9 kardeş olduklarını, babasının vefat etmesinin ardından ailesinin maddi durumunun da iyi olmaması üzerine 9 yaşındayken yetiştirme yurduna verildiğini ve 1973-1982 yılları arasında yurtlarda kaldığını anlattı.
Lise eğitimini tamamlayana kadar Rize Yetiştirme Yurdunda kaldıktan sonra Ege Üniversitesi İktisat Fakültesini kazanarak İzmir'e giden ve orada da yurtta kalmayı sürdüren Sümer, “Yetiştirme yurtları iki tip insan yetiştirir. Birisi küskün, toplum için tehdit oluşturabilen insanlar, diğeri çok başarılı olan insanlar. Ben ve benim arkadaşlarım başarılı olanlardı. Okulda da başarılı bir öğrenciydim. Askerlik için gittiğim yedek subay okulunu da birincilikle tamamladım. Yurt bana disiplinli olmayı, kendi işimi kendim yapmayı ve çalışmayı öğretti. Bu da hem okul hem de iş yaşantıma yansıdı ve başarılı olmamı sağladı” dedi.
YAZILIDA BAŞARDI, MÜLAKATTA TAKILDI
Özcan Sümer, üniversiteden mezun olduktan sonra iş için müfettişlik, hesap uzmanlığı ve bankacılığın da aralarında yer aldığı 7 ayrı sınava girdiğini belirterek, şunları söyledi:
“Yazılı sınavlarda başarılı oldum, ancak mülakatlarda 'ağır Karadeniz' aksanım nedeniyle takıldım. Böyle olunca da mülakatlarda elendim. 7 sınavın ardından iş bulmak için yılmadan gayret gösterdim. Sonunda, İstanbul'da bir bankada işe başladım. Bir süre sonra bu işten ayrılıp iç giyim üzerine faaliyet gösteren bir firmaya girdim. 5 yıl kadar özel sektörde çalıştıktan sonra çalıştığım yerler, bana dar gelmeye başladı. Artık vizyon olarak bana yeterli gelmiyordu. Bunun üzerine 1993 yılında kendi firmamı kurdum. Küçük bir atölye olarak iç giyim ve ev tekstili alanında kurduğum firmamın, bugün yaklaşık 2 bin 500 çalışanı var. Asya, Avrupa ve Afrika'da 27 ülkeye iç giyim ve ev tekstili ürünleri ihraç ediyorum. Mısır'da da bir fabrikam var.”
Başlangıçta ticaret kültürü ve sermaye birikimi olmadığını, ancak akademik başarısı sayesinde iş hayatında başarıyı yakaladığını anlatan Sümer, “Hayatım için, başarılı bir hikaye denebilir. Bunu, Rizeliliğe ve yetiştirme yurdundaki disipline borçluyum. Rizelilik hayatıma yön verdi. Çalışanlarımızın yüzde 50'sine yakını da Rizeli'dir” dedi.
Rize'ye ve topluma karşı görevi olduğunu düşündüğünü, bu nedenle çeşitli kurumlarda görev aldığını ve öğrencilere burs verdiğini kaydeden Özcan, “Beni bu topraklar yetiştirdi. Bu nedenle yöremizin bir değeri olan feretikoya (Rize bezi) hayat verip bu bezi dünya tekstil ve hazır giyim piyasasına sunmak için gayret gösteriyoruz. Bu amaçla 8 bine yakın insana eğitim verildi, tasarım yapıldı” diye konuştu.