Yerli üretim karavanlar, Avrupa yollarında

Sakarya'da caretta carettalardan esinlenilerek dizayn edilen, birkaç yıl önce üretimine başlanan, tescil gerektirmeyen mini karavanlar, Avrupalıların gözdesi oldu.

Arifiye ilçesinde 15 bin metrekarelik alanda faaliyet gösteren Başoğlu Karavan Fabrikası'nda imal edilen "Caretta"karavanlar, 13 bin liradan başlayan satış fiyatıyla alternatif ve ucuz tatil amaçlayanlara hitap ediyor.

Metal ve ahşap parçaların bir araya getirilmesiyle oluşturulan karavanlar, ev konforunu mobil hale getiriyor. Mini karavanlar, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Dubai, Avusturalya ve Japonya'dan talep görüyor.

Şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı Altuğ Başoğlu, AA muhabirine, Caretta modeli karavanların daha çok küçük motorlu araçlar için üretildiğini ama üzerindeki ekipmanlarla daha büyük karavanların özelliklerini sunduğunu söyledi.

Carettaların farklı amaçlar için de kullanılabileceğine dikkati çeken Başoğlu, "Carettalar, AB ülkeleri, Dubai, Avusturalya ve Japonya'dan rağbet görüyor. Off-road, adı 1500 olarak geçen ürünümüz, standartları biraz daha değiştirilerek bozuk yollarda gidebilmesi için genelde cip sınıfı araçlara yönelik piyasaya sunduğumuz bir karavan. Off-road, ilk defa her sene katıldığımız Almanya'daki fuarda sergilenerek sürekli imalata alındı" diye konuştu.

Başoğlu, Carettaların 2 kişilik pratik araçlar olduğunu anlatarak, "Carettalar, tescil sınırlamasına tabi değildir, ruhsatınıza römork çekebilir müsaadesiyle 100 kilometre hızı aşmadan rahatça kullanılabilir. Kurulduğumuz günden bugüne Türkiye çapında karavan kültürünü yaymak için çalıştık ve bunun neticesinde Caretta gibi 13 bin liradan başlayıp özel siparişlere göre üretilen 100 bin liralık motokaravanlara kadar geniş fiyat yelpazemiz var" ifadesini kullandı.

"Karavancılığın ülke çapında iyi noktalara geleceğine inanıyoruz"

Karavanın çok güzel bir alternatif tatil yöntemi olduğuna işaret eden Başoğlu, Türkiye'de karavan sektörüne gereken önemin verilmediğini aktardı.

"Karavancılığın ülke çapında gelişeceğini, iyi noktalara geleceğine inanıyoruz" diyen Başoğlu, şunları belirtti:

"Karavan kültüründe kamp yapmadan, bu araçlarla vakit geçirmeden, gezmeden yol alınamaz. 'Bununla ilgili çalışma yapılmalı ve kamp alanları kurulmalı, araçlar için servis noktaları geliştirilmeli' diye düşünüyorum. Karavancılık, farklı ve doğayla içi içe olan bir yaşam kültürü. 'Tatil' diye gittiğimiz otellerde size empoze edilen her şey normal yaşantınızla aynı, sadece ortam farklıdır. Her zaman olduğu gibi yine bir beton yapının içine giriyorsunuz, ne yapıldıysa onu yiyorsunuz. Otellerde yemek, sinema ve çay saati gibi bir sınırlama söz konusu.

Karavanda ise iki adımda toprağa basıyorsunuz. İstediğiniz saatte kalkma, istediğiniz saatte yatmakta serbestsiniz. Yani karavanla mevcut yaşam tarzınızı bozmadan hatta daha da zenginleştirerek tatil yapmak, konaklamak mümkün."

Başoğlu, karavan sektörünün daha önce yat sektöründeki gibi yüksek vergiler nedeniyle kısıtlandığını savunarak, "Motokaravanlardaki yüksek vergilendirme, karavan kültürünün gelişmesine engel teşkil ediyor. Bu işe girecek insanlar sıfır araç üzerine işlem yaptırmak istiyor ancak devlet, 5 yaşını doldurmadan karavana dönüştürülen araçlardan yüksek vergi alıyor. Geçmişte yatçılıkta yaşanan sorunlar şu an karavancılıkta yaşanıyor" şeklinde konuştu.