Yerli turiste yer kalmadı

Turizm sektörü 2016’da yaşanan zor sürecin ardından büyük bir toparlanma sürecine girerek, hem yabancı turist sayısını arttırdı hem de gelirlerde umut verici noktalara ulaşmaya başladı. Ancak yabancı turist sayısının artması ve kurlarda yaşanan yükseliş sonrasında yerli turistin 2019’da tatile çıkması zorlaştı. ‘Dünya Turizm Günü’ dolayısıyla önceki gün bir grup gazeteciyle Topkapı Saray’ında bir araya gelen Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya turizm sektörünü değerlendirdi.

FİYATLAR % 40 ARTACAK

Yabancı turist sayısının ve gelirlerin yükseliyor olmasının ülke turizmi için sevindirici olduğuna vurgu yapan Bağlıkaya, “İç turizmle ilgili birkaç sıkıntı var. Ani kur artışı nedeniyle otel kapasitelerinde yerli turiste ayrılan payda sıkıntı yaşanıyor. Oteller Euro ile turiste satmak yerine, TL ile Türk turiste vermek istemiyor. Birçok otel yabancı kapasitesini artırdı, yerli kapasitesini kıstı. Buradan çıkan sonuç önümüzdeki yıl Türk vatandaşlar daha pahalıya seyahat edecek ve istedikleri zaman istedikleri yerde otel bulamayacak. Önümüzdeki sene için erken rezervasyon çok daha büyük önem taşıyor. Fiyatlar doğal olarak yükselecek. Yabancının ödeyeceği para ile yerlinin ödeyeceği para arasında ciddi fark oluştu. Doğal olarak otelci de yabancı turisti istiyor. Oteller kapasitelerinin yüzde 80’ini yabancıya ayırırken, yerli turiste ayrılan oran yüzde 20’de kaldı. Bu geçen yıl yüzde 30-35’lerdeydi. Otelcilerin de haklı olduğu noktalar var. Çünkü yatırımlarını dövizle yapıyorlar. Dövizle borçlanıp, TL ile ödemeleri zor. Sonuçta bu ticari bir iş. Yerli için fiyat 2019’da, 2018’e göre fiyat artışının yüzde 40 civarında olacağını öngörüyoruz” dedi.

İç turizmde faaliyet gösteren seyahat acentelerinin de bazı sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Başkan Bağlıkaya, “Yurtdışına tur düzenleyen seyahat acenteleri satış yaptığı tarihle o günkü döviz kurlarında farklılık yaşandığı için sıkıntıya düştü. Durumları iyi olan acenteler dövizi elinde tuttu. Ancak ödemesi olanlar elindeki dövizi TL’ye çevirerek ödemelerini yaptı. Şimdi ise dövize ihtiyaç duyuyorlar. Sektörde son dönemlerde sıkıntılarla gündeme gelen Anı Tur da bu durumu yaşadı. Bu firma özelinde hem TÜRSAB hem Kültür ve Turizm Bakanlığı devreye girdi. Tüketici mağduriyeti oluşmadan çözmeye çalışıyoruz. Bakanlığa ulaşan bazı dosyalar var. Tüketici mağduriyetlerini önlemek yönünde hep birlikte çalışıyoruz. Anı Tur’un seyahat acenteleriyle yaşadıkları ticari ilişkilerdir. Uzun dönemde çözülebilir ancak müşteri mağduriyeti olmaması bizim için önemli” diye konuştu.

YENİ PAZARLAR VE YÜKSEK GELİR

Özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı koltuğuna oturan Mehmet Ersoy’un ardından turizmde kişi sayısının değil, gelirlerin daha çok ön plana çıkarılmasıyla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Firuz Bağlıkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çin, Hindistan, Güney Kore, Japonya gibi gelir düzeyi ve harcama kapasitesi yüksek pazarlarda çalışmaları hızlandırdık. Bu Yeni Ekonomi Programı’na da girdi. Gelirler arttırmak için zengin pazarların, yüksek sayıda turist ve sezonun yayılmasına ihtiyaç var. Güvenlik en büyük sorunumuzdu, bunu aştık. Ulaşımla ilgili bir takım sıkıntılar var. Atatürk Havalimanı’ndaki sıkışıklığı yeni havalimanıyla aşacağız. Havalimanı açıldıktan sonra İstanbul’a gelen turist sayısında çok ciddi bir artış bekliyoruz. 2016’da neler yaşandığını hepimiz biliyoruz. 2016’dan sonra 2017’de direkt kişi sayısına odaklı bir strateji son derece doğruydu ve hemen sonuç da verdi. 2018’de gelir az diyoruz ama 2016 senesinin sonunda turistin uçak parasının yarısına tur paketi verdik, kimse gelmedi. Bırakın 700 doları 250 dolara Türkiye satmaya çalıştık satılmadı. Şimdi ise istediğimiz kişi sayılarına yaklaştık. Artık hedefimiz geliri yükseltmek.”

KONGRE TURİZMİ İÇİN TEŞVİK BEKLENTİSİ

Verilen teşvikler hakkında da açıklamalar yapan Firuz Bağlıkaya, “Hala kongre turizminde bir hareketlenme olmadı. Teşviklerin bu tür segmentlerde yoğunlaşmasında fayda var. Kongre turizminin desteklenmesi gerekiyor. Çünkü dünyanın her yerinde bu tür etkinliklere KDV desteği veriliyor ve onlarla rekabette zorlanıyoruz. Başka ülkelerde KDV iadesi var bizde yapılamıyor. Kanuni düzenleme gerekiyor. Cruise’da var, kongrede de olmalı. Biz gelen turiste teşvik verilsin istiyoruz yoksa olmayan turiste verilecek olan teşvikin bir anlamı yok. Havaya para atılıyor gibi bir durum yok. 2 bin dolar ortalama harcaması olan bir kongre turistine 150-200 Euro teşvik verilmesinin bir zararı olamaz” diye konuştu.