Güncelleme Tarihi:
OTOMOTİV sektörünün sıcak gündem maddelerinden ‘yerli oto’ tartışmasına Gürmen Group Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Gür de katıldı. Türkiye’nin otomobil üretimi konusunda ciddi bir noktada bulunduğuna dikkat çeken Remzi Gür, Başbakan Erdoğan’ın gündeme getirdiği yerli otomobil fikrine ise, karşı olduğunu belirtti. Gür, “İllaki kendi markamız olması gerekmiyor. Türkiye bu saatten sonra yerli otomobil üretip, kiminle rekabet edecek, Mercedesle mi, BMW ya da Royce-Rolls ile mi? Bunlarla rekabet yerine otomobil üretimi ve ticaretinde memleketin daha çok faydalanacağı bir model oluşturulabilir” değerlendirmesini yaptı.
FABRİKA SATSAM ÖDEYEMEM
Gür, Girişimci İşadamları Vakfı’nda (GİV) yaptığı konuşmada genç girişimcilere tavsiyelerde bulunduğu konuşmasında Türk iş dünyasının sıcak tartışma konularına da değindi. Gür, işçi ve işveren sendikalarını karşı karşıya getiren ‘kıdem tazminatı’nın kaldırılıp yerine fon kurulması tartışmasına ilişkin de, “Bugün iş dünyası kıdem tazminatını denen bir bombanın üzerinde oturuyor. Bizim tekstil tesislerinde çalışan 2 bin 800 çalışanımız var. Bugün bunların hepsi işten ayrılmaya kalksa, kıdem tazminatlarını ödememiz mümkün değil. Kıdem tazminatlarını fabrikamı, atölyemi satsam ödeyemem” dedi.
ÖNCE KÜÇÜK BAŞLAYIN
“Türkiye’de işçi-işveren ilişkilerinin henüz tam olarak rayına oturmadığını anlatan Gür, şöyle konuştu: “O yüzden işlerimizin tamamının emek yoğun sektörlerde olması bizim için bir risk oluşturuyor. Sadece kıdem tazminatı değil, işlerin bir şekilde ters gitmesi durumunu da gözeterek, katma değeri yüksek sektörlerde de faaliyetelere başladık. Bu anlamda hazırgiyimin yanında tarım, enerji, maden, gayrimenkul ve turizm alanında da yatırım yapmaya karar verdik.” Yakın zamanda zeytin üretimi için 4 bin dönümlük bir arazide yatırım yaptıklarını hatırlatan Gür, “Arazisini kendimiz aldık, fideleri de İspanya’dan aldık. Bunun dışında farklı bir sektörde olan Kümaş’ı aldık. Bütün bu yeni işleri öğrenerek yapıyorum. Önce küçük başlayıp, gelecek gördükçe büyüyeceğiz” diye konuştu.
Ortalama maaş 1500 dolar
EMEK yoğun işlerde işgücü maliyetlerinin Türkiye’nin rekabet ettiği ülkelere göre oldukça yüksek olduğuna da değinen Remzi Gür, şunları kaydetti: “Örneğin bizim atölyelerimizde çalışan işçilerin ortalama maaşı 1500 dolar, hatta 2 bin dolar alan da var. Ama Çin’de bir ayda 75 dolar, Mısır’da 100 dolar ve Vietnam’da da 50 dolar maaş veriliyor. Bununla rekabet etmem mümkün değil o nedenle markalaşma yoluna gitmek gerekiyor. Biz de öyle yaptık.”
Koç ve Sabancı’nın bile hâlâ paraya ihtiyacı var
TÜRKİYE’de iş adamlarının, ‘ben işlerimi yeteri büyüttüm, yeteri kadar para kazandım’ deme lüksünün bulunmadığını söyleyen Remzi Gür, şöyle konuştu: “Türkiye belli bir düzeyde büyümesini sürdürmek zorunda. İşlerimiz ne kadar iyi olursa olsun, daha fazla çalışmak zorundayız. Bugün bir Koç, Sabancı’nın bile daha çok çalışmaya ihtiyacı var. Onların bile paraya ihtiyaçları var. Rahmetli Adnan Menderes, ‘Türkiye’nin her mahallesinde bir milyoner olacak’ demişti. Her mahallede bir milyoner için çalışmaya devam etmeliyiz. Son yıllarda ekonomimizde büyük gelişmeler sağladık, bunun devamını getirmeliyiz. 2 bin dolar kişi başı gelirden 12 bin dolarlara geldik. 2023 yılı için açıklanan hedeflerimiz var. Ben Türkiye’nin 2023 yılına kalmadan Avrupa’da stratejik bir ekonomik güce kavuşacağımıza inanıyorum. Çünkü sanayicimiz, işadamımız elinde çanta Sibirya’ya, Kanada’ya kadar gidiyor. Bütün bunların sonuçlarını elbette alacağız.”
İngiliz futbolcular deneyerek ikna oldu
RAMSEY’in İngiliz futbol takımı Liverpool’un sponsorlarından biri olmasıyla ilgili bir soru üzerine Remzi Gür şu açıklamayı yaptı: “Liverpool’a sponsor olduğumuz bir gerçek. Orada aralarında Armani’nin de olduğu 6 firmayla rekabet ettik. Yeni ürettiğğimiz ‘sıfır ağırlık’ kumaşlarla yaptığımız takım elbiseleri gönderdik. Futbolcular denedikten sonra bizi tercih ettiler. 3 yıllık olan anlaşmamız gereği, yılda iki takım elbise veriyoruz.”
‘İşçiye çok para veriyorum’ demek ayıptır
REMZİ Gür, işgücü maliyetlerinin yüksekliğinden şikayet edilmesiyle ilgili ise, şunları söyledi: “İşçiye çok para veriyorum diye şikayet etmek ayıptır. Çalışanlara dünya standartlarında yaşam sürecek, çocuklarını okutacak şekilde bir maaş politikası uygulamak zorundasınız. Zaman zaman ücret zamlarının çok yüksek olduğunu ben de düşünüyorum. Ama işçinizle aranızda doğru bir ilişki kurmayı başarmalısınız, o sizin siz onun düğününe gidebilmelisiniz. Kârın paylaşılması, pirim sistemi gibi yöntemlere sıcak bakıyorum.”