Özgür EKŞİ-PARİS
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2010 00:00
TSK’nın kara aracı ihtiyacını karşılayan Otokar, ‘tespit edilmesi zor’ araç üreterek, Paris’teki fuarda vitrine çıkardı. Düşman fark etmesin diye tavanı alçak, mayından zarar görmesin diye tabanı yüksek olan, termal kameraya da yakalanmayan 6x6 Arma’yı Sapanca Gölü’nde yüzdürerek test eden Otokar, Türkiye ile birlikte dünya pazarını hedefliyor.
TÜRK Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) pekçok kara aracı ihtiyacını karşılayan
Koç Holding’e bağlı Otokar, düşman tarafından tespit edilmesi zor araç üretti, Paris’te vitrine çıkardı. Paris’teki Kara Araçları Fuarı Eurosatory 2010’a 3 değişik araçla katılan Otokar, düşman tarafından zor tespit edilen 6X6 zırhlı keşif aracı Arma’yı tanıttı. Fuarda ayrıca Arma’nın yanı sıra 15 ülkeye satılan Cobra ve mayına dayanıklı zırhlı araç Kaya da sergileniyor.
Hedef Türkiye ve dünya pazarı
Dolu ağırlığı 18.5 ton olan, Sapanca Gölü’nde yüzdürülerek test edilen 6X6 Arma’nın ‘düşman fark etmesin’ diye tavanı alçak, ‘mayın patlarsa personele zararı az olsun’ diye tabanı yüksek olarak üretildi. Termal kameraya yakalanmayacak teknolojiyi de barındıran araç, bunun için motor ve egzoz ısısını saklamakla kalmayan firma, ‘frenler ısınmasın’ diye de önlem aldı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından açılan 306 adet keşif, 30 adet KBRN keşif aracı ihalesine Arma ile teklif veren Otokar, Asya ve Afrika’da 2 ülkede ihaleye katıldı. İsteyene keşif, isteyene zırhlı personel taşıyıcı hizmeti veren araç için Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, “Tasarımı ve üretimi tamamen Otokar’a ait olan araçlarımızın uluslararası pazarlarda gösterdiği başarı, ülkemizin tasarım ve üretim gücünü tüm dünyaya kanıtlama açısından bize gurur veriyor” dedi.
Orduların talepleriArma’nın güncel TSK ihtiyaçları ve dünyadaki gelişmeler doğrultusunda en modern teknolojilerle tasarlandığını ve geliştirildiğini kaydeden Görgüç, şöyle konuştu: “Günümüzde modern ordular, kullanılan araçlarda hareket kabiliyeti, modülerlik ve yüksek koruma arayışındalar. Arma ile üstün Ar-Ge kabiliyetimiz ve mühendislik deneyimimizle bu 3 bileşeni ideal biçimde sunuyoruz. Arma, üstün taktik özellikleri olan, istenen düzeyde koruma seviyesi sunabilen, değişik tiplerde farklı ihtiyaçlara cevap verebilen modüler yapıda bir zırhlı araç ailesi. Arma ile hedefimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hizmet etmek ve dünya pazarlarına açılmak.”
Uçak taşıyan helikopter geliyorSAVUNMA Sanayii İcra Komitesi (SSİK) 10’u Kara Kuvvetleri, 4’ü Özel Kuvvetler Komutanlığı için olmak üzere toplam 14 top, küçük tonajlı zırhlı araç ve uçak taşıyan CH-47F Chinook ağır yük helikopteri almaya karar verdi. En fazla 1.2 milyar dolara mal olması beklenen helikopterler, Askeri Dış Alım (FMS) yoluyla satın alınacak ve 2012’de teslim edilecek. ABD’nin 1963’ten bu yana kullandığı, 22 ton taşıyabilen helikopterler, önde ve arkadaki 2 pervanesiyle diğerlerinden ayırt ediliyor. Helikopterler, 60 personelle bir F-16 uçağını taşıyabiliyor. Kızılderili kabilesi Chinook’ların adını taşıyan helikopterlerle herhangi bir cepheye ya da afet bölgesine havadan ikmal köprüsü kurulabilecek. Amerikan ve İngiliz ordularında çok sayıda bulunan bu helikopterlerin 16’ncı kullanıcısı Türkiye olacak. Ağır yük helikopteri eksikliği, en çok, Muhsin Yazıcıoğlu’nu arama çalışmalarından sonra hissedilmişti.
8X8’i de geliştirilecekOTOKAR’ın ürettiği 6x6 Arma zırhlısı, 6.4 metre uzunluğu, 2.7 metre genişliği ve 2.2 metre yüksekliğiyle sürücü ve komutan dahil toplam 10 personel, 4 bin 500 kilo yük taşıma kapasitesine ve 18 bin 500 kiloluk muharebe ağırlığına sahip. Aracın sağ ön tarafına yerleştirilen motor sayesinde personele içeride geniş bir alan kalıyor. Aracın 2010’un sonlarına doğru 8x8 versiyonun da geliştirilmesi planlanıyor.
15 milyon Euro’ya zırh üretti, İsrail’e bağımlılık bittiGÜNEYDOĞU’ daki terörle mücadelede görev alan askerlerle askeri binalar ve her türlü kara-hava araçlarının korunmasında, ithalat bağımlılığını ortadan kaldıracak ilk ‘Türk zırhı’ üretildi. Nurol Teknoloji A.Ş. bünyesindeki Türk mühendisler, 3 yıl süren Ar-Ge çalışmalarının ardından savunma sanayinin en büyük ihtiyaçlarından biri olan ‘ileri balistik zırh’ üretmeyi başardı. Nurol Teknoloji A.Ş., Türkiye’nin ilk yerli zırhı olan ve “T-Zırh” (Türk Zırh) adı verilen ürünün geliştirilmesi için, 15 milyon Euro yatırım yaptı.
Testten başarıyla geçti
Nurol Şirketler Grubu bünyesindeki Nurol Teknoloji, 2008’de savunma sanayine yönelik tamamen yerli ileri balistik zırh üretimi yapmak amacıyla başladığı çalışmaları tamamladı. Nurol Şirketler Grubu’nun Ankara’daki tesislerinde üretilen balistik zırh, yurt dışında ve yurt içinde askeri ve özel kurumlarda testlerden başarıyla geçti. ‘Türk Zırhı’, terörle mücadele eden Mehmetçikler, askeri binalar, her türlü kara-hava araçlarının korunmasında kullanılabilecek.
Hafif ve aynı işi görüyorNurol Teknoloji yetkilileri, standart bir balistik koruyucu yeleğin (çelik yelek) 6-8 kilogram arasında değiştiğini, Türk mühendislerince geliştirilen yeleklerinse 4-5 kilo olduğunu belirtti. En yüksek seviyede korumaya sahip bir balistik koruyucu yeleğin yaklaşık 13 kilogram olduğunu ifade eden yetkililer, Nurol Teknoloji’de aynı koruma derecesine sahip yeleğin 7-9 kilo olduğunu kaydetti.
Araçları İsrail zırhlıyorZırhlı araçların daha önce genellikle İsrail tarafından zırhlandığını ifade eden yetkililer, “Zırh konusunda dışa bağımlıydık. Ülkeler, zırh teknolojisinde kullanılacak makine ve ekipmanları dahi satmaz. Biz kendi bünyemizde zırh teknolojisinde kullanılacak fırınları ve makinaları da kendimiz ürettik. Artık zırh çözümlerini tamamen yerli olarak üretebiliyoruz. Hammaddeleri de tamamen yerli olarak üretiyoruz. Bu stratejik bir konu ve Türkiye’nin gücüne güç katacak” diye konuştu.
Zorlu: Dünyaya savunma teknolojisi satıyoruzVESTEL’in savunma sektöründeki şirketlerinden Aydın Yazılım ve Elektronik Sanayi A.Ş’nin (AYESAŞ) yeni üretim tesisi Ankara’da açıldı. AYESAŞ’ın 20’nci yıldönümünün de kutlandığı törene Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar katılırken, Zorlu Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, şunları söyledi: “Vestel Savunma Sanayi ve AYESAŞ ile dünyaya savunma teknolojileri ihraç ediyoruz. AYESAŞ’ın toplam iş hacminin yüzde 60’ını aşan bir kısmını ihracat oluşturuyor. İhracatın yüzde 90’ı ise ABD’ye yapılıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin teknolojik ihtiyaçlarını karşılayacak ve Türkiye’nin savunma sanayiine katkı sağlayacak projeler üretmeyi hedefliyoruz. Amacımız, Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarının özgün ürünlerle yurtiçinden karşılanmasına katkıda bulunmak.”
F-35’lerden 250 milyon dolarABD firmasının L3 Communications ortaklığının bulunduğu AYESAŞ’ın ve Vestel Savunma Genel Müdürü Aziz Sipahi ise, “Bugün ABD’de üretilen hava platformlarının bir kısmında AYESAŞ’ın ürettiği donanım ve yazılımlar kullanılıyor” dedi. Sipahi, Lockheed Martin, Boeing, GE, Sikorsky gibi dünya devi firmalarla yaptıkları işbirliklerini örnek gösterdi. Sipahi, pilotlu son savaş uçağı olacağı öngörülen JSF (F-35) projesinde, AYESAŞ’ın ABD’li savunma firmalarıyla birlikte tasarladığı elektronik modüllerin kullanıldığını ve güvenlik kritik yazılımların geliştirildiğini belirterek, “Projede tek kaynak olarak 250 milyon dolarlık iş hacmi bekliyoruz” dedi.