Güncelleme Tarihi:
GENELLİKLE ‘ithalata’ dayalı Türk oyuncak pazarında yabancı mağaza zincirlerinin karşısında tutunabilen ve 21 mağazalı bir zincire dönüşen Armağan Hediyelik Eşya Oyuncak Ticaret Ltd. (Armağan Oyuncak), 2010’da 20 milyon lira ciro yaptı. 1990’da Muharrem ve Fatma Vural çifti tarafından Bakırköy Yeraltı Çarşısı’nda 15 metrekarelik mağazayla başlayan ‘oyuncak ticareti’nin sonraki dönemde Carousel’deki mağazayla bir açılım yakaladığını anlatan Fatma Vural, “Orada 87 metrekarelik mağazamızda, 3 bin 700 metrekarelik bir küresel devle rekabet ettik. Onlar pes etti, biz büyüdük. Sonra lisanslı çocuk kostümleriyle ivme kazandık. 2008 sonunda da küresel krizi ‘Yoyo’ ile aştık” diyor. Fatma Vural şöyle başlıyor anlatmaya:
Oflu ve Malatyalı
“Ben Trabzon Ofluyum. Eşim Malatya Akçadağlı. Kendisi Siyasal Bilimler okudu. Ben lise sonunda babamla ticarete ısınmıştım. Babamın Bakırköy’de marketi vardı, 1980’lerin sonunda Laleli’de bir market açtı. Laleli piyasasının en canlı olduğu dönemdi ve turist ne isterse satıyorduk. Kolilerle sakız, yağ, çay, helva satardık. Marketimiz küçüktü ama ticareti büyüktü. Orada 3-4 sene kaldım. Eşim Muharrem Bey ise Laleli’de ikinci el otomobil ticareti yapıyordu. Bir gün benim arabam yolda kaldı ve o vesileyle tanıştık. Sonra da nişan ve evlilik.”
Muharrem Vural’ın ‘farklı bir iş yapma’ isteğiyle oyuncak mağazası açtığını anlatan Fatma Vural şöyle devam ediyor: “İlk dükkan küçük olsa da çok yüksek performans gösterdi. Kısa süre sonra yeraltı çarşısında 80 metrekarelik bir yere taşındık. Sonra Carousel açıldı ve yer tuttuk. Kızım anaokuluna başlamıştı. Carousel mağazasının açılışı dahil ilgilenmek zorunda kaldım, kendimi işin içinde buldum. Carousel de çok yüksek performans gösterdi”
Dev rakip geldi
Fatma Vural, Carousel’de karşısına dev rakip çıktığını vurgulayarak, şunları anlatıyor: “Küresel bir dev oyuncak markası 3 bin 700 metrekarelik mağaza açtı. Önce çok korktuk ama pes etmedik, izledik. Başta zorlandık. Onlara göre ‘farklı ne yapabiliriz’ diye düşünmeye başladık. Bir gün onların CEO’su bizim kapımızın önünde üst yöneticileri ‘bu mağaza burada nasıl durabiliyor’ diye hayıflandı. Biz kazandık ve Olivium’a, sonra Bursa’ya yeni mağazalar açtık. Ürün tedariğinde de hem ithalatçıları hem de yerli üreticileri kullanmaya başladık.”
Lisanslı kostümler
Fatma Vural, Armağan Oyuncak’ın büyümesinde en önemli etkenlerden birinin de ‘lisanslı çocuk kostümleri’ olduğunu belirtiyor ve bu süreci şöyle özetliyor: “Çocuk kostümleriyle ilk lisanslı üretime başladık. Batman, Supermen, Spiderman, Barbie, Ninja Turtles, prensesler, cadılar, korsanlar; bir yığın kostüm işine lisans anlaşmalarını yaparak girdik. Çünkü 2002 yılında ithal ediliyordu. Bir kostümü 120 milyon liraya (120 TL) satıyorlardı. Lisanslı üretimle fiyatları çökerttik. Çok iyi cirolar yakaladık.”
Büyüklere hobi mağazaları baba-oğula Flash And Dash
FATMA Vural, yakında 21’inci mağazamızı açacaklarını belirtiyor ve “Hepsi kendi mağazamız. 9’u İstanbul’da. Toplam 7.500 metrekarelik perakende satış alanımız oluştu. 150 çalışanımız var” diyor. Nisan ayından itibaren ‘yetişkinlere de oyuncak satmak’ amacıyla Armağan Hobi Mağazazaları açmaya başladıklarını söyleyen Fatma Vural şu bilgileri veriyor: “Bu konseptte elektrikli, benzinli araçlar, uçaklar, tekneler var. İşadamlarının stres atmasına yardımcı olan oyuncaklar var. Marmara Forum’da ilkini açtık sonra Palladium ve Capacity’de açtık. Müşterilerimiz yetişkin erkekler ama onlara hediye almakta zorlanan kadınlar da çok geliyorlar. Babalar ve oğulları için ‘baba-oğul’ zaman geçirmelerini sağlayacak projelere eğildik. Ünlü çizgi film Flash and Dash (maket araba yarışları) ürünlerini getirdik. Babalarla oğullarının yarışabileceği turnuvalara başladık. Şiddet yok, ekip ruhu var. Büyük bir pist yaptırdık şehirlerde gezdiriyoruz.”
Hong Kong’da Yoyo’yu yeniden keşfettim, krizde herkes ağlarken büyüdük
ARMAĞAN Oyuncak Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Vural, firmanın ikinci hızlı büyüme döneminin 2008 sonunda başlayan küresel kriz dönemine rastladığını söylüyor ve şu bilgileri aktarıyor: “2008 ilk çeyreğinde Hong Kong’da bir fuarda Yoyo ile karşılaştım. Dünya çapında Yoyo aktiviteleri yapıldığını öğrendim. 2008’in ikinci çeyreğinde ürünü çok yüklü (400 bin adet) getirdik. Yoyo turnuvaları düzenlemeye başladık. Alışveriş merkezleri bu işe atladı. 7 şehirde etkinlikler ve eğitimler düzenledik. 2009’un ilk 6 ayında 350 bin adet Yoyo satmayı başarmıştık. Krizde birçok oyuncakçı ağlarken biz büyüdük. Yoyo’da Biazing Teens markasını getirdik ve Aslında Yoyo bez bebekten sonra dünyada en yaygın ikinci oyuncakmış. ABD’de 1929-30’da 30 milyon Yoyo satılmış. Yoyo çift elle oynanıyor, göz el koordinasyonunu çalıştırıyor ve beynin sağ ve sol lobunu entegre çalıştırıyor. Uzakdoğu’da okullarda ders aralarında çocuklara yoyo oynatılıyor. ABD’de her çocuğun en az 2 yoyosu var.”
AGSD: Ankara yüksek teknoloji üssü olabilir
ANKARA Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanı Canip Karakuş, Ankara’nın ileri teknoloji ihracatındaki artış hızına bakıldığında, teknoloji üssü için Ankara’nın biçilmiş kaftan olduğunu söyledi. Karakuş, 2002 yılından 2010 yılı sonuna kadar Türkiye sanayi ihracatının yüzde 213 artarken, Ankara’nın sanayi ürünleri ihracatının yüzde 254 artarak 1.4 milyar dolardan 4.8 milyar dolara yükseldiğini kaydetti. Bu yılın 8 aylık döneminde Ankara’dan yapılan her 100 dolarlık sanayi ürünü ihracatının 47 dolarını orta-yüksek teknoloji ürünlerinin oluşturduğunu belirten Karakuş, Türkiye’nin toplam imalat sanayi ihracatından yüzde 4.6 pay alan Ankara’nın, yüksek teknoloji ihracatından aldığı payın ise yüzde 14.4’e kadar yükseldiğini ifade etti. Karakuş, Silikon Vadisi projesi için 2-5 bin hektar büyüklüğünde bir alana ihtiyaç duyulduğunu anımsattı. Karakuş, Ankara’nın Hazine arazisi açısından zengin olduğunu kaydetti.
İTO ‘En Başarılı KOBİ’leri arıyor
İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen ‘2011 Yılı Başarılı KOBİ Yarışması’na başvurular başladı. Yarışma, teknoloji ve inovasyon, ihracat başarısı, yan sanayide başarılı KOBİ, kalkınmada öncelikli yörelerde başarılı KOBİ, kadın girişimciler, genç girişimciler, başarılı meslek liseleri veya meslek yüksek okulları olmak üzere 7 kategoride gerçekleştirilecek. İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, “Bu yarışmanın esas özelliği, oluşturduğu motivasyondur. KOBİ’ler ekonominin ‘güvenlik anahtarı’dır. Türkiye’de KOBİ sıfatını taşıyan, (250’den az çalışanı olan) 3 milyon 222 bin 133 girişim bulunuyor. Bunlar, istihdamın yüzde 78’ini üstleniyorlar. İhracatın yüzde 59’unu yapıyor” dedi. Yarışmada birinci firmalara çeşitli konularda 60 bin lira, ikinci firmalara ise 30 bin lira değerinde destekler verilecek.