Güncelleme Tarihi:
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün açılışta yaptığı konuşmada, Ar-Ge çalışmaları kapsamında yaklaşık 30 yıldan beri motor geliştirdiklerini belirterek, “Bizim motor geliştirdiğimiz bilinmiyor. Burada herşey yapılıyor. Bu aşağılık kompleksinden çıkmak lazım” diyerek isyan etti. Ford Otosan’ın Erk adındaki ilk dizel motoru 1986 yılında geliştirdiğini belirten Yenigün şunları söyledi: “Türkiye’de hiç kimsenin yapmadığı bir şeyi yapıyoruz. Motor, iç ve dış görsel tasarım dahil, tüm bir aracı tasarlayabilen tek Türk otomotiv şirketiyiz. Sıfırdan motor tasarlayıp, test edip, üretiyoruz. Tasarımcılarımız, konsept çizimden kil modele tüm süreçleri gerçekleştirebiliyor. Aynı motordan, farklı güçler çıkartacak kadar farklı yazılımlar yapabilme yeteneğine sahibiz. Sancaktepe ile Ar-Ge öncülüğümüzü sürdürerek, ülkemiz için katma değer yaratmaya devam edeceğiz. Düz beyaz kağıttan üretime kadar tüm süreçleri Türkiye’de yapıyoruz. Ancak bizim hâlâ motor geliştirmediğimiz düşünülüyor. Türkiye’de birçok fikir yaratılıyor ve hayata geçiyor. Bu konuda çok dertliyiz.” Ford’un yeni SUV modeli Everest’in 2.0 litrelik çift turbo beslemeli motor modelinin Türkiye’de geliştirildiğini sözlerine ekleyen, Yenigün, geçtiğimiz dönemlerde Ecotorq motora ait fikri sinai haklarını Çin’e verdiklerini ve bu Türkiye’deki geliştirilen motorun Çin’de satıldığını belirtti.
TEKNOLOJİ İHRACATI
Sancaktepe ve Gölcük Ar-Ge merkezlerinde ve İnönü yerleşkelerinde 1.350’yi aşan Ar-Ge çalışanı istihdamı ettiklerini ifade eden Yenigün, 2015 yılı sonuna kadar ise bu rakamı 1.450 kişiye kadar çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Son 5 yılda Türkiye’den dünyaya 300 milyon doların üzerinde mühendislik ihracatı yaptıklarını belirten Yenigün sözlerine şu şekilde devam etti: “2010-2014 yılları arasında, toplam Ar-Ge harcamamız 1.22 milyar TL’ye ulaştı. Ford Otosan münhasır fikri hakları yetkinliği ile global olarak know-how ve lisans anlaşmaları yapan bir kurum mertebesine yükseldi.”
Sanal testler
FORD Otosan Genel Müdür Yardımcısı Ernur Mutlu, Türkiye’de bir ilk olan Sanal Gerçeklik Laboratuvarı’nda (CAVE), 3 boyutlu projeksiyon yöntemi ile yaratılan sanal ortamda sürücü ergonomisi görsel tasarım gibi konularda çalışmalar yürüteceklerini söyledi. Mutlu şunları söyledi: “HIL’de (Gömülü Sistemler ve Yazılım Geliştirme Laboratuvarı) ise elektronik kontrol ünitesi gibi gömülü sistemler, motorlar, bilgisayar modelleri ile destekleniyor ve gerçek çalışma koşullarındaymış gibi laboratuvar ortamında kalibre edilip, programlanıyor. Sancaktepe Ar-Ge Merkezi içerisindeki Tasarım Stüdyosu yeni araç modellerinin konsept eskizlerinin yapıldığı, hem fiziki hem de dijital modelleme teknikleri ile tasarım süreçlerinin geliştirildiği ve üretimden önce araca son görsel şeklinin verildiği yaratıcılık merkezimiz olarak ayrı bir öneme sahip. ”