Yeni Vodafone CEO’su Gökhan Öğüt ilk büyük sürprizlerini Hürriyet’e açıkladı

VODAFONE Türkiye’ye önemli bir büyüme ivmesi kazandıran Serpil Timuray’ın Vodafone Grubu Afrika, Orta Doğu ve Asya Pasifik (AMAP) CEO’su olmasının ardından koltuğa, 9 yıldır en yakın çalışma arkadaşı olan Gökhan Öğüt oturdu. Şirket içinde “Pazarlama Mühendisi” olarak anılan Öğüt, CEO’luğa yükseliş öyküsünü ve hedeflerini Hürriyet’e anlattı.

DİNAMİK BİR SEKTÖR

Vodafone öncesi Gökhan Öğüt nerelerde çalıştı?
Uzun yıllar yurtdışında farklı iş alanlarında çalıştım. Bunlardan en önemlisi bir okul olarak gördüğüm Procter&Gamble. Burada pazarlamayı en iyi şekilde öğrendim ve tüm dünyada uygulama şansım olduğu. Sonra Danone’da çalıştım. Serpil Timuray ile burada birlikte çalıştık. Farklı zamanlarda da olsa ikimizin de P&G geçmişi var. Daha sonra Nutricia’da genel müdürlük yaptım. Oradan da 2009’da Vodafone’daki görevime başladım.
GSM sektörüne geçişe nasıl karar verdiniz?
Tüm bu deneyimlerin ardından hızlı hayatı özleyerek GSM sektörüne yöneldim. İlaç sektörü biraz yavaş geldi bana. Serpil Hanım da Vodafone’a geçmişti ve şirketin kurtarma operasyonundan bahsedince genel müdürlüğü bırakıp Vodafone’da Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başladım. GSM sektörü kendi içinde bir çok sektörü barındıran çok dinamik bir sektör. Ben fiziki hızı sevmem ama entelektüel hızı seven biriyim. Çok şey öğrenmeyi bilmeyi ve onları birleştirmeyi seviyorum. GSM tüm bunlara zengin bir olanak sağlıyor.

ÇALIŞAN ÖNÜNÜ GÖRMEK İSTİYOR

CEO koltuğuna oturmak sizin için sürpriz miydi?
Aslında benim için sürpriz olmadı. Vodafone’da her kademede çalışan kişi için kariyer planlaması yapılıyor. En tepeden aşağıya planlama yapılıyor. Her yıl kimin yerine kimlerin geçebileceğinin listesi var. Şirket içinde yaptığımız araştırmalar herkesin önünü net görmek istediğini gösteriyor. Vodafone Türkiye’nin CEO koltuğu Vodafone Global’de onaylanan bir süreç. Ben bugüne kadar Serpil Hanım’ın başarılı olması için elimden gelini yaptım. Çünkü onun başarısı bizim gibi yardımcılarına yol açar. Pazarlama kökenli olmamın da bunda önemli katkısı olduğunu düşünüyorum.
Selefiniz Serpil Timuray ile uzun yıllar birlike çalıştınız. Aranızdaki farklar neler?
Serpil Timuray ile yaklaşık 9 yıl birlikte çalıştık. Gerçekten çok güzel ve verimli bir ekip çalışması olduğunu düşünüyorum. Serpil Hanım’ın çok vizyoner birisi olduğunu düşünüyorum. İkimiz arasındaki farka gelince aslında bence hem çok ortak noktamız hem de farklı yönlerimiz olduğunu düşünüyorum. Birbirimizden çok şey öğrendik. Aslında benim için en iyi tarifi iş arkadaşlarım yapabilir. (Bu arada devreye giren çalışma arkadaşı, “Öğüt, sabırla hedefe yönelen bir yönetici. Kendisini ben pazarlama mühendisi olarak tanımlayabilirim” yanıtını verdi.)
Nasıl bir yönetim anlayışı benimsiyorsunuz, sektörü neler bekliyor?
Aslında tüm dünya olarak dijital alanda dramatik bir değişimin ortasında olduğumuzu söyleyebiliriz. Akıllı telefonlarla kişileri ve kurumları birbirine bağlayıp kocaman bir sistem yaratmalıyız. Yeni dönemin lideri olmak ve bir lider gibi öncü davranmak istiyoruz. Bunun için Vodafone merkezinin gelişmekte olan ülkeler için ayırdığı 7 milyar pound’luk yatırımdan aslan payını almak istiyoruz. Fiber altyapı başta olmak üzere yatırımlarımıza devam edeceğiz.

ÖNE ÇIKMAYI HEDEFLİYORUZ

Yeni dönemde dikkat çekecek yatırımlarınız olacak mı?
Evet yaz döneminde 4G için önemli adım atacağız. Türkiye’nin ne zaman 4G’ye ne zaman geçeceği belli değil. Ancak şu anda geçiş olsa bile çoğumuzun mevcut telefonu bu sisteme uygun değil. Türkiye’de üretimine başlayacağımız 4G telefon ile bu yarışta öne çıkmayı amaçlıyoruz. 4G’nin Türkiye’ye gelmesi için akıllı telefon kullanım oranı çok önemli. Bunun yanın da fiber altyapı ve baz istasyonları yatırımlarının da çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
5 yıllık “U dönüşü” programınız bu yıl sona eriyor, yeni dönemde neler olacak?
Abonelerimizi ihtiyaçlarına göre gruplara ayırıp onlara göre hizmet veriyoruz. Beş yıllık başarılı bir dönemin ardından ikinci dönem vizyonuna başladık. Geçmişte merkezde olan ses şimdi yerini dataya bırakıyor. Konuşma için taşıdığımız telefonları data için kullanıyoruz. Telefon sözcüğünün bir süre sonra kalkacağını düşünüyorum.
Vestel ile birlikte ürettiğiniz yerli telefona gösterilen ilgi nasıl?
‘Vodafone Blade V’ Vestel Manisa fabrikalarında üretiliyor. Yerli üretime ve Türkiye’nin potansiyeline inanıyoruz. Blade V, yoğun ilgi gördü. Bu alanda montaj mı üretim mi konuları tartışılıyor. Şuan da büyük bölümü montaj. Telefon pazarında en büyük sıkıntı 1 Ocak itibariyle 120 TL’ye çıkan vergi. Telefon fiyatı ne kadar olursa olsun önce bir 120 TL veriliyor. Bu ülkeye girişindeki ve tüketicinin aldığı fiyatta avarajda yüzde 47’ye varan vergi farkına neden oluyor. Telefon Türkiye’de üretilse aynı vergiler var. Burada bir teşvik olmasını tabi ki arzu ederiz.

Pazar payımız % 32 oldu

GÖKHAN Öğüt, pazar payında kendi hesaplamalarına göre önemli bir artışa imza attıklarını iddia ederek, “Hesaplamalarımıza göre gelirde pazar payımızı yüzde 32’ye çıkardık. 2009’da pazar payımız 18,6’ydı. Bu önemli başarıyı katlayarak sürdürmek istiyoruz. Beş yılda katettiğimiz yolu bu rakamlarla daha net görüyoruz” dedi.

Hangi teknoloji grubundasınız?

GÖKHAN Öğüt uzun süren araştırmalar sonunda Türkiye’de teknoloji kullanımını yaklaşık beş grupta topladıklarını anlattı. Yaş grubu ve bütçenin etkili olduğu gruplar şöyle:
Dijital doğanlar: 25 yaş altı herkes neredeyse bu grubun doğal elamanı. Her şeyi bilen bu grup için sunulan hizmet daha fazla deneyim oluyor.
Sonradan dijital olanlar: Bu gruptakiler deyim yerindeyse “sonradan görenler”. 25-45 yaş arasındaki bu grubun elemanları hali vakti yerinde ve iş nedeniyle teknoloji sık kullanan kişiler.
Dijital olmak isteyenler: Bu gruba dahil olan kişiler ise teknolojik dünyayı bilen takip eden ve kullanmak isteyenlerden oluşuyor. 25-70 yaş arası geniş bir kitleye sahip olun bu kişilerin teknolojiyle aralarındaki en büyük engeli ekonomik sıkıntılar oluşturuyor. Gökhan Öğüt, bu gruba BKM Mutfak oyuncuları ile tanıttıkları kampanyalarla ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
Dijital dönüşümden faydalanabilecekler: Bu alanın potansiyel elemanlarını ise şirketler oluşturuyor. Her sektörden kurumlar bu alanda teknolojik altyapı ile zaman ve ekonomik tasarruf sağlıyor.
Büyük fayda sağlayanlar: Özellikle konumları nedeniyle günlük yoğun hayat temposunun dışında kalan çiftçiler, ev hanımları ve engelliler bu grupta yer alıyor. Teknoloji ile bir kaç saniyede hayatın içine daha hızlı adepte
olabiliyorlar.