A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2007 10:13
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü, elindeki eski sondaj makinalarını kademe kademe yenileyerek, yeni teknolojiye sahip, daha derin ve geniş ölçekli arama yapabilecek sondaj makinaları alacak.
MTA, bu yıl için bir tanesi jeotermalde kullanılmak üzere 2 bin 500 metrelerde arama yapabilecek, 2 tane de maden sondajlarında kullanılmak üzere 3 yeni sondaj makinası sipariş ederken, 2008 yılı için de 3-4 adet daha yeni sondaj makinası almayı planlıyor.
Yer altı kaynakları yönünden dünya madenciliğinde adı geçen 132 ülke arasında toplam üretim değeri itibariyle 28. sırada, maden çeşitliliği itibariyle de 10. sırada yer alan Türkiye'nin, başta endüstriyel ham maddeler olmak üzere metalik madenler, enerji ham maddeleri ve jeotermal kaynaklarda zengin potansiyeli harekete geçirebilmesi için sondaj çalışmaları büyük önem taşıyor.
MTA GENEL MÜDÜRÜ ÜZER
MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer, konuyla ilgili 1935 yılında kurulan MTA'nın 1950 yılına kadar kuruluşunu tamamlayarak, bundan sonraki 30 yıllık dönemde ciddi bir malzeme alımı yaptığını belirtirken, ancak bundan sonraki 30 yıllık dönemde de ciddi bir arama faaliyetinin yapılabildiğini söyledi. Üzer, şu anda Türkiye'de üretilen 250 milyon ton maden ham maddesinin büyük bir kısmının bu dönemde yapılan arama çalışmalarının bir sonucu olduğunu kaydetti.
Ancak, 1980 yıllardan sonra Türkiye'nin önceliklerinin değişmesiyle MTA'nın faaliyetlerinin ve sondajların yavaşladığını ifade eden Üzer, dünya genelinde enerji ham maddelerinin fiyatlarının artması ile Türkiye'deki istikrar ortamıyla beraber madencilik arama ve çalışmalarının yeniden hızlandığını bildirdi.
MTA'nın başta kömür ve jeotermal olmak üzere arama çalışmalarında bir hamle başlattığına dikkat çeken Üzer, MTA'nın bütçesinin de artırılmasıyla yılda 25-30 bin metre sondajdan yılda 140 bin metre sondaj yapılır hale gelindiğini belirtti.
Türkiye'nin sondaj yapmadan yer altındaki kaynakları çıkarmasının mümkün olmadığını ifade eden Üzer, bunun için derin madencilik denilen ikinci etap madenciliğe geçtiklerini kaydetti.
Gömülü zenginliklerinin ortaya çıkarılmasında derin sondajların yanı sıra, arazilerde sık aralıklarla da arama yapılmasının önemine dikkat çeken Üzer, daha derinlere inen sondajlar yapmak için yeni makinalar alınacağını söyledi ve şöyle devam etti:
“Bizim toplam 61 sondaj makinamız var, bunların 12'si jeotermalde kullanılıyor. Bu makinaların çoğunluğu 1960'ların teknolojisi, ancak bu makinalarla da olsa hem özel sektörde hem de devlet olarak 800 milyon ton kesin kömür rezervi, 600 milyon da mümkün rezerv tespit edildiyse bunu sondaj sayesinde bulduk. Aynı şekilde makinaları yenilememiz durumunda verimlilikle birlikte bulunacak rezerv sayısı da artacak.”
ÖZEL SEKTÖR ARTIK MADEN ARAMADA RİSK ALMAYA BAŞLADI
Eskiden özel sektörün sadece su sondajıyla uğraştığını şimdi ise maden sondajlarına da ilginin arttığına işaret eden Üzer, “Türkiye yeteri kadar madenlerini arayamadı, ama artık devletin de özel sektörün de arama çalışmaları hız kazanıyor. Özel sektör eskiden madencilik sektöründe risk almıyordu. Şimdi yerli ve yabancı sektörlerin maden aramacılığına ilgisi arttı “ diye konuştu.
MTA'nın maden aramada hem kendi makinalarını kullandığını, hem de sondaj makinası kiralama yoluyla hizmet aldığını belirten Üzer, Türkiye'nin madencilikte ilk etapta yılda toplam 1 milyon metre ileri ki yıllarda da 3-4 milyon metrelik sondaj yapması gerektiğini bildirdi.