Yeni normalimiz rekaberlik

ZORLU Grubu geçen yıl enerji, tekstil, gayrimenkul, maden, elektronik ve beyaz eşya sektörlerinde 5.6 milyar dolarlık ciroya ulaştı. Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkileyen pandemi sürecinde grubun CEO’su Ömer Yüngül’le pandemi dönemini ve sonrasındaki planlarını konuşmak üzere online ortamda buluştuk. Yüngül, Zorlu Grubu’nun Türkiye’de sanayide en çok istihdam yaratan ve ihracat yapan gruplarından biri olduğunun altını çizerken, döviz kurlarındaki değişime karşı korunaklı bir yapılarının olduğunu söyledi.

Bu yıl büyüme hedefinizi tutturabilecek misiniz?

Bu yıla girerken ekonomide faizlerin düşüşüyle birlikte ciddi bir canlanma bekliyorduk. Nitekim yılın ilk çeyreğinde de öyle oldu. Fakat pandemi beklentileri etkiledi. Ekonominin tüm aktörleri için hem iç pazar hem de ihracatın aynı anda yavaşladığı ve hatta durma noktasına geldiği bir dönem oldu. Şimdi kontrollü sosyal hayat ile birlikte işler yeniden açılmaya başladı. Bu yıl pandemiden dolayı koşullar zorlaşmış olsa da yılın ikinci yarısında ekonominin açılmasıyla birlikte yine her yıl koyduğumuz bu hedefimize ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Dünyada ciddi bir parasal genişleme var. İçeride de faiz düşüşü ekonomiyi destekledi. Tüm sektörler hareketlenmeye başladı. Eğer salgında ikinci bir dalga gelmezse ekonomide bir toparlanma olacaktır.

YATIRIMA DEVAM

Yatırım durduğu zaman ayakta kalamazsınız. Bu nedenle de bu dönemde  yatırımlarımıza devam ediyoruz. Diğer taraftan pandemi döneminde sağlıktan sonra en önemli gündem maddesi istihdam. Çünkü bir finansal kriz ya da bankacılık krizi yaşamıyoruz. Bu bir salgın ve doğal olarak ilk olarak sokaktaki insanın hayatını etkiliyor. Bugün Zorlu Grubu olarak 30 bini aşkın çalışanımız var. Biz o yüzden bu süreçte hem çalışanlarımız hem de bu istihdam ağımızla dayanışma içinde olduk ve olmaya da devam ediyoruz.

Yeni normalde iş yapış biçimleri de değişecek diyebilir miyiz?

Artık bilinen rekabet anlayışının ötesine geçmeliyiz. Yeni normalimiz, birlikte öğrenme, işbirliği ve dayanışmayı esas alan, rekabet ve beraberlik kavramlarını harmanlayan ‘rekaberlik’ olmalı. Biz bu kavrama inanıyoruz. Eğer birlikte yenilikçi çözümler üretirsek dünyayı çok daha iyi bir yer haline getirebileceğimize inanıyoruz.

SAĞLIK TEKSTİLİNE ODAKLANACAĞIZ

Şu dönemde dünya tekstilde de değişim içinde. Bu alanda yeni işler var mı?

Teknik tekstil, grubumuzun en çok yatırım yaptığı alanlardan biri. Bugün antibakteriyel ve antiviral maske üreteceğim deyip ertesi gün yapamazsınız. Biz uzun bir süredir ısıya ve neme duyarlı, hava geçirgenliği yüksek aynı zamanda anti bakteriyel ve antiviral özelliklere sahip iplik ve kumaşlarımızla; güvenlik, savunma sanayi, sağlık otomotiv ve ev tekstili olmak üzere pek çok sektöre akıllı tekstil ürünleri sunuyoruz. Dünya sağlık sektöründeki akıllı tekstil ürünlerine yönelik portföyümüzü genişletmek istiyoruz. Bu dönemde de hastane ve sağlık tekstiline odaklanarak; bütün gücümüzü buna yönlendirerek kendi yol haritamızı yeniden şekillendiriyoruz. Hâlihazırda tekstilde ciromuzun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturan akıllı ve sürdürülebilir tekstilin ciromuzdaki payını 2025 yılında yüzde 50’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. Tekstilde gelecek burada...

ARAÇ ŞARJ İSTASYONU İHRAÇ EDECEK

Enerji yatırımlarınız var. Elektrikli araç talebi de artacak...

Zorlu Enerji’nin Türkiye’deki santrallerinin yüzde 85’i yenilenebilir kaynaklara dayanıyor. Artık fosil yakıt devrini bitirmek zorundayız. Diğer taraftan karbon salımını kaynağında kesmek gerekiyor. Bunun için de salımın önemli bir kısmını yaratan içten yanmalı araçlardan vazgeçmek gerekiyor. Zaten bizim Türkiye’nin Otomobili projesinin ortaklarından bir olmamızın ana fikri de buydu. Bu alanda grup şirketlerimiz Vestel ve Zorlu Enerji arasında güzel bir sinerji var. Örneğin hem AC hem DC şarj istasyonlarını artık Vestel aracılığıyla Türkiye’de üretebiliyoruz. Hem Türkiye hem de bütün Avrupa ve yurt dışına elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulumunu, ihracatını yapabileceğiz. Bu anlayışla henüz Türkiye elektrikli araç pazarı henüz çok küçük olmasına rağmen yeni nesil enerji şirketimiz ZES ile yatırım yaptığımız elektrikli araç şarj istasyonlarıyla pazarın aşağı yukarı yüzde 40’ını elimizde tutuyoruz.

TOPLUMSAL FAYDA

Büyük bir dönüşüm geliyor. En çok neler nasıl değişecek?

Akıllı Hayat 2030 stratejimizle tüm işlerimizin merkezine sürdürülebilirliği yerleştirerek daha iyi bir gelecek için çalışıyoruz. Bugün yaşadığımız salgının ekonomik maliyeti çok büyük. Bunun yaratacağı toplumsal sorunları da düşünmeliyiz. Bu sebeple biz ‘Akıllı Hayat 2030’ ile diyoruz ki; evet işimizi yapalım ama ne yaparsak yapalım önce toplum için bir değer yaratıyor mu, çevresel etkileri neler ona bakalım. Yaratmıyorsa vazgeçelim ya da fayda yaratacak hale dönüştürelim. Çünkü eğer daha iyi bir gelecek inşa etmek için bugünden çalışmaya başlamazsak hiçbirimizin üzerinde yaşayacağı bir dünya kalmayacak.

EV HAYATI KOLAYLAŞACAK

Nasıl bir dönüşümün yaşanacağını örneklerle özetler misiniz?

Vestel’de örneğin buzdolabı içindeki havayı temizleyen ve gıdaların temas ettiği hava kalitesini artıran gün ışığı teknolojisini kullanıyoruz. Bu sayede her türlü gıda daha uzun süre taze ve doğal bir şekilde korunuyor. Salgın sonrası sağlıklı yaşam beklentisinin kalıcı olacağını düşündüğümüzde bu son derece fark yaratan bir teknoloji. Bunu bulaşık makinesinde kullandığınızda, yaydığı doğal ışık ile zararlı oluşumları engelliyor, ekstra hijyen sağlıyor. Çamaşır makinesinde kullandığınızda da hijyen konusunda üst düzey sonuçlar elde ediyorsunuz. UV-C özellikli çamaşır makineleri, UVON, ION ve UV-C teknolojili bulaşık makineleri, yine UV özellikli klimalar da bu dönemin beklentilerin karşılayan çözümler. Tek tuşla kendi deterjan siparişini kendi verebilen çamaşır ve bulaşık makinesi ürünleri, hazır yemek tarifleri içeren fırın, birbirleriyle haberleşebilen akıllı ev cihazları yine evde hayatı kolaylaştıran ürünler olarak bu dönemde fark yaratıyor. Ve biz bunların hepsini bugün değil, Akıllı Hayat 2030 stratejimiz çerçevesinde yıllardır yaptığımız yatırımlar sonucunda sunuyoruz.