Yeni mezunlar iyi para alıyor

- Ne zamandan beri Finansbank'da çalışıyorsunuz?

Temmuz 2004'ten beri Finansbank Türkiye'deyim. Ondan önce Finansbank Hollanda'da ve Garanti Bankası Hollanda'da çalıştım. Toplam 13 sene Hollanda'da bankacılık yaptım.

 
- İlk geldiğinizde kaç kişi vardı?

160 şube ve 4 bin çalışan vardı.

Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Murat Bayburtluoğlu ile bankanın istihdam politikalarını, sektörün gidişatını, iş olanaklarını, kredi kartlarını ve Finansbank'ın sektörde bir ilke imza atarak Erzurum'da kurduğu çağrı merkezini konuştuk.

- Åžimdi?

420 şube 10 bin çalışan var.

- 2008'de kaç kişi işe aldınız?

1600 kişi işe aldık ama büyüme olarak bakarsanız 1000 kişi büyüdük.

- Åžube?

Yılsonuna kadar 40 tane daha şube açacağız. Yılbaşında 401 şube vardı, yıl sonunda 465 olacak. İlk altı ayda yavaşladık ama son aylarda biraz daha gaza basıyoruz.

Yeni bir projemiz var ve hayata geçtiğinde 50-60 tane şube birden açacağız.

- Nedir o proje?

Şu anda yaptığımız kredikolaya benzeyen birşey. Mini şube konsepti. 

- Bankacılıkta şubeler giderek ufalacak mı böyle?

Şubelerin ufalması bir trend. Şimdi ufalır sonra tekrar adam sayısı çoğalır... Eskiden herşey bir şubenin içinde yapılırdı sonra segmantasyon başladı ve özel şubelere döndü. Şimdi böyle ufak kafe gibi şubeler olmaya başladı.

- 2009 hedefiniz nedir?

550 ÅŸube ve 11 bin personele ulaÅŸmak.Â

- Bin kişi alacaksınız anlamına mı geliyor bu?

Bin kişi büyüyeceğiz anlamına geliyor. Alınacak dediğiniz zaman daha fazla. Yüzde 10 işten ayrılma oranı olsa 2 bin kişi ediyor zaten.

- En çok hangi departmanlara eleman alıyorsunuz?

En çok şube tarafına, satış kanallarına eleman alıyoruz. Genel müdürlük aynı hızla büyümez zaten. Şubeye dört tane adam alıyorsak genel müdürlüğe bir tane alırız.

- Terfi oranınız nedir?

Bizde çok yüksek. Ben hep insanları hep içeriden terfi ettiririm. Mesela şube müdürlerini içeriden bulma oranımız geçen sene yüzde 94'tü. Bu bankacılık sektörü açısından çok yüksek bir oran. Geçen sene açtığımız 102 şubenin 95-96'sının müdürünü içeriden terfi ettirmişiz.

Altyapıya önem vererek hem maliyetini kontrol altına alıyor hem de sektöre adam yetiştirmiş oluyoruz. Ayrıca önemli bir motivasyon sağlıyoruz çalışanlara. Kazan-kazan durumu...

- Ne kadar yeni mezun istihdam ediyorsunuz?

Aldığımız elemanların yüzde 90'a yakını yeni mezun. Ama buna sadece satış kanalı diye bakmayın. Mesela IT birimine veya hukuğa biraz daha deneyimli elemanları tercih edebiliyoruz.

- Herhangi bir bölüm tercihi var mı?

Öyle birşeyimiz yok. Süreç yönetimine alıyorsam endüstri mühendisi alıyorum. Ama satış yapacak eleman alacaksam kişilik özelliklerine bakarız. Satış yapacak özellikte midir değil midir? Masabaşı adamı mıdır sokak adamı mıdır ona bakıyorum. Doğru işe doğru adamı yerleştirmek lazım. Yoksa bölüm veya üniversiteye en son bakıyoruz.

Zaten kaçımız bilinçli tercih yapıyoruz ki ünüiversiteye girerken? Adam orayı isteyerek mi seçti, severek mi okudu, bilmiyorum ki... ODTÜ Makina mühendisi mezunu, tamam tebrik ederim ama bilinçli bir tercih miydi bilmiyorum ki? Bilme şansım da yok zaten...

- Yeni mezunlar ne kadar maaş alıyor?

Nerede çalıştığına bağlı. Ön ofis elemanı ise, satış yapıyorsa 1700-1800 YTL brüt para alır. Destekte ise 1600 YL alır. Onlar biraz daha düşüktür, çünkü riski azdır. Ötekinde hedefi yerine getiremezse kapının önüne çıkmak gibi bir riski vardır. Bu nedenle biraz daha fazla alır.

Yetkili yardımıcısı pozisyonunda maaşlar 2 bin YTL'ye kadar gider. Yani üniversite mezunu olup sınavla aldıklarımız bunlar. Minimum alan 1600-1700 YTL alır.

- Önceki yıllarla kıyaslandığında bu ücret seviyesi sizce nasıl?

Ücretler aslında hâla yüksek. Yeni mezun için düşük bir para değil bu. Ayda 200 YTL'ye geçinen insanlar var... Birisi aile geçindiriyor ayda 500 YTL'ye, öbür tarafta daha yeni mezun olmuş, bana katma değeri henüz olmayan insanlara 1600-1700 YTL para veriyorum. Bence bu kötü bir para değil.

- Eskiden sanki bankacılar daha iyi kazanıyorlardı ama...

Eskiden, yani bankalar devletten para kazandığı dönemde para vermek çok kolaydı. Zaten kimse bu kadar çok şube açmaya çalışmıyordu. Devlete borç verdiğinde korkunç faiz geliri elde ediyordun. En mutlu insanlar bankaların Hazine bölümünde çalışanlardı, milyon dolar bonus alanlar vardı...

Böyle bir devir yaşadı Türkiye ve sonrasında 2001 kiriz geldi. Bunlar hep döngüdür.